"yemeden Zayıflamak Vücuda Zarar Verir"

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Sporda Psiko-Sosyal Alanlar Anabilim Bilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Yalçın Kaya, sadece yemeden zayıfladığında vücudun eritilmek istenen bölgeleriyle beraber, eritilmek istenmeyen hayati organların da zayıflayabileceği uyarısında bulundu.

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen “Egzersiz mi Spor mu?” konulu konferans düzenlendi. Konferansa SÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Oktay Sarı, dekan yardımcıları ve öğretim üyeleri katıldı. Konferansta konuşan Doç. Dr. Yalçın Kaya, “Sadece yemeden zayıfladığında vücudun eritilmek istenen bölgeleriyle beraber eritilmek istenmeyen hatta hayati organlar da zayıflar ve vücut direncini kaybeder. Beraberinde halsizlik, bitkinlik, şekil bozuklukları, immün sistemin zayıflamasıyla hastalıklar da beraberinde gelir. Önemli olan yağ dokuları eritip, kas dokunun gelişimini sağlamaktır” dedi.

"EGZERSİZDEN ZEVK ALARAK YAPIN"

Zayıflama sürecinde yapılan egzersizin de çok önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Kaya, “Öncelikle hangi amaçla egzersiz yapmak istediğinize karar vermelisiniz. Amacınızın sizin için ne anlam ifade ettiğini belirlediğinizde zayıflamak daha kolay hale gelir. Bu süreçte kilolarınızla zıtlaşmak yerine eritmenin zevkini yaşamanız çok daha önemlidir. Ayrıca stres ve gerginliğin daha çok yemeye neden olduğunu unutmamak gerekiyor. Yağ yakmak için ayrıca bireysel motivasyonun da yüksek olması şart. Yaptığınız egzersizden zevk alamıyorsanız kilo vermeniz zorlaşır” şeklinde konuştu.

"YEMEKTEN 2-3 SAAT SONRA EGZERSİZE BAŞLAYIN"

Doç. Dr. Kaya, şöyle devam etti: “Egzersiz veya spor yapılan ortamda mutlaka hava temiz olmalıdır. Egzersiz öncesinde mutlaka organizma egzersize hazır hale getirilmelidir ve sonrasında dinlenilmelidir. Bunun için ise, öncesinde ve sonrasında hazırlayıcı egzersizler yapmanızı öneririm. Bütün hareketler kolaydan zora doğru yapılmalıdır. Çünkü ısınmadaki amaç, dinlenme halindeki fizyolojik, psikolojik, biyokimyasal gibi parametrelerin yüklenme durumundakilerin seviyelerine uyum sağlayabilecekleri duruma getirilmelidir. Ağır bir yüke organizmanın bir anda adaptasyonu çok zor olacağından, dokular ağır bir yüklenmeye hazır olmadığından dolayı hem sakatlanmaların görülme ihtimali artacaktır, hem de performanstaki verim düşecektir. Çünkü, dokular yeterince ısınmamış ve gerilebilirlik düzeyine ulaşmamıştır. En yüksek hıza erişildikten sonra da birden bırakılmamalı yavaş yavaş hareketin hızı azaltılmalıdır. Yemekten iki üç saat sonra egzersiz yapılmalıdır. Yemek yendiğinde kanın büyük bir kısmı sindirim organlarında yoğunlaşacaktır. Kaslarda ise kan yoğunluğu azalacaktır. Sıvı alımı ihmal edilmemelidir.”

Konferansın ardından Dekan Prof. Dr. Oktay Sarı, Doç. Dr. Kaya’ya çini tabak hediye etti.