"Fatih Altaylı ile Bire Bir" bu hafta da renkli konukları ve keyifli sohbetleriyle izleyicileri ekran başına topladı. Programın bu haftaki konukları, oyuncu çift Ahu ve Suat Sungur, A Milli Kadın Futbol Kaptanı Didem Karagenç, müzisyen Selen Beytekin ve Anadolu Halk Mutfakları Dernek Başkanı Adnan Şahin oldu.
Eşini çok kıskandığını dile getiren Suat Sungur, çok aşık olduğunu söyledi. Ahu Sungur, "Evlilik zor bir şey. Sevgi bittiyse sürmesi mümkün değil. Haftaya 20. yılımızı devireceğiz." dedi.
22 yaşında Devekuşu Kabare ile oyunculuğa adım atan Suat Sungur, sanat yolculuğunu şöyle anlattı:
Deve Kuşu Kabare İzmir'e geldiğinde her oyunlarını izlerdim ama oyunlarının sonlarını pek göremezdim. Karşıyaka'da oturduğum için son otobüs saatine yetişmem gerekirdi. Zeki (Alasya) ve Metin (Akpınar) Ağabeyleri alkışlayamadım. Sonra İstanbul'a konservatuvara geldim. Ama yer bulmakta zorlanırdık. 'İnsanlığın Lüzumu Yok' oyununu izleyemedim. O dönem sinirledim, 'En sonunda ben buraya oyuncu olarak gireceğim' dedim. Okulda Müjdat Gezen de hocamız. Kandemir Konduk bir gün aradı beni. 'Hayırlı olsun Deve Kuşu'na girdin' dedi. Müjdat Gezen de tavsiye etmiş. Bir öğrenci için muhteşem bir şey. Müjdat Gezen pek çok kişinin hayatına dokunmuştur. Eski ustaların deyimiyle herkese el verdi. 'En sonunda ben buraya oyuncu olarak gireceğim derken' gerçekten içten söyledim.
Tanışma hikayelerinden de bahseden Ahu Sungur, "Aynı tiyatronun çocuk oyunlarında oynuyordum. Enver (Aysever) bir kanalla anlaştı. Çocuk programı hazırladı sunuculuğunu da ben üstlendim. İlk canlı yayına da Suat geldi. Sonra reklam arasında Suat, 'ilk canlı yayınınız galiba' dedi. 'Evet, nereden anladınız?' dedim. 'Çünkü nerede duracağınızı bilmiyorsunuz' yanıtı verdi. Çok kırıldım. Program bitti yayın koordinatörü arkadaşım dedi ki; Suat Bey gözünü senden ayırmıyor. Sonra bir baktım o kadar kaba geldi ki... 'Bu dünyada bir ben, bir de bu adam kalsa olmaz asla' dedim... 6 ay sonra evlendik... Ertesi gün kanala geldi. Sultanahmet'e gidip tütsü almış. Adama demiş ki; Birine götüreceğim bana güzel bir koku ver... Adam da; 'al bunu aşık olmazsa neyim' demiş... Fatih Bey o kadar kötü kokuyordu ki... Ben de asosyal insanım. Araya birilerini sokmuş görüşmek için. Bir arkadaşım çağırdı yanına bir baktım yanında Suat. İki gün sonra Kukla Festivali vardı. Bir baktım bi çocuğu indiriyor, bir çocuğu omuzuna alıyor. O gün şefkatinden etkilendim ve şans verdim." ifadelerini kullandı.
Karakter geçişlerinin seyirciler için zor olduğunu belirten Ahu Sungur, "Seyirci neye alışmışsa onu istiyor. Sektör de öyle. Bana hep zengin, havalı roller geliyor. Alıştım... Pavyon kadınını da oynadım en son. Kendimi kambur yaptım, ters botoks attırdım yüzüme o kadını canlandırabilmek için. Ama çok kısa sürdü o karakter. Üzüldüm." dedi.
Eskisi kadar tiyatro oyununun olmadığını belirten Suat Sungur, "Bakış açısı ve yaşam biçimleri değişti. Yine de tiyatro seyircisi var ama eski gibi her hafta gitmek gibi kültüre dönüşmedi." diye konuştu.