YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Burun Tıkanıklığı Tedavisiyle Rahat Bir Nefes Alın

Özel Meltem Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü Uzmanı Op. Dr. Gökalp Dizdar, solunum fonksiyonunun yanı...

Burun Tıkanıklığı Tedavisiyle Rahat Bir Nefes Alın

Özel Meltem Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü Uzmanı Op. Dr. Gökalp Dizdar, solunum fonksiyonunun yanı sıra koku alma, kulak havalandırma gibi çeşitli fonksiyonları olan burnun, herhangi bir nedenle tıkandığı takdirde bu görevleri yerine getiremediğini ve bu durumun insan sağlığını olumsuz yönde etkileyeceğini söyledi.Op. Dr. Gökalp Dizdar, burun tıkanıklıklarının yeteri kadar önemsenmediğini belirterek, "Bu sorunun ilerlemesi, çocuklarda zeka gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Yetişkinlerde ise kalp rahatsızlıklarını tetikliyor. Burun tıkanıklıkları ile ağızdan nefes alıp verme sıklaşıyor ve bu sağlık açısından zararlıdır. Vücudun kliması olarak nitelendirilen burun, koku alma işlevinin yanı sıra nefes alıp verme organıdır. Nefes alıp verirken burun içerisinde yan duvarlarda bulunan konka dediğimiz yapı havayı temizlemekte, nemlendirmekte ve ısıtmaktadır. Yazın havayı soğutan konkalar kışın havayı ısıtmaktadır. Aynı zamanda temizleme ve nemlendirme işlemini gerçekleştirmektedir" dedi.BURUN TIKANIKLIĞININ NEDENLERİBurun tıkanıklığının pek çok sebebi olabileceğini söyleyen Dr. Dizdar, “Burun tıkanıklığına sebep olacak sebepler geniz eti büyümesi, yaygın burun içi polipleri olabileceği gibi, burun kemiğinde kayma dediğimiz olay veya alt burun etleri yani konka dediğimiz yapının büyümesi, burun çatısında daralma olabilir. Bu sebepler tek tek veya birlikte burun tıkanıklığına sebep olabilmektedir” diye konuştu.BURUN TIKANIKLIĞI OLAN HASTALARDA GÖRÜLEN SEMPTOMLARBurun tıkanıklığı olan hastalarda görülen semptomları da sıralayan Dr. Dizdar, “Hasta devamlı ağız solunumu yapmak mecburiyetinde kalır ve tekrarlayan boğaz enfeksiyonlarına maruz kalır. Sabahları ağız kuruluğu meydana gelir. Horlama ve uyku bozuklukları oluşur. Akciğer ve kalp problemleri gelişir. Ayrıca hastanın psikolojik sorunlarının gelişimini de tetikler. Buna bağlı olarak hastalarda agresiflik görülür. Çocuklarda altını ıslatma problemi meydana gelir. Hastanın ses kalitesinde bozulma olur, burundan konuşma dediğimiz olay ortaya çıkar. Bunun yanında cinsel fonksiyon bozuklukları da görülmektedir” şeklinde konuştu.Öncelikle burun tıkanıklığına neden olan durumun saptanması gerektiğini belirten Dr. Dizdar, şöyle devam etti: “Muayene sürecinde hastayı dinlemek, şikayetlerini iyi anlamak gerekiyor. Endoskop denilen eğilebilen ve yumuşak aletler sayesinde burundaki sorun daha iyi tetkik edilmektedir. Endoskop ile muayene bittikten sonra tomografi ya da burun içi basıncı ölçen özel cihazlarla burun tıkanıklığının sebepleri araştırılır. Bu aletler sayesinde kolaylıkta tanı konulabilmekte ve buna göre tedavi seçeneği uygulanmaktadır.”BURUN TIKANIKLIĞI TEDAVİSİBurun tıkanıklığı tedavisinde şayet bir alerji söz konusu ise ilaçlar ile tedavi edilebildiğini aktaran Dr. Dizdar, şayet sorun daha büyük ise ameliyatın gerekebileceğinin altını çizdi.Alerji ilaçlarının burun mukozasının şişliğini indirebildiğini kaydeden Dr. Dizdar, şunları söyledi: "Günümüzde hava kirliliği, endüstriyel atıklar, egzoz gazları burun tıkanıklıklarına neden olabiliyor. İlaç tedavisinin yetmediği durumlarda bir sonraki aşamaya geçiliyor yani cerrahi ameliyat. Ameliyat ise korkulanın aksine günümüzde oldukça rahat yapılmaktadır. Burun ameliyatı için çok farklı teknikler kullanılmakla birlikte bunlardan en sık yaptığımız konka dediğimiz yapının içerisine bir tünel açmaktır. Hem mukozanın iç yüzünü hem de burun etinin yapıştığı kemik tıraşlanır ve boyutu küçültülür. Yüzde ve gözde şişikler meydana gelmez. Konkalarda mukozaların fazla olduğu durumlarda radyofrekans yöntemini de uyguluyoruz. İğneden yayılan radyofrekans enerjisi mukozaya iletilir ve ortalama üç hafta içerisinde mukozada büzülme gözlenir. Sinüzit, geniz eti, polip dediğimiz durumlarda endoskopik ameliyat ile burun tıkanıklığı tedavi edilmektedir."Günümüzde oldukça kolay bir şekilde ameliyat edilerek çözülen bu sorun için hastaların çekinmemesi gerektiğini belirten Dr. Dizdar, "Bazı hastalar ameliyattan korkuyorlar oysa bu çok yanlış. Şu an kullandığımız yöntemlerle yaptığımız ameliyatlar hem oldukça kısa hem de hiçbir ağrı etkisi olmadan yapılmaktadır. İyileşme süreci de bir o kadar kısadır. Bu şekilde hasta korkarak ameliyatı ertelerse ileride çok ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalacaktır" ifadelerini kullandı.

Mynet Youtube


Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler