Tırnak sanatı, süslemeler, incik, boncuk derken oje'siz gezmeyen bir dünya kadınımız var. Peki oje gerçekten güvenilir mi? Piyasada kullandığımız bir çok oje toksik üçlü adı verilen toluen, dibütil ftalat ve formaldehit kimyasallarını içeriyor. Toluen ojenin daha pürüzsüz sürülebilmesi için uçucu bir çözücü, dibütil fitalat (DBP) ojenin tırnak yüzeyindeki tutuculuğunu arttırıcı ve formaldehit de ojenin kalıcılığını arttırmak için kullanılıyor.
Bu üç kimyasal da hem kısa hem uzun vadede zehirleyici etkilere sahip, geçmeyen alerjiler ve astım, doğumsal anomaliler, çeşitli gelişim problemleri ile ilişkilendirilen oje kullanımının oldukça zararlı sonuçları olabilir.
Bu nedenle kullandığınız ojelerin içeriklerini iyi okumak, oje altına baz sürmek, tırnak etine değdirmemek ve mümkünse bu kimyasalları içermeyen ojeleri kullanmak en akıllıca hareket. Aman canım zaten soyuluveriyor, sürmesek de olmaz mı?
"Balık Yağııııııı, OMEGAAA" çılgınlığının ve sağlıklı beslenmenin en trend besini olan somon taa Norveç'ten gelmiş de olsa çiftlikte yetişmiş ise sandığınız kadar masum olmayabilir.
Somon balığının yağlı eti bu balığın meşhur sağlıklı yağ asitlerini barındırması kadar çevresel kimyasalları da depolamasına neden oluyor. Bu nedenle de Amerika Çevre Koruma Dairesi(EPA)'nın yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre çiftlik somonlarının kıyılarda yetişmesi, daha çok kimyasala maruz kalması ve daha hareketsiz olması nedeni ile vahşi somonlara göre çok daha yüksek oranlarda,PBC grubu dahil, 13 farklı toksin barındırıyorlar.
Güzel koku, tuvaletten sonra ardımızda iz bırakmamak, misafire ev temiz havası vermek, yemek kokusunu örtmek gibi ulvi amaçlarla kullandığımız spreylerden kullanmayan? Malesef onlar da güzel kokuları kadar masum değillermiş...
Güzel kokunun kaynağı doğal kokunun konsantresi olmadığından, kimyasal olarak taklit edilmiş esanslardan oluşan bu sprey şişelerinde yatan tehlike koku kalıcılığını arttırmak için kullanılan fitalatlar.
Plastik oyuncak, şampuan vb. birçok yerde kullanılarn fitalatlar hormon bozukluklarına, prematüre doğum ve gebelikte maruziyetlerde zeka geriliğine neden oldukları kanıtlanmış tehlikeli kimyasallardır. Hele ki solunum yolu ile alındığında aslında ne kadar tehlikeli olabileceğini vurgulamaya gerek yok sanırım.
Yeni nesil gurmelerin favori yemek eklentisi olan bu minik hindistan cevizini aroma katmak için kullandığınızda bir zararı yok ama dozunu kaçırmamak şartıyla.
Çünkü muskat miristisin adı verilen bir kimyasal içerir ve bu kimyasal orta dozda alkol zehirlenmesine benzer halisülasyonlar, kas kontrolü kaybı, uyuşukluk ya da aşırı zindelik arasında gidip gelme gibi belirtilere neden olurken; yüksek dozlarda komaya kadar uzanabilen tehlikeleri vardır.
Çağlar boyu makyajın vazgeçilmezi olan ruj da malesef masum olmayanlardan. FDA'in yaptığı araştırmaya göre (evet bizim sağlık, bilim dairelerimiz anca saçma sapan işlerle uğraşsın biz de milletin istatistiğini paylaşmak zorunda kalalım) piyasada bulunan birçok markanın rujlarında kurşun bulunduğunu açıklayarak şaşkınlık yarattı. Malesef kurşun uzun vadede birçok deri, beyin ve bağışıklık sistemi problemine yol açarken aynı zamanda gebelik ve doğum sonrası birçok probleme yol açabiliyor. Üstelik de vücutta birikiyor.
İnternette rujunuzun kurşun içerip içermediğini kontrol etmeniz için basit test önerilmiş, belki siz de deneyerek kozmetik malzemelerinizin kurşun içerip içermediğini test edebilirsiniz.