BİZE ULAŞIN
Antalya şu günlerde bir futbol efsanesine ev sahipliği yapıyor. Dünyanın gelmiş geçmiş en önemli golcülerinden Andriy Shevchenko, 8 Haziran'da başlayacak 2012 Avrupa Şampiyonası finallerine hazırlanan Ukrayna Milli Takımı ile birlikte bir haftadır Belek'teki Rixos Premium Otel'de sıkı bir kampta bulunuyor.
[
* MYNET SPOR'U FACEBOOK'TAN TAKİP EDİN](http://www.facebook.com/spormynet)
CANLI MAÇ SONUÇLARI İÇİN TIKLAYIN
Hangi takımda oynarsa oynasın hiç vazgeçmediği 7 numaralı formasıyla hafızalarımıza kazınan "Sheva" Antalya'ya kadar gelir de biz durur muyuz? Hemen İstanbul'dan uçağa atlayıp, tatil beldesi Belek'e gittik.
Kendisini halı gibi bir sahada milli takımla birlikte antrenman yaparken bulduk. Röportaj sırasında tercümanlığımızı yapan Enda Sports'un görevlisi Narman Yusufoğlu, "Biz bu sahayı iki aydır Ukrayna'ya saklıyorduk. Bu süre boyunca hiçkimseye dokundurtmadık" diyerek, çok ağır misafirleri için özel hazırlık yaptıklarını anlattı.
14 GOLLE BİZİ ÇOK ÜZDÜ
Antrenmandan sonra konuştuğumuz Shevchenko, son derece doğal ve samimi idi. Ne sorduysak cevapladı. Kaçamak yanıtlar vermedi. Önemli mesajlar verdi. Şunu özellikle vurgulayalım ki, Sheva, Türkiye'yi ve Türk insanını gerçekten çok seviyor.
Şüphesiz biz de ona aynı duyguları besliyoruz. Malum, bu büyük usta, Avrupa kupalarında kulüplerimize en çok gol atan futbolcu (Fenerbahçe ve Beşiktaş'a 5'er, Galatasaray'a ve Milli Takımımız'a 2'şer). Hele hele, 24 Kasım 2005'te Milan formasıyla Fenerbahçe'ye karşı oynadığı bir Şampiyonlar Ligi maçı var ki, üzerinden on yıllar geçse de unutulmaz. İstanbul'daki karşılaşmayı İtalyan ekibi 4-0 kazanırken, bütün golleri Sheva atmıştı. Dahası, o gollerin hepsinde de karşısında Servet Çetin vardı.
UNUTULMAZ GÜLÜMSEYİŞ
Şaka bir yana, olağanüstü gol sezgisi, son vuruşlardaki ustalığı, hiçbir zaman abartıya kaçmayan temiz futbolu ve gol sonralarındaki gülümseyen yüzü ile Andriy Shevchenko, hepimizin çok sevdiği bir oyuncu. Neyse giriş faslını daha fazla uzatmadan soru-cevap faslına geçelim ve Andriy Shevchenko'nun çarpıcı düşüncelerini size aktaralım.
- En az ülkeniz Ukrayna kadar Türkiye'de de bir efsane olduğunuzu sanıyorum biliyorsunuz?
"Evet, biliyorum. Ben de Türkiye'yi ve Türk insanlarını çok severim. Türkiye'de çok güzel hatıralarım var. Çok sayıda Türk dostum, arkadaşım da var. Mesela Fatih Terim. Galatasaray geçtiğimiz hafta şampiyon olunca hemen telefon açıp tebrik ettim."
- Fatih Terim ile sık görüşür müsünüz? Diyaloğunuz ne durumda?
"Önceden çok görüşürdük fakat işlerimiz dolayısıyla son zamanlarda fazla görüşemiyoruz. Ama sık görüşemesek de o benim dostumdur, ömrüm boyunca da öyle kalacak. Çünkü onunla Milan'da (2000-2001 sezonu) çok güzel hatıralarım var."
"İLK GÜNDEN ANLAŞMIŞTIK"
- Fatih Terim'i sizin için bu kadar özel kılan ne?
"Fatih Terim, Milan'da uzun süre kalamadığı için biz onunla fazla beraber olamadık. Ama biz onunla tanıştığımız ilk gün çok iyi anlaştık ve arkadaş olduk. Ben samimi bir insanım, Fatih Terim de öyle. Onu bu kadar çok sevmemin sebebi bu."
"FATİH TERİM MİLAN'DA KALSAYDI..."
- Milan Fatih Terim'den sonra çok sayıda ulusal ve uluslararası kupa kazandı. O kritik dönemde eğer Terim kalsaydı gene aynı başarılara ulaşabilir miydi? "Bakın Fatih Terim'in Milan'da kısa süre kalması (Temmuz ile Kasım ayları arasında 4,5 ay) onun çok iyi bir teknik direktör olduğu gerçeğini değiştirmez. Fatih Terim, Milan'dan başka kulüplerde de çalıştı ve hepsinde başarılı oldu. Milan'da kalsaydı Avrupa ve İtalya'da şampiyonluklar kazanabilirdik. Çünkü o çok büyük bir antrenör."
- Türk futbolunu ve Türk oyuncuları takip ediyor musunuz?
"Eski futbolcuları tanıyorum. Mesela Emre (Belözoğlu), Hakan Şükür ve Ümit Davala. Yeniler arasında ise bildiğim bir Türk oyuncu yok.
- Söz Ümit Davala'dan açılmışken soralım. Bir yıl Milan'da birlikte oynadınız. Davala'nın Rap albümü çıkardığını biliyor musunuz?
" (Gülüyor) Haberim yoktu ama şaşırmadım. Böyle bir şey yapacağını tahmin ediyordum. Çünkü Ümit, Milan'dayken de çok neşeli biriydi. Çok şarkı söylerdi.
"ÇOK TEKLİF ALDIM AMA TÜRKİYE'Yİ DÜŞÜNMEDİM"
- Avrupa ve Türkiye basınında sizinle ilgili çok sayıda transfer iddiasında bulunuldu. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'tan teklifler aldığınız yazıldı. Bunlar doğru muydu?
"Doğru. Türkiye'den, sayısını hatırlayamayacağım kadar çok teklif aldım. Ama hiçbir zaman kabul etmeyi düşünmedim."
- Peki neden?
"Bunun Türkiye ile bir ilgisi yok. Benim için üç tane kulüp var; Dinamo Kiev, Milan ve Chelsea. Türkiye'den değil başka yerlerden de teklifler geldi, onlara da 'hayır' dedim. Ben futbola Dinamo Kiev'de başladım, Milan'da yıldız oldum, sonra Chelsea'ye gittim ve en sonunda gene Dinamo'ya döndüm. Futbolu bırakacağım yer de Dinamo Kiev'dir."
Kaynak: Akşam
