ÇORUM (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Yasama sorumsuzluğu veya dokunulmazlığı denen kapsamı, batı ülkelerindeki gibi bir noktaya indirgememiz gerekiyor" dedi.
Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün düzenlediği "Yerel ve Bölgesel Medya Buluşması" programı için Çorum'da bulunan Arınç, kaldığı otelde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Tutuklu milletvekilleri konusunda 4 partinin uzlaşması gerektiğini ancak bunu henüz görmediklerini ifade eden Arınç, şöyle konuştu:
"Ama masa üstünde, kağıt üstünde olabilir diye düşünüyorum. 100. maddedeki bir fıkra veya bir cümlenin ilave edilmiş olması belki bugünkü arzu edilen amacı gerçekleştirebilir. Ancak Adalet Bakanlığımızın bunu ciddi gözden geçirmesinde, belki bir redaksiyon yapmasında fayda var. Çünkü başka maddelerle bağlantısını doğrusu çok fazla düşünemiyorum. Bir de cezaevlerindeki mevcut suçlamalar ve bu suçlamalar karşısında tutuklu bulunanların tek tek gözden geçirilmesine de ihtiyaç var."
"Bizim kanunlarımızda tutukluluk, milletvekili adayı olmaya ve seçilmeye engel değil" diyen Arınç, şunları kaydetti:
"Cezaevinde vekil marifetiyle veya bizzat kendisi dilekçe göndermek suretiyle ki bugünkü milletvekilleri de aynı şekilde aday oldular, hakkında tutuklama kararı bulunsa bile bir insanın aday olması mümkün. Ancak milletvekili seçilemeyecekler maddesi var. Sanıyorum o 76. maddededir. Yani aday olabilir ama Hatip Dicle kararını da hatırlatmak isterim. Hatip Dicle ile ilgili bir hüküm milletvekili seçilmeden önce kesinleşmiş olduğu için milletvekili seçilmesine engel oldu."
-"83. Madde basit ve net hale getirilmeli"-
Arınç, şöyle devam etti:
"Aynı şekilde bugün tam kesin olarak bilmiyorum ama bir BDP'li milletvekilinin de cezası Yargıtay'da onandı diye hatırlıyorum. Yargıtay'da onandığına göre milletvekilliğinin de düşmesi gerekir. Bu konuda Meclis Başkanlığı ne zaman inisiyatif alır veya gerçek hukuki durum nedir bilmiyorum. Bir duyumla size bilgilerimi aktarıyorum. Bugün bahsettiğiniz kişiler veya bir başkası 14. Madde kapsamında yargılansalar bile milletvekili seçilmesine engel olmayabilir. Önemli olan hükümlülüktür. Yani hüküm aldığı konu milletvekili seçilmesine engel bir konuysa kesinlikle milletvekili olması ve seçilmesi halinde de iptal edilmesi mümkün. Ancak 14. Madde'nin bu şekilde devam ediyor olmasının başka farklı dezavantajları var. Ben onları dikkate alarak söylüyorum. Aslında 83. Madde'nin yeni anayasa yapımı sırasında mutlaka ele alınması, basit ve net hale getirilmesi lazım."
-Dokunulmazlık konusu-
Geçen yasama dönemlerinde en fazla dokunulmazlık konusunun tartışıldığını vurgulayan Arınç, şunları söyledi:
"Dokunulmazlık konusunun yeniden düzenlenmesi bu anayasada mutlaka dikkate alınmalıdır. Çünkü başlangıçta yasama dokunulmazlığı demesine rağmen içinde başka hükümler de var. Mesela ağır cezalı cürümlerde dokunulmazlık işlemiyor. Gözaltına alınabilir hatta tutuklanabiliyor Meclis'e haber vermek suretiyle. Ama mesela yasama dokunulmazlığı kürsüde konuştuğu sözlerden, kullandığı oyun renginden dolayı sorumlu olmamasıdır. Kürsüde konuştuğu sözler bir kişinin ceza mahkumiyetine uğramasına engeldir. Ama partinin kapatılmasına engel değildir. Kürsüde konuştuğu sözlerde milletvekili kendisini kurtarır ama partisini kurtaramaz."
Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yasama sorumsuzluğu veya dokunulmazlığı denen kapsamı, batı ülkelerindeki gibi bir noktaya indirgememiz gerekiyor. Kamu vicdanını hem tatmin etmek bakımından hem de bu konudaki tartışmaları bitirmek açısından benim böyle bir düşüncem gerçekleşirse bunun içerisinde 14, 24. Madde gibi bir istisnanın olması da mümkün değil de zaten. Yeni anayasa yapımı sırasında da umarım bu konuda bir gelişme olacaktır."
-Yeni anayasa-
Arınç, yeni anayasa çalışmalarına değinerek, şunları kaydetti:
"Yeni anayasa çalışması konusunda Meclis Başkanımız çok gayretli, partilerimiz de çok kararlı ve çok samimi. Ben böyle görüyorum. Bu iş başlarken 'kesinlikle olmaz' diyenler bir ümidin içerisindeler. Biz de bu ümidi güçlendirmeliyiz. Şimdi onların takvimi dinleme ve teklifleri alma noktasındalar. 1 Ekim'den itibaren de Meclis'e getirme düşüncesi vardı. 1 Mayıs'ta yazıma geçebilirlerse Temmuz'a kadar da, Meclis tatile girinceye kadar da bu konuda bir ilerleme olabileceğini söylemişlerdi. Yani şu ana kadar bir aksama olmadı. 4 parti kendi aralarında da usul anlaşması yaptılar. Herkes masaya bağlı olarak kalkmadan bu işi sonuçlandırmak istiyor. Ümit edelim Allah nazardan saklasın, fitne fesat girmesin, bu iş devam etsin. İlk defa darbe mahsulü anayasalardan hep beraber kurtulmuş olalım. Parlamento tarihe geçecek bir büyük başarıya imza atsın. Ben Sayın Çiçek'e, arkadaşlarımızın hepsine başarılar diliyorum."
(Bitti)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz