Aso Mayıs Ayı Meclis Toplantısı

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Biz bugüne kadar Başkanlık nedir, Yarı Başkanlık nedir ve Parlamenter sistem nedir' tartışmadık. Konuyu kim gündeme getirdiyse onu tartıştık" dedi.

Ankara Sanayi Odası (ASO) Mayıs ayı Meclis toplantısı TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve ASO Başkanı Nurettin Özdebir'in katılımıyla gerçekleştirildi. Çiçek, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bilinen sorunları dışında, meslek örgütlerinin 73'ten beri dile getirdiği taleplere ve yazılı metinlere bakıldığında Türkiye'nin bir de anayasa sorunu olduğunu ifade etti. Bu anayasadan kaynaklanan sorunlar olduğuna da dikkati çeken Çiçek, "Belki daha farklı bir anayasa olsaydı o sorunların bir kısmını yaşamayabilirdik. Onun için Türkiye'nin bir anayasa sorunu var" dedi. Anayasanın Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap vermediğini anlatan Çiçek, artık Türkiye'nin bu anayasa içine sığmadığını, sığmadığı için de her gün bir tarafını tamir etmekle uğraşıldığını söyledi. Anayasa'nın devletin çatısı kuran en temel metin olduğunu vurgulayan Çiçek, "Her 13 ayda bir değişiklik, onarım yapmak gibi mecburiyet hasıl olmuş, ihtiyaca cevap vermediği için" diye konuştu. En temel yasada bu kadar sık değişiklik yapıldığında Türkiye'de hukuk istikrarı olmayacağına dikkati çeken Çiçek, hukuk istikrarının olmamasının siyasi istikrarın sağlayacağı faydanın da büyük ölçüde eksik kalacağını ifade etti. Anayasanın Türkiye'de hukuk istikrarını bozan bir temel metin olduğunu anlatan Çiçek, yapılan 17 değişikliğin bunu ifade ettiğini söyledi.

Çiçek, "Yeni bir anayasa sıfır sorunlu bir Türkiye anlamına gelmiyor, yeni anayasa yaparsak bütün sıkıntılar bitecek diye bir şey yoktur. Siyasetin çözüm üretme kabiliyetini artıracaktır" dedi.

YENİ ANAYASA

Çiçek, oda başkanlarının sorularını cevapladı. Çiçek, bir soru üzerine, "Yeni bir anayasa yapmadığımız takdirde olabilecekleri düşünüyor musun? Bu ülkenin çok rahat, çok kolay idare edilebileceğin düşünüyor musunuz? Ayak numarasınız olmuş 41-42, size 32 numarayı giydirmişler çocukken. Ayağınızın ne hale geldiğini, bir nasır oluşacağını görüyor olmamız gerekir. Bu kadar açık bir durumu göremiyor, buna bir çözüm bulamıyorsa siyaset kurumu o siyaset kurumu kendisi tartışılır hale gelir. O zaman Türkiye'nin en önemli problemi anayasa olmaktan çıkar, o anayasayı yapamayan siyaset kurumunun kendisi problem haline gelir" diye konuştu. Bu sürecin en önemli dinamiğinin bu olduğuna dikkati çeken Çiçek, bunun yapılmaması halinde meşruiyet başta olmak üzere bir sürü sıkıntını çıkaracağını ve onun için bunun yapılması gerektiğine işaret etti. Başka ülkelerde de herkesin aynı tip düşünmediğini ve bir ortak noktanın bulunabildiğini anlatan Çiçek, bunun anayasa yapım yöntemi ile alakalı olduğunu ifade etti. Her konunun anayasada yer almasının gerekmediğini belirten Çiçek, "İlla tüzük, yönetmelik gibi bu kadar maddeyi yazmak da gerekmiyor. Ortak maddeleri yapmak gerekiyor. Çok değişik metotları var. Bütün mesele iyi niyetle ve toplumsal baskıyı da hissederek bu süreci iyi bir şekilde sonlandırmak" diye konuştu.

BAŞKANLIK VE YARI BAŞKANLIK SİSTEMİ

Çiçek, Başkanlık ve Yarı Başkanlık sisteminde hukuki alt yapının hazırlanmasına ilişkin olarak, "Bu bir anayasa konusudur, yeni bir konu da değildir. Başkanlık, Yarı Başkanlık parlamenter sistem konusu şuradan gündeme geldi geriye dönüp bakarsınız. Biz bugüne kadar Başkanlık nedir, Yarı Başkanlık nedir ve Parlamenter sistem nedir? tartışmadık. Konuyu kim gündeme getirdiyse onu tartıştık" diye konuştu. Bunun merhum Özal tarafından gündeme getirildiğini anlatan Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye'de ilk defa. Bugünlerde de bir kısım sansasyonel olaylar var. Özal bunu gündeme getirdiğinde de Özal'ın kendisi tartışıldı. Kimse 'Bu doğru mu, yanlış mı, olursa nasıl olacak, ne getirecek ve ne götürecek' diye tartışmadı. Sonra, rahmetli oldu. Sayın Demirel Cumhurbaşkanı oldu. O dedi ki, 'Başkanlık sistemi gerekir Türkiye'ye doğru olanı budur'. O zaman da Sayın Demirel'i tartıştık, sistemin kendisini yine tartışmadık. Şimdi de Sayın Başbakan gündeme getirdi, yine Sayın Başbakan etrafında tartışıyoruz bunu. Yeri gelmişken de bir şey ifade edeyim, 'Biz tartışmayı bilmiyoruz Türkiye olarak'. Tartışmayı bilebilsek evvela veriler ortaya konulur."

Uygulamalara bakarak bu konunun tartışılmadığına dikkati çeken Çiçek, konuyu kim gündeme getirdiyse onun tartışıldığı için bu tartışmalardan bir yere varılamadığını söyledi. "11 günlük hükümetler var. 4 ay koalisyon pazarlığı sürüp 3 ay ömrü olan hükümetler var" diyen Çiçek, 3-4 partili koalisyonlar olduğunu ve Türkiye'nin koalisyonlardan şikayet ettiği için, 'Türkiye'de kalkınma adına olup biten bir kısım işlerin bir partinin tek başına iktidar olduğu dönemde oldu' diye bir kanaat hasıl olduğu için Türkiye'nin bu koalisyonlardan kurtarılması gerektiğini ifade etti. Başkanlık sisteminde koalisyon olmadığını belirten Çiçek, "Koalisyonların getirdiği sıkıntı sebebiyledir ki Başkanlık meselesi o günlerde gündeme gelmiştir. Başkanlık sisteminin en önemli dinamiklerinden birisi de budur. Koalisyon bir başkanı seçeceksiniz, 4-5 yıl neyse, o yasama, yürütme, yargı kendi işini yapacak" dedi. Bazı partilerin 'parlamenter sistemin daha doğru olduğu' gibi görüşlerinin olduğunu belirten Çiçek, komisyonda 4 partinin uzlaştığı kısmın yazılacağını hatırlattı.

ASO Başkanı Nurettin Özdebir ise, ekonomideki yavaşlamanın giderek belirgin bir hal aldığını belirterek, Mart ayında toplam sanayi üretiminin bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,4 oranında arttığını söyledi. İmalat sanayisindeki üretim artışının da yüzde 1,6 da kaldığını bildiren Özdebir, kapasite kullanım oranının da sanayi üretiminde yavaşlamaya işaret ettiğini ifade etti. Özdebir, "Mayıs ayında imalat sanayisinde kapasite kullanım oranı bir önceki aya göre değişmezken bir önceki yılın aynı ayına göre binde 5 gerileyerek yüzde 74,7 olmuştur" dedi. Özdebir, perşembe günü İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarısı'nın komisyonda görüşülmeye başlanacağını hatırlattı.