YALAN SÖYLEDİĞİNİZ ANLAŞILMASIN! İnsanların Dürüst Olduğunuzu Düşünmeleri İçin Uymanız Gereken 10 Kural

1. Göz temasını kaybetmeyin.

Göz temasını normal zamanlarda ne kadar kuruyorsanız o kadar kurmaya devam edin. Çaktırmayın.

Gözlerinizi kaçırmanız, ara sıra karşınızdakinin göz bebeklerinin orta yerine bakıp bakıp sonra gözlerinizi kaçırmanız yalanınızı saklamanız konusunda en büyük düşmanlarınızdan biridir. 2. Dudaklarınızı yalayıp durmayın.

Dudaklarınızı yaladığınızda çok seksi görünmüyorsanız (bu arada öyle göründüğünüzü düşünüyor olabilirsiniz, ama dışardan bakan bir gözden yorum istemeniz mantıklı olacaktır); yalan söylerken dudaklarınızı sürekli yalayıp durmanız endişelendiğinizin göstergesidir.3. Bir anda donuklaşmayın.

Özetle; normalde ne kadar hareket ediyorsanız o kadar edin.

Normal şartlardaki, normal muhabbetlerdeki hareket kabiliyetiniz neyse, onu koruyun dostlar **Bir anda vücut hareketlerinizin yavaşlaması, endişeli olduğunuza işaret eder.

**

Endişeli olduğunuz da yalan söylediğinize...4. Karşınızdakinin dikkatini konu ile ilgisiz bilgilerle dağıtmaya çalışmayın.

Bu da zamanın bir noktasına kadar profesyonel yalancılar olarak sıkça başvurduğumuz, çok işimize yarayan bir taktikti. Ve ne yazık ki foyası artık ortaya çıktı :/

Business Insider Dergisi'nde yer alan bir makalede davranış bilimcisi Lilian Glass şöyle diyor ve tüm işimizi bozuyor: ''Yalancılar genelde çok fazla konuşurlar. Tüm o konuşmaları ve açık sözlü görünmeleri sayesinde, diğerlerinin onlara inanacaklarını düşünürler.''5. Boğazınızı yerli yersiz temizlemeyin.

Durduk yere boğazınızın kuruması ve boğaz temizlemeye mecbur kalmanız iki şekilde vuku bulur: Birincisi; sizin hiç de kolay olmayan bir soruyu cevaplamaya hazırlanıyorsanız.

İkincisi de; sorulan soruya bir yalan dizayn etmeye çalışıyor ve zaman kazanıyorsanız.

Biz söylemiyoruz, eski bir CIA çalışanı söylüyor.

CIA çalışanının atladığı bir durum daha var tabii: boğazınızın gerçekten de aşırı kurumuş olması. Ama sağlığınız için zaten günde 1 litre su içtiğinizi varsayıyoruz artık...6. Yaşlı gibi terlemeyin, sakin olun.

Sakin olun diye boşuna demiyoruz, yalanınız ortaya çıkacak bakın dikkat etmek lazım!

Yalan söylemeye kasarken beyinde yakılan o ATP'ler vücutta gerginliğin, dolayısıyla da vücut sıcaklığının artmasına sebep olur. Yani durduk yere ter içinde kalmanız, karşı tarafı alarma geçirir. 7. Birbiri ardında çelişkili yüz ifadeleri takınmayın.

Üçüncü maddede bir anda donuklaşmayın diye önermiştik ya; onun tam tersi de yalanınızın ortaya çıkmasına sebep olabilir.

Çok ciddi bir ifade takınmışken yalanınızın orta yerinde kahkahalarla gülmeye başlamanız mesela, hemen ardından dudaklarınızı ısırmanız, 3 saniye geçmeden alnınızı Akdeniz bölgesi haritası gibi yapacak kadar kırıştırarak şaşkınlığa bürünmeniz...

Yapmayın güzel kardeşim, sakin olun :)8. Sinirlerinize hakim olun, aşırı reaksiyon göstermeyin.

''NASIL YANİ SEN BANA İNANMIYOR MUSUN?''

İnsanlar siz yalan söylerken de, siz doğru söylediğinizde inanmadıkları derecede an be an size inanmamayı sürdüreceklerdir. Doğruyu söylerken inanmadıklarında tutunduğunuz tavır her nasılsa, yalan söylerken de o tavra bağlı kalmak yerinde olur.

Durduk yere savunmaya geçmenin, yalanınızın ortaya çıkacağını düşünüp gerilmenin sinirlenmenin alemi yok. Siz profesyonelce davranırsanız zaten yalanınızın ortaya çıkacağı yok ;) 9. ''Anlamadım? Tekrar sorar mısın?'' Bir cümleyi asla tekrarlatmayın.

İşte bu adımı uygulayabilmek için hakikaten yalanı bir yaşam biçimi haline getirmiş olmanız gerekiyor.
İşte gerçek profesyonellik bu.

Karşınızdaki size bir soru sorduğunda, yalan söylemeye hazırlanırken zaman kazanmak için istemsizce yaptığınız ilk hamle genelde ''Efendim?'', ''abi anlamadım ne dedin?'' gibi sorular olur.

Bu da, üstelik bir de karşınızdaki gayet düzgün ve açık bir Türkçe'yle sorusunu sormuşsa; sizin tarafta işlerin yolunda gitmediğine dair işaretler bırakır...

Hiç soruyu ikiletmeden çat diye yalan dizaynınızı dinleyicilerinize sunmanız lazım. İşte gerçek profesyonellik bu.10. Yalanınızı yaşayın. Baştan sona değil de, sondan başa anlatabilecek kadar iyi bilin.

Yalanın Arda Turan'ı olmak için yukarıdaki dokuz maddeyi yerine getirebilmeniz gerekmekte.
Yalanın Lionel Messi'si olmak için ise o dokuz madde + bu madde...

Yani;

Yalanınızı öyle güzel tasarlayın, öyle içten yaşayın ki; karşınızdaki hikayenizdeki olay örgüsünü tersten anlatmanızı istediğinde anlatabilir durumda olun.

Haydi yalancılar, gün sizin gününüz, iş başına!