Demokrat Parti (DP) Bitlis İl Başkanı Ziya Yoldaş, “Tarihe kara bir leke olarak geçen 27 Mayıs darbesi ihtilalini bir kez daha kınıyoruz.” dedi.
27 Mayıs darbesinin 57. yıldönümü nedeniyle Bitlis il başkanlığında basın açıklaması düzenleyen DP Bitlis İl Başkanı Ziya Yoldaş, “Parti olarak bugün bizim için buruk bir gündür. 27 Mayıs 1960, demokrasi ve hukuk için cumhurbaşkanımız, başbakanımız, bakanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, parti başkanlarımız ve partililerimizin cezaevine ve darağacına gönderildikleri bir gündür. Bu günü bizzat yaşamadık ama yaşayan aile büyüklerimizde öyle bir iz bırakmış ki bizler bu zor günleri yaşamış gibi bütün tarih ve anılarını biliyoruz. Hafızamızdaki yerinin silinmesi mümkün değildir. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat ihtilal ve muhtıralarının muhatabı ve mağduru, köklü DP’nin il teşkilatı olarak, 27 Mayıs darbesinin 52. yıl dönümünde, tarihe kara bir leke olarak geçen ve hafızalarımızda tazeliğini koruyan ihtilali bir kez daha kınıyoruz.” diye konuştu.
Başkan Yoldaş, ihtilalde idam edilen DP Genel Başkanı ve Dönemin Başbakanı Adnan Menderes’i, Bakanlar Fatin Rüştü Zorlu’yu ve Hasan Polatkan’ı, cezaevlerinde gerek hastalanarak gerekse işkence edilerek vefat eden bütün Demokrat Partili büyükleri rahmetle andıklarını dile getirdi. Yoldaş, şunları ifade etti:
”27 Mayıs ihtilalinde yaşanan travma çok büyüktür. İhtilalde sadece ilimizin iki büyük insanının yaşadığı olayları kısaca anlatmak istiyorum. Yassıada mahkemelerinde diğer DP’liler gibi ilimiz DP Milletvekili Merhum Selahattin İnan hiçbir suçu yokken varsayımlarla yargılanır. Mahkeme başkanı kendisine, 'Kırşehir ilden ilçeye çevrilirken, Meclis'te kullandığınız oy menfi miydi, müspet miydi?' diye sorar. Kendisi de “Ben o gün Meclis çalışmasında yoktum.” der. Mahkeme başkanı yine “Peki olsaydın oyun ne olurdu?” diye sorar. Merhum İnan cevap vermeden mahkeme başkanı, “Kesin müspet oy kullanırdın değil mi?” der. Merhum İnan da “Benim bir şey söylememe gerek yok. Siz keramet sahibisiniz.” diye mahkeme başkanına üslubuna uygun cevap verir. Bundan dolayı tutuklu kalır, yargılanır ve sürgün hayatı başlar. Yine Kurtuluş Savaşı’na katılan, ilim irfan adamı Bediüzzaman üstadımız, CHP iktidarı döneminde başta Isparta olmak üzere çeşitli yerlere sürgün edilmiş ve hayatı sürgünlerde, sıkıntılar içerisinde geçmiştir. Aynı dönemde Kastamonu’ya sürgün edilen, aşiretimizde halen hayatta olan amcamız Hacı Nadir Baysal 'Üstad, Kastamonu’da o yoklukta, sıkıntı içerisinde, bizim sıkıntılarımıza her alanda yardımcı olurdu.' der. Sadece ilmi için bir iktidar tarafından bu kadar sürgün ve sıkıntılar yaşatılmış üstad, 23 Mart 1960 yılında Urfa’da vefat eder ve Halilürrahman Camii'nde defnedilir. Ama DP'ye karşı darbeyi yaptıran aynı zihniyet, 27 Mayıs darbesinden sonra üstadla olan kavgalarını, bu kez ölüsüyle yapmaya devam eder ve naaşını alıp götürür. Halen nerede olduğunu kimse bilmez. Nur içinde yatsınlar, mekânları cennet olsun.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz