YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Türk Eğitim-Sen, Meb Yasa Tasarısını Protesto Etti

Türk Eğitim-Sen Elazığ Şubesi tarafından, Milli Eğitim Komisyonunda kabul edilen MEB Kanun tasarısı protesto edildi.

Türk Eğitim-Sen, Meb Yasa Tasarısını Protesto Etti

Kabul edilen MEB Kanun tasarısıyla ilgili olarak konuşan Türk Eğitim-Sen Elazığ Şubesi Başkanı Talat Efe; "MEB Kanun Tasarısı Milli Eğitim Komisyonunda kabul edildi. Bunun eğitimimize çok olumsuz yansıyacağını, belirtmemize rağmen her zaman yapıldığı gibi dinlemediler, akşam düşündüklerini sabah uygulamaya başladılar. Bundan öğrencilerimiz başta olmak üzere, eğitim çalışanları, öğretmenlerimiz, okul yöneticilerimiz ve bakanlık yöneticilerimiz olumsuz yönde etkilenecektir.

4 yılını dolduran okul yöneticilerinin görevlerinin sona erdirilmesi.

Okul müdürü atamasında hiçbir şart aranmadan milli Eğitim Müdürü teklifiyle valiler atayacak. Okul müdür yardımcılarını okul müdürlerinin inhası, Milli Eğitim Müdürünün teklifi ile valiler atayacak. Bu eğitimimize büyük bir keşmekeşlik getirecektir. Eğitimde liyakatli, becerikli, ehil okul yöneticileri, yerini iktidarın her emrini yerine getiren beceriksiz, bilgisiz, ehliyetsiz kişilere bırakabilmektedir. Bu iktidar, yanlışlarını yüzüne vuran, her dediğini kabul etmeyen, sorgulayan, biat etmeyen kişilere tahammül edememektedir. Yıllardır yöneticilik yapan bu arkadaşlar öğretmenliğe gönderilerek çok büyük haksızlık yapılacaktır.

Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, MEB Teşkilatı Kanunu’nu 2 yıl önce değiştirmiştir. Bu nedenden dolayı çok sayıda bürokratın görevleri sonlandırıldı. Şimdi tekrar teşkilat yasası değiştirilerek yeni kıyımlar yapılacaktır. Teşkilat yasası eğitime faydalı olsun diye değil, yönetici kıyımı yapılsın diye yapılmaktadır. Görevden alınan üst bürokratlara Hiçbir iş yaptırılmadan maaşları ödeniyor.

Devletimiz bu kadar zengin midir ki, iki yılda bir üst düzey yöneticileri görevlerinden alarak, onlara adeta boş oturmaları için para vermektedir. Şayet iktidarın kasası böylesine dolu ise, bu paralar öğretmen atamaları, okulların fiziki alt yapı ya da personel ihtiyaçları için kullanabilirler. Bu tutumu nefretle ve şiddetle kınıyoruz.

Tasarıya göre stajyer öğretmen olanlar, en az bir yıl çalışmalarının ardından adaylık döneminde herhangi bir disiplin cezası almamış ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmuşlarsa, yazılı ya da sözlü sınava girmeye hak kazanacaktır. Performans değerlendirmesinin kriterleri ise belli değildir.

Bu ülkede hangi bakanlık yaparsa yapsın sözlü sınav torpil, adam kayırma ve kul hakkı yemek demektir. Yüce dinimize göre affedilmeyen günahların başında kul hakkı gelmektedir. Bizi yöneten yerel ya da merkezi yöneticilerimizin uygulamalarına baktığımızda sabahtan akşama kadar kul hakkı yediklerini görmekteyiz

Eğitim çalışanların mali, sosyal, özlük haklarının ve çalışma şartlarının bu kadar kötü olduğu bir dönemde bu sorunları çözümü için hiçbir çalışma yapmayan Milli Eğitim Bakanlığı ve hükümetimizin asıl hedefi tüm kamu çalışanlarının iş güvenliğini ortadan kaldırmaktır. Bunlara Türk Eğitim Sendikası olarak asla müsaade etmeyeceğiz. Bize yasaların verdiği tüm haklarımızı sonuna kadar kullanacağız.

4 C li olarak çalışan arkadaşlarımız, devletin kölesi olarak çalışıyorlar.

Yardımcı hizmetlerde çalışan arkadaşların çalışma esasları ve görev tanımları bulunmamaktadır.

Meb, Üniversite, Yurt Kur’da çalışan memur ve koruma görevlilerin çalışma şartları iyi değildir. Kazanılmış hakları adaletsizce ayaklar altına alınmaktadır.

Tüm kamu çalışanları yandaş sendikanın yaptığı toplu sözleşmeyle yoksulluğa mahkûm edilmiştir.

Uzman öğretmenlik 2005 yılında çıkarıldı. 2006 yılında ilk sınav yapılarak atamalar yapıldı. Yönetmeliğin bazı maddeleri 2009 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından bozularak, bakanlığa 12 ay süre verilerek yapması istendi. 2 yılda bir teşkilat yasasını değiştirenler 5 yıldır uzman öğretmenlik yönetmeliğini yapmayarak binlerce öğretmeni mağdur etmektedir.

Akademisyenlerimizin ek ödemeleri yıllardır artırılmayı beklemektedir. Eğitim iş kolunda ek ödemeleri artırılmayan tek kesim öğretim üyelerimiz ve öğretim görevlilerimizdir. Son yapılan toplu sözleşmede yetkili sendika bu sorunu toplu sözleşme masasında çözmedi, yetki YÖK’e bırakıldı. Böylece bu sorun çözülmedi.

Tasarı bu haliyle yasalaştığında EĞİTİM YÖNETİLEMEZ HALE GELECEKTİR, OKULLARDAKİ BAŞARI DÜŞECEKTİR, MEB’İN HAFIZASI SİLİNECEKTİR, MEB YANDAŞ YETİŞTİRME KURUMU HALİNE GELECEKTİR. LİYAKATLI, BİLGİLİ GENÇLERİMİZİN YÖNETİCİ OLMALARINA ENGEL OLUNACAKTIR.

Tüm bu yapılanlar, iş güvencemizin ortadan kaldırılması için alt yapıların oluşturulmasından ibarettir. Türk eğitim sendikası olarak yasaların bize tanıdığı tüm haklarımızı sonuna kadar kullanacağız.

Bunların yapılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bundan sonraki eylemimiz Ankara’da büyük miting düzenlemek, yasa tasarısı halen çekilmezse işi bırakma eylemlerini çoğaltmaktır.

Tüm bunları yapanları ŞİDDETLE VE NEFRETLE KINIYORUZ." dedi.

Ajans23/Buşra KESKİN

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler