BİZE ULAŞIN
Dünyada çok sayıda insan yaşlanmayı önlemek ya da ertelemek için farklı enjeksiyon yöntemlerine başvuruyor. Genel olarak estetik operasyonlar, kremler ya da serumlar kullanılırken bazı insanlar daha sıra dışı gençleştirme yöntemlerini deniyor. Sandra Bullock da son günlerde cildine uygulattığı bir yöntemle oldukça konuşuldu. Sandra Bullock çocuk derisi enjeksiyonu ile ilgili açıklamayı 2018 yılında yaptı ama Türkiye’de yeniden gündem oldu. Çocuk derisi ya da bir diğer tabiriyle sünnet derisi enjektesi olarak belirtilen çocuk derisi enjeksiyonu yönteminde; çocukların sünnet derilerinden alınan hücrelerin kullanıldığı belirtiliyor. Epidermal büyüme faktörü yönteminin kullanıldığı söylenen çocuk derisi enjeksiyonu uygulaması kısa sürede tartışma konusu oldu. Sandra Bullock tarafından kullanılan çocuk derilerinin sünnet olan Koreli çocukların derileri olduğu söylense de kimi çevreler böyle bir uygulama için o derilerin yeterli olamayacağını düşünüyor ve daha sarsıcı yöntemlerin uygulanıyor olmasından endişe ediyor.
Epidermal büyüme faktörü enjektesi yani EGF, ağırlıklı olarak hücre yenilemesi için diyabet hastaları üzerinde uygulanıyor. Aslında yöntem, bir süredir uzmanlar tarafından tartışılıyor. Bir protein olarak açıklanan epidermal büyüme faktörü, tükürük bezlerinde yaygın şekilde bulunuyor. Kimyasal olarak 53 aminoaside sahip ve küçük bir molekülden ibaret olan EGF; enjekte işlemiyle diyabet hastalarının yaralarını iyileştirmeye yardımcı oluyor. Özellikle ayak yaralarında başarılı sonuçlar verdiği düşünülüyor. FDA onaylı olarak peptit ve kök hücreler, mikro iğneleme yöntemiyle cilt derisine nüfuz ettiriliyor.
Sandra Bullock’un bahsettiği cilt gençleştirme yönteminde ise bebeklerin atılan sünnet derilerinden elde edilen kök hücrelerden epidermal büyüme faktörleri yani EGF üretildiği düşünülüyor. Cildi gençleştirdiği, cilt dokusunu yenilediği ve renk farklılıklarını düzeltmeye yardımcı olduğu düşünülen yöntem, içerisinde bazı etik kaygıları barındırıyor. Bazı çevreler ise bebeklerin sünnet derisinden alınan hücrelerin laboratuvar ortamında klonlandığını ve bu nedenle her defasında yeni derilere ihtiyaç duyulmayacağını öne sürüyor. Ayrıca EGF yani epidermal büyüme faktörü enjektesinde sünnet derisi dışında salyangoz salgısı, tükürük ve arpa gibi farklı maddelerin kullanılabileceği de belirtiliyor.
