Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Kumar oynamanın tek sebebi para değil

Kazanmak güzel ama çekici olan şey kazanmanın çok daha ötesinde... 'tehlike' ve 'risk'

Kumar oynamanın tek sebebi para değil

Selim Gerçeker / Mynet Haber

Hayatımızda bir gerçek olan en küçük bahisten milyon dolarlara kadar birçok paranın döndüğü kumarı ilk seferde belki sadece para kazanmak için oynadığımızı sanabiliriz. Fakat araştırmalar ve uzamn kişiler hiç de öyle demiyor. Peki bizi kendisine bağımlı yapan, Adam Fawer'in Olasılıksız'ına, Dostoyevski'nin Kumarbaz'ına, Ocean 11'lisine hatta Türk Dizi tarihinin unutulmazılarından olan Ezel'eiljam kaynağı olan kumarı neden oynuyoruz?

Kumar

Önce Wikipediadaki ve toplumdaki tanımına bakalım; Kumar nedir?

"Kumar, maddi kazanç elde etmek umuduyla oynanan, genellikle şansa dayalı oyun. Birden fazla kişi arasında rekabete dayalı bir şekilde oynanabildiği gibi, bir kişi tarafından bir oyun makinasına karşı da oynanabilir. Bir oyunda şahsi maddi varlıklarını (genellikle para) risk etmeye kumar oynamak denir."

Aslında normal olarak kafalarımızda oluşan aşağı yukarı tanım bu şekilde. Genelde para kazanmak için oynadıldığı belirtilmiş.

Halk arasındaysa kumar ve bahisle, haksız ve çaba sarf edilmeden sağlanılan kazançlar etik dışı veya günah kabul edilir. En yakın örnek bizler küçük yaştayken kıraathanelerde küçük de olsa para karşılığı okey ya da iskambil oynayan babalarımıza kızgın her zaman annelerimiz vardı. Bunun dışında istenilmemesinin diğer bir sebebi de kaybedilen para. Evet yine para...

Peki ya kumarbazlar için? Onlar için gerçekten tek oynama sebebi para mı?

J.K.Galbraıth'ın 'Kuşku Kaynağı' adlı kitabında insanın kumarı sadece kazanmak için değil kaybetmek için de oynadığı belirtiliyor. "19. yüzyılda bireyin toplum içindeki mevki ve saygınlığını, verdikleri yargılarla her şeyin ötesinde belirleyen yüksek sosyeteden kadın ve erkekler, akşamları Société des Bains de Mer’de toplanırlar, masadan masaya ziyaretlerini tamamladıktan sonra da yan salonlara geçerlerdi. O zamana dek yok yere savuracak kadar parası olduğunu kanıtlamak isteyen bir erkek için böylesine elverişli bir ortam ve seyirci aransa da bulunmazdı. Sözkonusu kişi zenginse, kaybetmesi olanaksızdı. Kumar masasına on ya da elli bin dolar bırakmakla, bu miktarda bir parayı kaybedecek güçlü bir adam olduğunu kanıtlamış oluyordu. Kazanırsa da bunun ona bir zararı dokunmazdı." kitabın alıntılandığı kaynakta bu ifadeler belirtiliyor.

Peki hemen konuya bakacak olursak şu an yaşadığımız dönemle hareketle kendimize soralım; gösterişin yükselişe geçtiği şu dönemlerde 200 yıl önce Galbraıth'ın anlattığı tüm olayları fazlasıyla yaşamıyor muyuz? Büyük ihtimalle cevap evet olurdu.

I. Dünya Savaşı öncesinin en büyük girişimcilerinden olan ABD'li banker ve sanayici J. P. Morgan bu konuya daha net şekilde açıklık getiriyor: Önemli bir toplantıda yaptığı konuşmada Wall Street’i etkileyen şeyin para değil, kişilik olduğunu öne sürüyordu. Nitekim bu iddiası hiçbir zaman tam bir kabul görmemiş olsa da Yine Morgan bir yat sahibi olmanın kendisine kaça patlayacağım soran bir tanıdığına, bunu sormak gereği duyan birinin yat satın almaya gücü yetmeyeceğini söyler. Bu da aslında insanın, gücünün yettiği ölçüde para kaybedebilirdi ve bu, ne zevk sahibi olmayı, ne takdim, ne toplumsal zerafet ve nezaket, ne nüfuzlu dostlar gerektiriyordu; paranın dışında hiçbir şey gerekli değildi. Para geldikten sonra oynanılan büyük oyunlarda artık önemi kalmıyor yerini gösterişe bırakıyordu.

Evet sebeplerden biri bu peki daha fazlası var mı? Elbette var.

Genele inildiğinde kumarbazların para haricindeki amaçlarına bakacak olursak

Bir diğer araştırma da BBC'nin 'Neden Kumar oynarız?' başlıklı araştırmaların derlendiği yazıdan geliyor.

Yazıya girişte öncelikle belirtiliyor; İnsanlar sadece kazanma umuduyla kumar oynamıyor.. Psikolog Mark Griffiths kumarbazların bu alışkanlıklarının arkasında çok çeşitli motivasyonlar olduğunu söylüyor.

Ayrıca 5 bin 500 kumarbazla yapılan araştırmada en büyük motivasyonun "çok para kazanmak" olduğu görülürken ikinci sırada ve büyük de bir oranda eğlence ve heyecan faktörleri de yer alıyor. Ayrıca Griffiths, çok net bir şekilde "Kumarda kaybederken bile vücudunuz hala adrenalin ve endorfin hormonlarını üreterek" heyecan yaşamanızı sağladığını, insanların bir tür "parayla eğlence satın aldığını" söylüyor.

İngiltere'de yapılan başka deneylerde de kumar oynayan kişinin kazanma beklentilerini düşük tutması halinde kazandıklarında tepkilerinin de daha fazla olduğu görüldüğü açıkça ifade ediliyor. Hem kendilerinin ifade ettiği hisler bakımından hem de beyin taramalarında durum böyleyken beyinde dopamin nörotransmiterleri ile ilişkili bölgede aktivite artışı söz konusu oluyor. Yani beklentinizi düşük tutunca kazandığınız miktar ne olursa olsun daha çok seviniyorsunuz. Yaşam içinde de bazılarımız tercihler ya da seçenekler yaparken beklentilerini düşük tutar. Bu kendini her kötü olaya hazırlıklı tutup daha çok mutlu edebilme yöntemi olarak bilinir.

Rutledge ise bu paragrafın hakkını tek bir cümlesiyle veriyor "Kişi bir süre kaybettiğinde beklentileri düşük olur; bu yüzden, daha sonra kazandıklarında mutluluk dereceleri artar."

Kumar bağımlılığı yani patolojik kumar

Kişisel, ailesel ve iş yaşamında neden olduğu tüm kayıplara karşın kumar oynama dürtüsüne engel olamama şeklinde tanımlanan Patolojik kumar tüm gelir seviyelerinde görülürken ortalaması %3 olarak belirleniyor. Genelde bağımlılar 40-50 yaş arasında olurken son dönemlerde gençlerde hızlı bir artış gösteriyor. Bunun en büyük nedenlerinden biri de özentilikle başlayan ve şans oyunlarının daha küçük meblağlarla kazanma şansının daha çok arttırdığı oyunlar olarak gösterilebilir.

Patolojik kumar tanı kriterlerinde para kazanma arzusunun çok üstünde amaçlar bulunuyor. İstediği heyecanı duymak için giderek artan miktarlarda para oynama gereksinimi duyan başımlı kumarbaz bazen de yaşadığı ruhsal sıkıntılardan kaçma için kumara yöneliyor.

BBC'deki araştırmaya dönecek olursak patolojik kumarbazlar için önemli olan şeyin, kazandıkları ödül ya da kumarın türünden ziyade ödülün fazlalığı olduğu belirtiliyor. Oyuncu kaybettikten sonra verilen ekstra kredi ya da kazanılacak ödülü büyütme yoluyla da oyuncunun daha uzun süre oynaması sağlanıyor. Yani kumar oynatan yerler de para kazanmak adına kendilerine yeni bağımlılar nasıl yaratacaklarını iyi biliyorlar.

Kısacası küçük bahis oyunlarından en büyüğüne kadar aslında konu her zaman para değil. Kumar sadece para için değil, bazen gösteriş, bazen heyecan bazen de rekabette galip çıkma isteği gibi sebeplerle oynanıyor. BBC'de belirttiği gibi paranın siyaha mı kırmızıya mı konmasının pek de bir önemi yok gibi.

Kaynak: ismailhakkialtuntas.com, wikipedia.org, e-psikiyatri.com, bbc.com

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler