YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Metabolik Cerrahi Şeker Hastalığınıza Çare Olabilir

Laparaskopik Bariatrik ve Metabolik Cerrah Op.Dr.Muzaffer Al, “Metabolik cerrahi şeker hastalığınıza çare olabilir” dedi.Diyabet’in ...

Metabolik Cerrahi Şeker Hastalığınıza Çare Olabilir

Laparaskopik Bariatrik ve Metabolik Cerrah Op.Dr.Muzaffer Al, “Metabolik cerrahi şeker hastalığınıza çare olabilir” dedi.Diyabet’in insülin eksikliği, insülin direnci veya her ikisinin birlikteliği sonucu kanda glukoz seviyesinin yükselmesine bağlı olarak gelişen sistemik bir hastalık olduğunu anlatan Op.Dr.Muzaffer Al, “Günümüzde diyabet, sıklığı ve yarattığı sorunlar nedeniyle tüm dünyada önemi gittikçe artan bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaşam tarzındaki hızlı değişim ile birlikte gelişmiş ve gelişmekte olan toplumların tümünde özellikle tip 2 diyabet sıklığı hızla yükselmektedir” diye konuştu.2013 yılı itibari ile dünyadaki diyabetli birey sayısı 382 milyon iken bu sayının 2035 yılında yüzde 55 oranında artarak 592 milyona ulaşacağının öngörüldüğünü kaydeden Op.Dr.Muzaffer Al, “Ülkemiz Avrupa’da 20-79 yaş arası en fazla diyabetli bireyin bulunduğu ülkeler sıralamasında 7 milyonu aşkın kişiyle Rusya ve Almanya’dan sonra 3. sırada yer almaktadır. Bu artışın başlıca nedenleri nüfus artışı, yaşlanma ve kentleşmenin getirdiği yaşam tarzı değişimi sonucu obezite ve fiziksel aktivitenin azalmasıdır. Beslenme ve yaşam tarzındaki yanlışlıklara bağlı olarak son yıllarda çocuklarda ve gençlerde de tip 2 diyabet prevalansı hızla artmaktadır. Diyabet tüm dünyada ölüm nedenleri arasında 8. sırada yer almaktadır. 2013 yılında tüm dünyada 5.1 milyon insanın diyabet ve komplikasyonları nedeniyle hayatını kaybettiği rapor edilmiştir” şeklinde konuştu.Kontrolsüz diyabetin kanda kan şekerinde yükselmeye yol açarak zamanla başta kalp-damar sistemi, göz, böbrek, sinir sistemi olmak üzere vücudun bütün sistemlerini etkileyen komplikasyonların gelişmesine neden olabildiğini anlatan Op.Dr.Muzaffer Al, “Ayrıca, diyabetli bireylerde infeksiyon gelişme riski, diyabeti olmayanlara oranla daha yüksektir. Kalp ve damar hastalıkların sıklığı ve ölüm riski diyabeti olmayan akranlarına kıyasla 2-8 kat daha yüksektir . Diyabetlilerin %60-75’i kardiyovasküler hastalıklar (koroner arter hastalığı ve inme) nedeniyle kaybedilmektedir Tüm dünyada böbrek yetersizliğinin ve travma-dışı amputasyon (kol ve bacakların kısmen ya da tamamen kesilmesi) olgularının en yaygın nedeni diyabettir. Diyabetli bireylerde alt ekstremite amputasyon riski diyabeti olmayanlara oranla 25 kat yüksektir. Özellikle gelişmiş ülkelerde diyabet en sık görme kaybı ve körlük nedenlerinden biridir. Diyabetik retinopati, diyabet süresi 15 yıla ulaşan diyabetlilerin yüzde 2’sinde körlük ve yüzde 10’unda ciddi görme kaybına neden olur . Diyabet, kronik böbrek yetersizliğinin en sık görülme nedenidir. Diyaliz ünitelerinde tedavi gören hastaların yüzde 50’si diyabetlidir. Diyabetli bireylerin yüzde 20-40’ında diyabetik nefropati gelişir. Diyabetik nefropatili bireylerin yüzde 10-20’si böbrek yetersizliği nedeniyle kaybedilir. Diyabetik nefropati gelişen hastalarda kardiyovasküler hastalık riski artar. Diyabetin periferik ve otonom sinirlerde de hasar yapar. En sık görülen belirtiler ayaklarda uyuşma, yanma, karıncalanma, ağrı ve güçsüzlüktür. Diyabetlilerde periferik nöropati, periferik arter hastalığı ve infeksiyona yatkınlık nedeniyle ayak ülserleri ve nihayetinde amputasyonlar sık görülür. En önemli neden diyabetik nöropatinin yarattığı hissizlik sonucu tekrarlayan travmaların fark edilmemesidir. Çalışmalar, travmatik nedenler dışında, ayak amputasyonuna yol açan sebeplerin % 60’ının diyabetten kaynaklandığını göstermektedir” dedi.İnsan sağlığını tehdit eden kronik bir hastalık olması yanında, diyabetin hem bireye hem de ülkelerin sağlık sistemlerine maliyeti oldukça yüksek olduğunu da dile getiren Op.Dr.Muzaffer Al, daha sonra şunları söyledi; “Diyabet ve ilişkili hastalıkların takip ve tedavi maliyetlerinden kaynaklanan doğrudan maliyetler yanında, bireyin iş verimliliğinin azalması, yaşam süresinin kısalması ve hasta yakınlarının meşguliyetlerinden kaynaklanan dolaylı maliyetlerin de göz önünde bulundurulması gerekir.Diyabet tedavisinde hedef kan glukozunun normal düzeylere indirilmesi ile birlikte mikro ve makrovasküler komplikasyonların ve kardiyovasküler risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıdır. Kilo kontrolü sağlanması ve yanısıra kan basıncı ve lipid düzeyleri gibi diğer bilinen risk faktörlerinin de kontrol edilmesi gereklidir.Diyabet (Şeker hastalığı )tedavisi, klasik olarak beslenme şekline uygun şeker hastalığı diyeti ve düzenli egzersiz ile başlar, şeker hapları ve insülin ile devam eder.Diyabet hastalarının genellikle 10-12 yıl içinde insülin depolarının tamamını tüketmektedir.Bundan sonrada sürekli isülin tedavisine bağımlı kalmaktadır. Bu tedaviler, şeker hastalığına bağlı ortaya çıkan körlük, böbrek yetersizliği, kalp krizi, inme ve felçlerin ortaya çıkışını kısmen azaltabilir. Ancak uzun dönemde bu sorunları etkin olarak engelleyemez ve şeker hastalığına kesin çözüm sağlamaz.Şeker hastalığına bağlı oluşabilecek bu sorunlar uzun yıllardır güvenilirliği ve etkinliği kanıtlanmış ameliyat yöntemleriyle(Metabolik Cerrahi) tedavi edilebilmektedir. Çalışmalar Metabolik cerrahinin insülin direnci ve salınımını gastrointestinal hormonal değişikliklere bağlı olarak kilo kaybından bağımsız olarak düzelttiğini göstermiştir.İnce bağırsağımızın başlangıç kısmında insülin direnç hormonları son kısımlarında insülin duyarlılığını artıran hormonlar salgılanır. Metabolik cerrahi(tip 2 şeker hastalığı ameliyatı) ile insülin duyarlılığını artıran hormonları içeren incebağırsağın son kısmı daha öne alınarak gıdanın bu bağırsak bölümüne daha erken girmesini sağlanmakta ve bunun sonucunda pankreas beta hücrelerinde insülin salgılama kapasitesi artmaktadır. insülin direnci sağlayan ince bağırsağın başlangıç kısmının aktivitesi azaltılmaktadır. Ayrıca fonksiyonel doygunluk hissi sağlanarak aşırı yemek yeme isteği azaltılmaktadır. Bu da şeker hastalığı tedavisine olumlu katkı sağlamaktadır.Metabolik cerrahi tip 2 şeker hastalarının %75 -98’inde rezolüsyon (tam iyileşme) sağlamaktadır. 8 ila 10 yıllık takiplerde tip 2 şeker hastalarının ilaç ve insülinsiz bu iyilik halini sürdürdükleri ortaya konmuştur. Metabolik cerrahi laparaskopik yani milimetrik küçük kesilerden girilerek uygulanabilmektedir.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler