Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, karşıt görüşlü öğrenciler arasında yaşanan gerginlikle ilgili, "Erzurum hassas bir bölge, herkesin gözü olan bir şehir. Burada Erzurum'da yaşayan Kürt, Türk hiç fark etmiyor, herkes Erzurum'u seviyor. Özellikle dışarıdan gelen tahriklerle Erzurum üzerinde bir şeyler yapılmak isteniyor" dedi.
Prof. Dr. Koçak, Atatürk Üniversitesi Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, 2011-2012 akademik yılında yapılan çalışmalarla, 2012-2013 akademik yılında yapacakları projeler hakkında bilgi verdi.
Atatürk Üniversitesi'nin 55'inci yılını doldurduğunu ifade eden Koçak, "Öğrenci sayımız 85 bin 659 oldu. 2 bin 492 akademik, 3 bin 460 idari personelle 60 akademik birimde eğitim veriyoruz. 2012 yılında 23 akademik personel ERASMUS kapsamında yurt dışına gitti, 5 personel geldi" dedi.
Üniversitelerinin birçok üniversitenin kurulmasına katkıda bulunduğunu anımsatan Koçak, 6 bin 553 yüksek lisans, 2 bin 821 doktora öğrencisinin bunun en büyük kanıtı olduğunu vurguladı.
Koçak, 2010 yılında kurulan Açıköğretim Fakültesi'nin 2012-2013 eğitim-öğretim yılında 4 lisans, 11 ön lisans ve 1 lisans tamamlama programı olmak üzere 16 programda yaklaşık 20 bin öğrenciye eğitime devam ettiğini ifade ederek, "2009 yılında kurulan Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından yürütülen Hemşirelik Lisans Tamamlama Programı'ndan son 2 yılda yaklaşık 19 bin öğrenci mezun olmuştur. Halen bu programda öğrenim gören öğrenci sayısı 5 bin 178'dir" diye konuştu.
Üniversiteleri öncülüğünde 33 üniversite ve 7 gözlemevi tarafından desteklenen astronomi ve uzay bilimleri alanında gözlem ve araştırmaların yapılabileceği gözlemevinin 5 yılda tamamlandığını anlatan Koçak, ayrıca rektörlüğe bağlı olarak Mimarlık ve Tasarım Fakültesi kontrolünde yürütülen Hobi Bahçeleri Projesi'nin arazi tesviyesi yapıldığını, parselasyon işlemlerinin de 2012 yılının bahar aylarında yapıldığını söyledi.
Koçak, Palandöken semtinde bulunan Aziziye Araştırma Hastanesi'nin boşaltılan binasının da TOKİ'ye devredileceğini, bunun yerine TOKİ'nin üniversite yerleşkesinde ihtiyaç bulunan yeni binalar yapacağını belirtti.
-Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Kampüsü'nde yaşanan gerginlik-
Koçak, Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Kampüsü'nde yaşanan gerginliğe de değinerek, "Toplantıyı daha önceden planlamıştık ama bugün olmasında fayda olduğunu görüyoruz. Öncelikle silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden öğrencimiz, daha sonra Eğitim Fakültesi Yoncalık yerleşkesinde meydana gelen olaylardan duyduğumuz üzüntüleri belirtmek istiyorum. Bu olaylarla ilgili basının gösterdiği sağduyulu yaklaşımdan dolayı da teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Kampüste yaşanan gerginliği provokasyon olarak değerlendiren Koçak, şunları kaydetti:
"Erzurum hepimizin. Bunu her fırsatta dile getiriyoruz. Eğer birlik olursak Erzurum üzerine yapılan planların geri tepeceğini göreceğiz. Muvaffak olamayacaklar. Erzurum hassas bir bölge herkesin gözü olan bir şehir. Burada Erzurum'da yaşayan Kürt, Türk hiç fark etmiyor, herkes Erzurum'u seviyor. Özellikle dışarıdan gelen tahriklerle Erzurum üzerinde bir şeyler yapılmak isteniyor. Oyuna gelmeme adına, yapılan planları bozma adına bu toplantı bir vesile oldu."
Üniversite yerleşkesinde yaşanan cinayet ve intihar olayına da değinen Koçak, şöyle devam etti:
"Kapılar açık ve dışardan gelme imkanı çok diye başı boş bırakacak halimiz yok. Kişi art niyetli ise Cumhuriyet Caddesi'nde de bunu yapar, gelir üniversitede de yapar. Güvenlik elemanlarımız var. Ne silahı var ne başka bir şeyi, hiçbir yetkisi yok. Bir üniforması var o kadar. Üniversitemiz bir kampüs üniversitesi ama girişi çok olan, kolay girilebilen bir üniversiteyiz. Tedbirler alınıyor. Güvenlik konusunda emniyetle de işbirliği yapıyoruz."
-Yeni YÖK yasası çalışmaları-
Koçak, YÖK yasasının 1980'den beri tartışıldığını, daha önce de değiştirmeyle ilgili çalışma yapıldığını ifade ederek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Şu anda ciddi bir çalışma var. Tasarıda hoşumuza giden taraflar da var ama uygun görmediğimiz kısımlar da var. YÖK'ü bir koordinasyon kurulu olarak, organize eden bir kurum olarak görmek istiyoruz. Büyük üniversitelerden konsey kurulup konseyin rektör atamalarını yapmasını uygun görmüyorum. Düşüncelerimizi YÖK'e bildirdik. Üzerinde çalışılması gereken noktalar çok. Öğretim üyelerinin performanslarına yönelik değerlendirme yapıldığında da yenilikler getiren yönü de var. YÖK'ün yeniden organize edilmesi kaçınılmaz. Daha merkezi bir yapıdan ziyade yetkilerin üniversitelere devredilip şeffaf bir şekilde sorumluluklarını verip onları denetlemek gerekiyor diye düşünüyorum."
Muhabir: Zehra Melek Çat
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz