Op.Dr. Defne Erkara, yüzde ve vücudun basen, bacak gibi bölgelerinde yağlanmanın azalması sonucu oluşan çökmelerin, yağ enjeksiyonu ile düzeltilebildiğini söyledi.
Estetik Cerrah Op. Dr. Defne Erkara, “Vücudumuz sürekli aynı kalmaz. Yaş ilerledikçe, zaman geçtikte önce yüzden başlamak üzere bir takım deformasyonlar başlar. Bunların en önemlilerinden birisi deri altı yağ dokusunun azalmasıdır. Buna bağlı çökmeler ve kırışıklıklar can sıkar. Üstelik özellikle göbek ve bel bölgesinde fazla yağ birikirken, yüzde ve başka bölgelerde deri altı yağ dokusunun azalması daha da can sıkıcı olabilir. İşte yağ transferi ve enjeksiyonu bize yağların fazla olan bölgelerden azalan bölgelere aktarımını sağlar. Böylece yaşlanmanın etkileri geciktirilmiş olur” dedi.
Op.Dr. hangi bölgelere yağ enjeksiyonu yapıldığını şöyle sıraladı:
“Yüz: En çok yağ eksiği yüz bölgesinde meydana geldiği için en fazla sayıda yağ transferi yapılan bölge yüz bölgesidir. Özellikle zayıf kişilerde göz altı, yanak ve şakaklarda çökmeler görülür. Bu da kişiyi yorgun, yaşlı veya sağlıksız gösterebilir. Yağ enjeksiyonu bu bölgelerde çok iyi sonuç verir. Yine yüz bölgesinde elmacık kemikleri, alın ve kaş arası, dudaklar, gülme çizgileri, çene ve hatta burun yağ enjeksiyonundan çok fayda gören bölgelerdir.
Popo: Android tip dediğimiz vücuda sahip olan kişilerde bel kalın, üst gövde iri ve popo küçüktür. Bu durumdan rahatsız olan kişilere bel ve karından alınan yağların popoya transferi ile popo dolgunlaştırılır. Bu işlem sonucu bel de inceldiği için popo-bel arası kıvrım ortaya çıkar. Böylece orantı sağlanmış olur.
Meme: Yağ enjeksiyonu memede de çok iyi sonuç verir. Üstelik çok doğal durur. Ancak memede bu işlemin yapılabilmesi için bazı koşullar gerekiyor. Öncelikle bir miktar meme formu olması lazım. Yani dümdüz bir göğsü olan kişiye yağ enjeksiyonu yapılamaz. Sonra vücutta yeterli yağ dokusunun olması lazım. Çünkü memeye epey bir miktar yağ gerekiyor. Ayrıca memede sarkma olmaması gerek. Yoksa meme daha da sarkar.
Bacak: Özellikle çarpık bacakların düzeltilmesinde yağ enjeksiyonu çok kullanılıyor. Ortopedik müdahale gerektirecek kadar bir eğrilik yoksa yağ enjeksiyonu bu tür durumlarda kişiyi mutlu ediyor.
Kalça: Bazı kişilerde özellikle kalça yan tarafında çukur bir görünüm olabiliyor. Yan kalça yuvarlaklığını sağlamak için bu çukuru yağ enjeksiyonu ile doldurabiliyoruz. Böylece yanda istenen yuvarlaklık sağlanmış oluyor.”
Yağ enjeksiyonuna kaynaklık edecek yağların en çok bel ve karından alındığını ifade eden Op.Dr. Erkara, “Ama kalça, bacak içi, diz içi, hatta gıdıdan alınan yağlar da bu işlem için kullanılabiliyor. Burada önemli olan alınan yağları hasar görmeden, mümkün olduğunca hava ile temasını keserek hazırlamak ve transfer etmek. Böylece enjeksiyon yapılan bölgede yağların daha uzun süre kalması sağlanmış oluyor. Bunun için geliştirilmiş özel cihazlar sayesinde yağları hasarsız ve saf halde transfer edebiliyoruz. Yağ enjeksiyonunun bir diğer yararı da yağ alınan bölgedeki fazla yağlardan kurtularak, o bölgede de estetik bir görüntüye kavuşmaktır. Böylece yağ dağılımı orantılı bir hale getirilmiş oluyor. Sonuç olarak; yaşlanmayı engellemek mümkün değil ama yağ enjeksiyonu gibi yöntemlerle yaşlanma etkilerini en azından görsel olarak azaltmak mümkün. Üstelik kişinin kendi yağı ile yapıldığı için doğal bir kaynak kullanılmış oluyor” açıklamalarında bulundu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz