Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Çocuklarımızın hakkını korumak, kollamak en büyük görevimizse, çocuğumuzun istismara ve ihmale karşı yaşayacağı tehlikeleri yönetmek de en büyük görevimiz" dedi.
Bakan Şahin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı himayesinde Zirve Üniversitesi'nin düzenlediği "Erken Çocukluk Dönemi Eğitimi Küresel Sorunları ve Çocuk Hakları" konferansında herkesin kendi makamı ne olursa olsun evlatlarını daha iyi imkanlara kavuşturmak için şartlarını zorladığını söyledi.
Çocuğun hayatın meyvesi, masumiyet, heyecan ve şefkat olduğunu ifade eden Bakan Şahin, çocuğun temelden gelen hakkını yaşam, eğitim, sağlık hakkını korumak ve kollamanın en büyük görevleri olduğunu vurguladı.
Şahin, dünyada şu anda 5 yaş altında her yıl 5 milyon çocuğun öldüğünü ifade etti. Bir taraftan temiz suya ulaşmak için mücadele eden, açlıkla mücadele eden çocuklar olduğunu, eğitim hakkı elinden alınmış, yaşam hakkı elinden alınmış çocuklar bulunduğunu dile getiren Şahin, şöyle konuştu:
"Bir taraftan da çılgın bir şekilde israfı öğrenmiş ve tüketimde haddi, hududu, sınırı bilmeyen çocuklarımız var. Böyle bir dünya düzenindeyiz. Biz burada neredeyiz. Biz Türkiye olarak bunun neresindeyiz. Çocuklarımızla ilgili süreci nasıl yöneteceğiz, ne yapmamız gerekiyor deyince, önce tabi yasal boyutta sürece baktığımızda, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarını (sözleşme) ilk imzalayan ülkelerden bir tanesiyiz. Çocuk Koruma Kanununu çıkarmışız, çocuklarımızla ilgili hukuki temelde yapılması gereken her şeyi yapmaya çalışan bir ülkeyiz, bir devletiz. Eksikliklerimiz varsa bunu sürekli güncelliyoruz. Çocuklarımızın hakkını korumak kollamak en büyük görevimizse çocuğumuzun istismara ve ihmale karşı yaşayacağı tehlikeleri yönetmek de en büyük görevimiz olarak bakıyoruz."
Bakan Şahin, çocuklarla ilgili bir bilim kurulu ile içinde sivil toplum kuruluşlarının da olduğu izleme ve değerlendirme kurulları oluşturduklarını belirtti.
Yol haritalarını çizerken bilimi ve aklı kullanmaları gerektiğini ve buradan çıkan sonuçlar üzerine politika üretmeleri gerektiğine inandıklarını ifade eden Şahin, "Böyle baktığımız bir noktada bir de kendi kurumlarımızda 14 bin evladı olan koca bir aileyiz. En mağdurun, en mazlumun kimsesizlerin kimi pozisyonunda, bunların topluma kazandırılmasını, vatan ve millet için gerekli değerleri onlara öğreterek onların güçlü bireyler olmasını, özgüveni yüksek bireyler olarak yetişmesini sağlamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
-"Hak arama mücadelesinde güçlü politikalar"
Bakan Şahin, çocukların hak arama mücadelesinde yanlarında olacak güçlü politikalar üretmeye çalıştıklarını vurguladı. Sivil anayasa konuşulurken çocukların da görüşlerini aldıklarını belirten Şahin, "Sayın Meclis Başkanımıza bu çalışmayı götürdüğümüz zaman, 'şu ana kadar gelen en güçlü rapor oldu, yetişkinler bundan örnek alsın' dedi. Çocuk bilmez, çocuk anlamaz değil, çocuk her şeyi bilir. Çocuğu karar alma mekanizmasına koymak, ortak yapmak, onun adına konuşmamak, sen ne düşünüyorsun deyip onu da masaya çekmek en büyük çocuk hakkı diye düşünüyoruz" dedi.
Bakan Şahin, hükümet olarak eğitim ve sağlıkta fırsat eşitliğini çok önemsediklerini, özellikle dezavantajlı grupların, mali olarak gerekli imkanlara kavuşamayan çocukların yanında olmanın sosyal devlet olmanın kendilerine verdiği en büyük görev olduğunu kaydetti.
Çocuk politikalarında çok daha güçlü, etkili ve yetkin bir mücadele yapmaları gerektiğine inandıklarını dile getiren Şahin, yoksulluk eğitimin önünde engel olmasın diye eğitimde mali olarak zorluk yaşayan aileler için kampanyalar hazırladıklarını vurguladı.
Taşımalı eğitimde, engelli çocukların eğitiminde fırsat eşitliği için çalıştıklarını, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü aracılığıyla onların yanında olduklarını ifade eden Şahin, şöyle devam etti:
"Fırsat eşitliği çok önemli. Hayata başlıyorsun zaten büyük bir rekabet var. Her yerde rekabet var, dünyayla rekabet ediyorsun. Fırsat eşitliğini sağlayamadığın, daha yola çıkarken eşit imkanları sunmadığın zaman bu maratonu nasıl tamamlayacaksın, nasıl koyacağın hedeflere ulaşacaksın- Daha temelden bu tohumu ciddi manada güçlendirmemiz, güçlü tohumlar, fidanlar, ağaçlar oluşturmamız gerekiyor."
Bakan Şahin, eğitimde fırsat eşitliği çerçevesinde 900 bin anneye 2.6 milyar TL mali destek verdiklerini belirtti. "Haydi Kızlar Okula", "Anne - Kız Okuldayız" kampanyalarıyla temel eğitimde fırsat eşitliği sağladıklarını ifade eden Şahin, orta eğitimde de bunu sağlamak için taşımalı eğitime mali destek verdiklerini ve yüksek öğretimde de üniversitelerin sayısının yükseldiğini kaydetti.
-"Merhameti şefkati öğretmek"
Artık doğan her çocuğun sigortalı doğduğunu, 18 yaşına kadar sağlık imkanlarından faydalandığını hatırlatan Şahin, şunları kaydetti:
"Daha temelde sağlıklı, eğitimli, doğuştan itibaren annesinin eğitildiği, ebeveyninin eğitildiği, huzurlu, şefkatli barış ortamında yetiştirildiği, ilk öğretmenlerinin güçlendirildiği, sağlık ve eğitim imkanlarına kavuştuğu bir modeli hayata geçirmemiz gerekiyor. 90'lı yıllara göre anne bebek ölüm hızı oranını yüzde 70 azalttık, Avrupa Birliği standardını yakaladık. 10 yıl önce yakaladık. Çünkü buradaki irade çok önemliydi. Doğan her çocuğun sigortalı doğması anne karnındayken bebeğin kontrolü... Anne eğer doğum yapacak şartlara uygun değilse hastaneye almak ve hastanede doğum yaptırmak, ona mali destek vermek, kırsalda zor şartlarda, karda kışta daha önce kızaklarla büyükbaş hayvanlarla çekilip götürülen anneleri doğuma götürürken bugün çok daha modern, gerektiğinde hava ambulansıyla müdahale edilebilen bir noktaya getirdik. Bunu eskiden filmlerde seyrederdik. 'Biz nasıl olacak ne zaman bu hale geliriz' diye düşünüyorduk. Daha yapacak çok işimiz var. O yüzden bu sempozyumdan çıkacak sonuç çok önemli. Çünkü sonuçlarla uğraşmanın maliyeti çok yüksek. Toplumsal sorunlar birer sonuç."
Bakan Şahin, çocukların maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamak ve eğitim değerleriyle onlara merhameti ve şefkati öğretmenin önemli olduğunu vurguladı.
İnsan olmanın, çevreye duyarlılığını, sosyal sorumluluğunu baştan vererek davranış modeline kavuşturmanın önemine değinen Bakan Şahin, "Kadın erkek eşitliğini istediğin kadar sonradan anlat o kadar zor oluyor ki. Ta baştan vermek önemli. O yüzden biz temel eğitimi çok önemsiyoruz. 4+4+4'de de muradımız budur" diye konuştu.
Bakan Şahin, çocukların ilgilendikleri konuları ve becerilerini baştan görmek ve herkesi kendi yeteneğine göre eğitim imkanına kavuşturmak gerektiğini ifade etti.
Değerler eğitiminde yüksek teknolojiyi çocuklara hazırlarken onları "yüksek ahlaklı evlatlar" olarak da yetiştirmenin en büyük hedefleri olduğunu dile getiren Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Başka türlü fark yaratamazsınız, rüzgarda savrulur gidersiniz, odak noktanız, hedefiniz olmazsa... Kökümüzün, mazimizin ne kadar köklü bir çınar olduğunu hepimiz biliyoruz. Dallarınız ne kadar güçlendireceksiniz, nereye gideceksiniz, hedefiniz ne- Cumhuriyetin 100. yılı diyoruz. Fikri hür, vicdanı hür nesiller nasıl yetişecek, özgüveni yüksek nesiller nasıl yetişecek- Çocuklarla ilgili hedefleri doğru koyup doğru analizler yapacağız, bilimi ve aklı kullanacağız ve doğru şekilde süreci yöneteceğiz ."
Bakan Şahin, okul öncesi eğitim zorunluymuş gibi bir politika uyguladıklarını ve bu konuda politika üretmeye devam edeceklerini ifade ederek, okul öncesi eğitimi güçlendirip yüzde 80-90 seviyelerine ulaştırmak için çalıştıklarını kaydetti.
Sempozyuma katılımı dolayısıyla plaket takdim edilen Bakan Şahin, Zeugma Müzesi konferans salonundaki sempozyum öncesinde, salonun fuayesinde gerçekleştirilen sergiyi de gezdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz