Antalya'daki Kooperatifçilik Ve Sulamanın Sorunları Sempozyumu Sona Erdi

Antalya'nın Kemer ilçesindeki Limak Limra Otel'de gerçekleştirilen "Türk kooperatifçiliğinin dünü ve bugünü ile tarımda sulamanın önemi ve sorunları" sempozyumu sona erdi.

Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği ile Sulama Birlikleri Derneği ile ortaklaşa düzenlenen sulama sektörü ve kooperatifçiliğin sorunlarının tartışıldığı sempozyumun galasında iki başkan el ele tutuşarak birlikte hareket etme kararı aldıklarını ilan ettiler.

Türkiye Sulama Kooperatifleri Birliği Genel Başkanı (TÜS-KOOPBİR) Halis Uysal ve Sulama Birlikleri Derneği (SuBirDer) Genel Başkanı Mehmet Ergücen, artık birlik ya da kooperatif adıyla değil, su kullanıcı örgütleri olarak birlikte hareket edileceğini vurguladı.

Sulama kooperatifleri, sulama birlikleri temsilcilerinden oluşan yaklaşık bin kişinin katıldığı 4 gün süren sempozyumda, kooperatif ve birlik başkanları panellerde Türkiye'de tarımın ve su kullanıcı örgütlerinin sorunlarını dile getirdi. Bilim adamları, sulama yönetimi konusuyla ilgili devlet kurumlarında görev yapan üst düzey yöneticiler ile DSİ Genel Müdürü ve uzmanlar çeşitli bildiriler sundu.

Suyun tarımsal sulamadaki öneminden ülkemizin su ve sulama politikalarındaki eksikliklerine ve küresel ısınmanın ülkede yaratacağı sonuçlara kadar birçok konunun ele alındığı sempozyum sulamanın iki dev örgütünün birlikte düzenlediği ilk etkinlik oldu.

TÜS-KOOPBİR ve SuBirDer tarafından bildirilen sempozyum sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi:

"Giderek kıt kaynak durumuna gelen suyun korunması ve verimli bir şekilde kullanılabilmesi için su kullanıcı örgütleri daha etkin duruma getirilmelidir. Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği ile Sulama Birlikleri su ve sulama yönetimi konusundaki ortak sorunlarını ortaklaşa çözmek için bir program çerçevesinde çalışmalarını sürdürecektir. Tarım ve kooperatifçilik konusundaki örgütlenme kargaşası giderilmeli, Dünya Kooperatifçilik Yılında, kooperatifler desteklenerek bu alanda temsil ve sektörel düzenleme görevini daha iyi yapması sağlanmalıdır.

Sulama elektriği ücretlerinin karşılanamaması sorunu tüm ağırlığı ile su kullanıcı örgütleri üyelerinin kucağında bir saatli bomba gibi durmaktadır. Öncelikle sulama amaçlı elektrikte KDV'nin kaldırılması, yüzde 20 indirim uygulanması ya da 2005 yılında olduğu gibi KDV'nin Bakanlıkça karşılanması sağlanmalıdır.

Kısa vadeli bir politika kapsamında sulama birliklerinin ve sulama kooperatiflerinin kendi elektrik enerjilerini yenilenebilir enerji kaynaklarından üretebilmesi için gerekli proje, kredi, finansman ve yasal yönetmeliksel düzenleme desteği sağlanmalıdır. Lisanssız elektrik üretimi üst sınırı su kullanıcı örgütleri için 2 MW'a çıkartılmalı ve bu örgütlerin santrallarının enerji şebekesine bağlanmasında öncelik tanınmalıdır. Elektrik fatura bedellerinin hasat sonrası tahsili sağlanmalıdır."

İklim düzensizliklerinin yarattığı kuraklık ve taşkınların arttığı dile getirilen bildiride, şu görüşlere yer verildi:

"İklimsel değişimlerin etkilerine uyum için ulusal stratejik eylem planı hazırlanmalıdır. Su kullanıcı örgütleri üyelerinin iklimsel düzensizlikler sonucunda göreceği zararlara karşı şimdiden eğitim, bilinçlendirme ve koruma çalışmaları başlatılmalıdır. Hazırlanan Su Yasa Tasarısı taslağındaki Su Yönetimi Yüksek Kurulu'nun toplantılarına davet edilecek kuruluşlar arasında su kullanıcı örgütleri de yer almalıdır.

Su Yasa Tasarısı taslağındaki havza su tahsisi planları yapılır veya yaptırılırken nehir havzaları veya nehir havza bölgeleri ile 'Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli'ndeki 30 tarım havzası birlikte ele alınmalıdır. Havza su tahsisi planlarını karara bağlayacak havza su tahsisi heyetinde su kullanıcı örgütlerinden mutlaka birer temsilci yer almalıdır.

Su Yasa Tasarısı taslağındaki 'Suyun tam maliyetinin karşılanması anlayışı' ülkemizin sosyo ekonomik gerçekleri ile uyumlu bir anlayış değildir. Özellikle bu ilkenin tarım kesiminde yaşama geçirilmesinde sosyo politik sıkıntıların doğmasına neden olacağı bilinmeli ve su ticari bir meta olarak düşünülmemelidir. Su yönetiminde alınan kararların en etkin bir şekilde uygulanabilmesinin ancak kurumsal yapısı güçlü ve sorunlarını çözmüş Su Kullanıcı Örgütleri ile mümkün olacağı unutulmamalıdır. Bu nedenle sulama altyapısının kurumsal gelişmesi ve güçlenmesi için her türlü kamu desteği verilmelidir"

Muhabir: Turgay Duyar