At üstünde, kayıkla, kızaklarla, kayak kullanarak ya da yürüyerek yol aldığı, iki yıldan fazla süren destansı bir seyahatin sonrasında, asıl noktaya ulaşarak, dünyanın sonu olduğu iddia edilen yere gelmiştir. Bugün, oraya çok daha kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz, fakat Nordkapp'a ulaştığınızda hissedeceğiniz duygu hala eskisi gibi eşsiz bir his. Birkaç gerçek tanımlama verecek olursak; 300 metrelik bir uçurumun üzerinde, Arctic Okyanusu'na yüksekten bakarken, gün ışığı eşliğinde huşu içinde dikileceksiniz, aynı Fransesco'nun yaptığı gibi. Hediyelik eşyaları incelemeden önce gidip bir bardak çay ve bisküvi alın. Her yıl yaklaşık 200.000 kişi burayı ziyaret eder, işte bu yüzden Nordkapp daha çok turistlere göre düzenlenmiş. Neredeyse burada aldığınız hava için bile para ödeyeceksiniz, fakat buraya para biriktirmek için gelmeyeceksiniz zaten değil mi? Nordkapp'a macera ve gerilim yaşamak için geleceksiniz. Eğer gerçeği söyleyecek olursak, sıcak bir yaz gününde kumsalda eğlenip, tatil köylerinde konaklayanların sahip olamayacağı, sıradışı bir tatil geçireceksiniz. Eğer Nordkapp'a kışın gelecek kadar çılgınsanız, Aurora Borealis'e veya Kuzey Işıklarına tanıklık edebileceğiniz Avrupa'daki en iyi yerlerden biri burasıdır.
