Arapça dilinde sarı renk anlamına gelen asfar kelimesinden türemiş olan safran kelimesi Latince diline safranum olarak geçmiştir. Tüm dillerde bir karşılığı bulunan safran kelimesi dünya mutfakları için de önemli bir baharat olarak kabul edilmektedir. Safran baharatının elde edildiği bitki bir kültür bitkisidir.
İran mutfağı ile özdeşleşmiş olan safran baharatı burada neredeyse tüm yemeklerde yer alabilir. Hem maddi olarak hem de sağlık açısından son derece değerli bir baharat olan safran kendine has tadı ile de dikkat çekicidir. Karotenoid antioksidanlar içerir bu nedenle de safranın iltihap giderici etkisi vardır.
İçeceklerde de yiyeceklerde de kendine yer bulabilen birçok farklı tarifte kullanılabilen safran baharatı damakta hafif bir acılık ile birlikte farklı hoş kokular da bırakabilmektedir. Altın baharat olarak da bilinen safran dünya mutfaklarında kullanılır ve birçok yemek ya da tatlı tarifinde yer alabilir.
Safran baharatının keskin bir tadı vardır. Saman ve iyodoforma benzeyen bir kokusu olduğu da bilinmektedir. İçine girdiği yemek tariflerine altın sarısı renginden veren safran baharatı tıp alanında ad kullanılabilmektedir.
Tadı keskinliği nedeniyle acı olarak da kabul edilen safran baharatı, zerdeçala benzetilebilse de safranın tadı kendine has aromasından gelmektedir. İçine girdiği yemeklere hem renginden hem de tadından verdiği için dikkatli ve az miktarlarda eklenmesine dikkat edilir.
Kuru safran tellerini çiğnemenin acı ve hoş olmayan bir tat verdiği bilinmektedir. Toz baharat formunda da keskinliği devam ettiği için uygun görülen yemeklere çok az miktarlarda konur. Topraksı, çiçeksi notaları bir arada bulunduran safran baharatı karışık bir aromaya sahiptir. Samansı bir tadı olduğu da söylenir. Yiyeceklere ve içeceklere parlak sarı tonda bir renk katar.