Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı evlilik öncesi eğitim programının pilot çalışması önümüzdeki günlerde start alacak. Projeyi çok önemsediklerini söyleyen Bakan Fatma Şahin, bu programları daha cazibeli hale getirmek için de çalıştıklarını belirtti. Şahin, bu kapsamda, belediyelerle iş birliği yaparak, sertifika alan çiftlerden salon ücretinin yarısının alınması gibi alternatiflerin masada olduğunu kaydetti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na Evlilik Öncesi Eğitim Programı çalışmalarında gelinen nokta hakkında bilgi verdi. Eğitimin içeriği ve süresi ile ilgili çalışmaların büyük oranda tamamlandığını aktaran Şahin, ilk pilot çalışmanın da Ankara’daki iki ya da üç ilçede başlayacağını kaydetti. Sertifika programını bir zorunluluk değil, destek mekanizması olarak hayata geçirmek istediklerini belirten Şahin, “İsteğe bağlı olarak fakat istemelerini de cazibeli hale getirecek şekilde bir mekanizmayı güçlendirmek istiyoruz.” dedi.
Belediyeler tarafından alınan salon ücretini hatırlatan Şahin, “Özellikle yoksul aileler için o para çok ciddi bir külfet oluşturabiliyor. Bu eğitimi alanlardan o salon ücretinin bir kısmını almama gibi bazı alternatifleri çalışıyoruz.” diye konuştu.
“3 BİN SOSYAL ÇALIŞMACI ALINACAK”
Bakan Fatma Şahin, 3 bin sosyal çalışmacı alınacağı müjdesini de verdi. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın yönettiği para miktarının evde bakım, özürlü hizmetleri gibi kalemlerin de dâhil olması ile 5 kat arttığını söyleyen Şahin, şunları dile getirdi: “Beş kat artan para yönetiminin insan kalitesini de artırmamız gerekiyor. Özellikle sosyal çalışmacıların, eve gidip analiz yapanların hem kalitesini hem sayısını yükseltmemiz gerekiyor. Biz 3 bin kişinin alımına karar verdik. 60’ın üzerinde KPSS puanı alan… Fon Kurulu kararı, Başbakanımızın imzasını bekliyor. Arkasından Sosyal Yardımlaşma Genel Müdürlüğümüz internet sitesinden duyurulacak. Alım şartları, sosyal bilimler olacak. Aile Sosyal Destek Uzmanlığı sistemini vakıf üzerinden mi çalıştıracağız, sosyal hizmet birimi üzerinden mi? İki ayrı modellemeyi yaptık. İki ayrı şehirde iki ayrı modelin bu ay sonunda pilotuna başlıyoruz. Eğitici eğitimleri konusunda Hacettepe ile anlaştık. En az 45 gün denememiz lazım. Zayıf noktalarımız ne, modellemeyi nasıl güçlendirmemiz lazım. Hangi model üzerinde çalışacaksak da bu sefer bölgesel bazlı iller seçeceğiz. Göç alan göç veren değişik kesimlerdeki şehirlerin çalışma modellerine bakacağız. Bütün Türkiye’de yaygınlaştıracağız.”
“ÖNEMLİ OLAN YARAYI HEMEN PANSUMAN ETMEK”
Önemli olanın, ‘testi kırılmadan’, ‘yangın çıkmadan’, ‘kişi ölmeden’ olabilecek risk faktörlerine göre, sosyal devlet olarak yarayı küçük iken kapatmak olduğunun altını çizen Şahin, “Yani hemen pansuman etmek. Neye ihtiyaç var? Ekonomik destek mi, hukuki destek mi? Neye ihtiyaç varsa sosyal çalışmacının vereceği rapora göre ihtiyacını giderecek geri bildirim mekanizmasını koymak ve burada sosyal devlet olarak 74 milyonun yanında olmak. Bunu başardığımızda çok heyecan verici bir çalışma olarak karşımızda duruyor.” dedi.
Şahin konuyla ilgili başka bir soru üzerine, “Toplamda 7 bin alacağız ama 3 binin kararı çıktı.” ifadesini kullandı.
AİLE DİZİ VE FİLMLERİNE DESTEK
Bakan Şahin, bir süredir çeşitli bakanlıklarla imzalanan işbirliği protokollerini hatırlatarak, benzer bir çalışmanın da Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapıldığını söyledi. Atılan imzaları ilk adım olarak nitelendiren Şahin, “Arkasından o protokollerde yazdığımız her şeyi takip edeceğimiz bir mekanizmaya dönüştürmemiz lazım.” ifadesini kullandı.
Son yıllarda Türk filmlerde yakalanan kaliteye dikkat çeken Şahin, “Türk filmleri çok daha fazla izleyici ile buluşmaya başladı. Çünkü mali olarak verilen önemli bir fon desteği var. Biz oradaki filmlerin içerisinde, bizim bakanlık bünyesindeki konu alanları içinde de desteklenmesini istiyoruz. Kendi bakanlığım toplum demek. Toplumun beklentileri demek. Son yaptığımız araştırmada okuma oranı yüzde 44. Çok düşük. Televizyon, sinema gibi görsellik üzerinden öğreniyorsak, bilinç yükseltiyorsak, bizim kendi alanlarımızda burada iş birliğini çoğaltmamız gerekiyor. Ayrıca dizilerle ilgili arkadaşlarımız, uzmanlarımız dünyada bunlar nasıl modellenmiş, biz burada kendi yerli modelimizi nasıl oluşturabiliriz, nasıl katkıda bulunabiliriz, nasıl karşılıklı bir koordinasyon sistemi kurabiliriz. Bunu da tamamlamak üzereyiz. Protokolün içeriğinde bunların hepsi olacak.” şeklinde konuştu.
YAŞLI KREŞLERİ YOLDA
Türkiye nüfusunun yüzde 15’inin 60 yaş üstü, yüzde 10’unun ise 65 yaş üstü olduğunu hatırlatan Şahin, yaşlılara yönelik değişik modeller üzerinde çalıştıklarını dile getirdi. Tek tipçi bir hizmet modelinin karşısında olduklarını vurgulayan Şahin, “Bölgeler arası talep farklılığı var. Batı’da daha fazla huzur evi ihtiyacı varken, Doğu’da daha çok ailelerin yanında kalıyor. Ama çalışan aileler için evde bakım hizmetini, yaşlı bakımını güçlendirmek istiyoruz. Yaşlı Kreşi dediğimiz gündüz gidip beraberce kendi akranları ile oturup sohbet edip, evden çıkacağı sonra akşam ailesinin yanına gelip kalacağı (eğer gelin – kız çalışıyorsa) da bu önemli bir model olacak. Çıkıp sosyal olarak kendi akranları ile beraber olabileceği mekanizmaları kurabilirsek… O modelleri güncelliyoruz.” diye konuştu.
Şahin, yaşlı kreşlerinin ücretli olup olmayacağı konusundaki bir soruya, “Ücretli de olur, ücretsiz de… Yerel yönetimlerle işbirliği yapıp ücretsiz de yapabiliriz. Bir kısmını biz de ödeyebiliriz. Onların sosyal güvenlik sistemine göre, sosyal yardımlaşmadan destek alabiliriz. Her türlü olasılıklar üzerinde projelendirmek durumundayız.” cevabını verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz