Munzur, Buyer, Sülvüs ve Hel dağları arasında kurulu olması sebebiyle adeta saklı bir cenneti andıran Tunceli, zengin florası, yaban hayatı varlığı ve biyolojik çeşitliliğinin yanı sıra tarihi, doğal ve turistik güzellikleriyle de her mevsim ziyaretçilerini cezbediyor. Kar yağışları başlayan Tunceli dağlarında kış yaşanırken, ovalarında bambaşka bir görsel şölenle karşılaşılıyor.
Deniz seviyesinden 940 metre yükseklikteki kentte, bir süre önce etkili olan kar yağışı Ovacık, Pülümür ve Hozat ilçelerinin yüksek kesimlerinde yaşamı zorlaştırıyor. Beyaza bürünen Tunceli dağları görsel şölen sunuyor.
Kış mevsiminin ilk ayı olan Aralığın ilk haftasında kar kalınlığının bazı noktalarda yer yer 30 santimetreye kadar ulaştığı bu ilçelerde, gece hava sıcaklıklarının sıfırın altına düşmesiyle dereler buz tutuyor, ağaçlar, bitkiler ve araç camları kırağıyla kaplanıyor.
Kentte tarihi açıdan büyük öneme sahip olan, alçak rakımlı Çemişgezek, Pertek, Nazımiye ve Mazgirt ilçelerinde ise şu sıralar güneşli ve sonbahardan kalma günler yaşanıyor.
Hava sıcaklıklarının mevsim normalleri üzerinde seyrettiği Pertek ilçesinde vatandaşlar, Keban Baraj Gölü kıyısında geziler yaparak bir taraftan martılara simit atıyor diğer yandan güneşli havanın tadını çıkarıyor.
Çemişgezek ilçesinde de temel geçim kaynağı hayvancılık olan göçerler, sonbaharın sarı, kızıl ve kahverengi tonlarının halen hakim olduğu uçsuz bucaksız meralarda koyun sürülerini otlatıyor.
İki mevsimin bir arada yaşandığı kent merkezi ve ilçelerinde, karla kaplı dağlar ve meşe ormanları ile yaprakları dökülmemiş kavak, akasya, çınar ve ceviz ağaçları, kartpostallık manzaralar oluşturuyor.
