Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) ve Bitki Islahçıları Alt Birliği (BİSAB) tarafından Trakya Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi’nin katkısıyla düzenlenen "Bitki Islahı ve Tohumculuk Sektöründe Ar-Ge: Mevcut Durum ve Gelecekteki Yönü" çalıştayı, Antalya Venezia Palace Hotel’de devam ediyor. TÜRKTOB Başkanı Yıldıray Gençer, 150 milyon dolar olan tohumluk ihracatın 2023 yılına kadar 500 milyon doların üzerine çıkartmak istediklerini söyledi.Tarımın kalbinin tohum olduğunu ifade eden Bitki Islahçıları Alt Birliği Başkanı Doç. Dr. Yalçın Kaya, tohumu geliştirenlerin bitki ıslahçıları olduğunu dile getirdi. Doç. Dr. Yalçın Kaya, "O nedenle biz ülkemizdeki verimliliği arttırmak için alanları arttıramayacağımıza göre bitki ıslahlarıyla en iyi verimle daha kaliteli ürünler çıkartmalıyız. Ülkemizin buna ihtiyacı var. Uluslararası firmalarda bu konuda çalışmalar yapıyor. Yerel çeşitleri arttırmak için yerel firmaları, milli firmaları gelişmeleri takip ederek yeni teknolojiye uyarlanması gerekiyor. Bunun yanında jeopolitik açıdan merkez durumdayız. Etrafımızdaki Rusya olsun, diğer ülkeler olsun, yeni yeni açıldığımız Afrika olsun bunlara oranla merkez durumdayız. Biz yetişmiş insan gücüne tohum sektörü olarak sahibiz. Sadece bir üründen ziyade tarımda markalaşmış çeşit ve yetişmiş insan gücü olarak diğer yerlere ihraç gücümüz var. İhracat açısından her ne kadar ithalat olsa da gerek çeşit gerek yetişmiş insan gücü olarak ihraç potansiyeli olan bir sektör" dedi."İSRAİL’E BAĞIMLILIĞIMIZ SÖZ KONUSU DEĞİL"Türkiye’de GDO’lu ürün olmadığını ifade eden Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı Yıldıray Gençer, İsrail’den 23 ton domates tohumundan sadece 600 kilogram domates tohumu aldıklarını ifade etti. Gençer, "Türkiye’de Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO)tohum yok. Bunun altını çizerek söylüyorum. Çünkü Biyogüvenlik Kanunu var. Biyogüvenlik Kanunu bize GDO’lu bir tohum üretimi ve satışı yasak. Dolayısıyla ülkemizde GDO’lu tohumla ilgili bir ticaret, satış gibi durum söz konusu değildir. Ülkemizde maalesef belirli yerlerde İsrail’den tohum alıyor muyuz? İsrail’e mi bağlıyız? gibi yanlış bir algı var. Bizim İsrail ile çok büyük bir bağlantımız yok. Sektör olarak şu an kendi kendimize yeten ve bugün 75 farklı ülkeye tohum ihraç eden bir ülke konumundayız. Biz İsrail’den kısmen domates tohumu alıyoruz. Bu almış olduğumuz domates tohumu da 23 ton domates tohumunda 600 kilogram. Biz İsrail’den sadece 600 kilo domates tohumu alıyoruz. 23 ton içerisinde bir ton bile değil. Dolayısıyla bizim İsrail’den bir tohum almamız ya da İsrail’e bağımlılığımız gibi bir durum söz konusu değildir” şeklinde konuştu."TOHUMDA DOĞRUYU BİLİN İSTEDİK BROŞÜRÜ"İsrail’e bağımlılık konusunda kamuoyunda yanlış bir algının olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Yıldıray Gençer konuşmasını şöyle sürdürdü:"Bizim tek arzumuz bu yanlış algının bir an önce düzelmesi. Biz de bu yanlış algıyı düzeltmek için ‘Tohumda Doğruyu Bilin İstedik’ diye bir broşür hazırladık. Bu broşürde yanlış bilinen tohumda insanların kafasında yanlış bilinenlerin doğrusunun öğrenilmesi için bu broşürü herkese dağıtıyoruz. Bu broşürü herkese hızlı bir şekilde yaymak istiyoruz. Tohum hakkında halkımız ne kadar doğru bilinirse ülkemizin tarım sektörü, halkımızın sağlığı bu anlamda çok önemli.""ÇİFTÇİNİN KENDİ TOHUMUNU ÜRETMESİNDE SAKINCA YOK"Çiftçinin kendi tohumunu üretmesi ve bunu kullanmasında sakıncanın olmadığını belirten Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı Yıldıray Gençer, "2006 yılında tohumculuk kanunu çıktı. Bu kanunda özellikle tüm tohumlukların, doğru kullanılması, sertifikalandırılması ve bunların çiftçiye ulaşması anlamında bir dizi işlemlerden geçirilmesi, etiketlenmesi söz konusu. Çiftçi kendi tohumunu üretip kendisi kullanabilir ama çiftçi bu tohumu ürettikten sonra başka birine satmaya kalkıştığı zaman, diğer çiftçilerimiz mağdur olmasın diye bunun ticari bir faaliyet alanına dönüştüğü zaman etiketlenmesi ve ambalajlanması adına doğru bir tohum olması gerekir. Mağdur olan başka çiftçiler geçmişe yönelik haklarını arayacakları zaman, bu kanunun getirmiş olduğu yöntemle haklarını arayabilirler. Birileri tohumu çiftçi adına üretip kendi kullanmayacaksa, ürettikten sonra da bunun ticaretini yapacaksa tohum üreticisi kuruluş belgesi alacak. Onda hiçbir yasak yok. Sadece disipline ediliyor" diye konuştu."İHRACATI 500 MİLYON DOLARA ÇIKARTMAK İSTİYORUZ"Tohumculuk sektörü olarak 15-20 yıl önceye göre çok önemli işlere imza attıklarını ifade eden Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı Yıldıray Gençer konuşmasını şöyle tamamladı:"Bugün yaklaşık olarak bir milyar dolarlık bir işlem hacmimiz var. 776 bin ton sertifikalı tohumluk üretimimiz söz konusu. 2023 yılında biz bugün 776 bin ton olan sertifikalı tohumluk üretimimizi bir milyon tonun üzerine çıkartmayı hedefliyoruz minimum olarak. Bugün 75’den fazla ülkeye 150 milyon dolarlık tohumluk ihracatımız var. Bu rakamı da 150 milyon dolardan 500 milyon doların üzerine çıkartmayı hedefliyoruz. 2023 hedeflerimizde sektörün kendi kendine yetebilen, tüm dünya da söz sahibi olabilen sektör haline gelebilmesi bunu da rakamsal olarak 500 milyon dolarlık tohumluk ihracatı, bir milyon tonun üzerinde sertifikalı tohumluk üretimi ile sektörün tüm dünya da kendini daha iyi ifade edebilmesi ve daha yaygın faaliyet göstermesi."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz