
Milli takımımızın en son ne zaman Dünya Kupası‘na katıldığını hatırlayan var mı? Ben söyleyeyim tam 24 yıl evvel uzak doğu’ya gitmiştik. Gittiğimiz gibi bir tarih de yazmıştık ama aradan o kadar zaman geçti ki hatırlarda kolayca yer edinemiyor artık. 24’lük delikanlı oldu bu süreç. Bugün Milli takımımızın en büyük yetenekleri olan Arda Güler ve Kenan Yıldız o dönem dünyada bile yoklardı desem… Olanlarda ya yeni dünyaya gelmiş ya da küçük yaşlardaydı! Artık yeni bir jenerasyon, yeni bir adanmışlıkla yolumuza kararlılıkla gidiyoruz. 24 yıl sonra tekrar yine, yeni, yeniden…

Dünya Kupası elemelerinde evimizde Bulgaristan’ı da geçerek 5.maçlar sonunda en azından 2.olmayı garantileyerek play-off’lara gidiyoruz. Bu aşamadaki muhtemel rakiplerimizi de düşünürsek Dünya Kupası‘na 24 yıl sonra katılmak kesinlikle ciddi bir ihtimal. Başımızda orgenaral Montella, komutan Hakan Çalhanoğlu ve askerlerimiz olan futbolcularımız varken bu takımın yapamayacakları gerçekten çok sınırlı. Artık gözlerimiz İspanya maçında olsa da oradan 7 farklı galibiyetin gerçekçi olmadığını bilerek gidip onurumuzla topumuzu oynayacağız. Elbette kazanırız, kaybederiz bu belli olmaz ama ilk İspanya maçındaki gibi savruk ve dağınık olmayalım yeterli. Daha disiplinli, daha derli toplu oyunla oradan çıkmak yetecektir bize.
Play-Off aşamasındaki muhtemel rakiplerimize gelince %100 netleşmemekle birlikte İsveç, Romanya, Kuzey Makedonya, Kuzey İrlanda… Hepsini geçebilecek güce sahibiz. Sayın hocam Montella ile sergilediğimiz iyi oyun, taktiksel disiplin ve hayalleri gerçek yapan yeteneklerimiz oldukça bizim için orası bir hayal değil, bir hedef olmalı. İnanıyorum ki yapacağız da…

Milli takımımız malum Burak Yılmaz bıraktığından beri net bir golcü eksikliğini yaşıyor. İtalyan hoca bunu taktik esneklikle doldurmaya çalışıp bahanelerin arkasına sığınmaktansa çözüm üretiyor. Bu sebepten hocaya teşekkür ediyorum. Burası bahane üretme değil çözüm sunma yeri ve bunu gösteriyor Montella hoca. Ama her zaman sahte 9’la istediklerimizi alamayız. Muhakkak oraya kısa vadede veya orta vadede bir golcü bulmamız gerek. Bir ihtimal Porto’lu Deniz Gül ihtimali olabilir mi? Ya da Hull City’de son dönemde form grafiği yükselen Enis Destan’ı o seviyelere çıkarabilir miyiz? Enes Ünal’dan o görevi üstlenmesi beklenebilir mi bilemiyorum ama her maça, her takıma aynı sistemle çıkmak başımızı ağrıtabilir. Daha baskın olmamız gereken takımlara karşı veya maçın sıkıştığı anlarda nokta santrafor ihtiyacı gerektiğinde oyunun seyrini değiştirebilecek bir isim lazım.