Doktorları bile şaşırtan bu karışımdan her gün bir kaşık mucizeler yaratıyor

İkisi ayrı ayrı sayısız faydaya sahip olan bal ve tarçın karıştırıldığında da tedavi amaçlı bir takviye özelliği taşıyor.

Birçok ülkede kullanılan bu karışım kilo vermeden bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine, sindirim sisteminden uykusuzluk ve strese kadar birçok rahatsızlığa iyi gelir.

Her gün bir kaşık bal ve tarçın tüketmenin faydaları

Bağışıklık sistemini güçlendirir, doğal bir antibiyotiktir. Birçok vitamin ve yüksek miktarda demir içeren karışım, vücudu bakteri ve virüslere karşı korur.

Kalp ve damarlar hastalığı riskini azaltır: dolaşımı arttırır, kolesterolü düşürür, kalbinizi güçlendirir ve nabzınızı dengeler.

Kilo kaybı: Metabolizmanızı çalıştırmaya yardımcı olur ve canınızın şeker çekmesini azaltır. Ayrıca tarçın kandaki glikoz seviyesini dengeleyip bedendeki fazla yağ ve sıvıyı atmanızı sağlar.

İdrar Yolu Enfeksiyonu: İdrar yollarında oluşan mikropları öldürür.

Boğaz enfeksiyonları: Antibiyotik ve antienflamatuar özellikleri sayesinde faranjit, bademcik iltihabı, ses kısılması, disfoni gibi hastalıkların tedavisinde etkilidir.

Sindirime yardımcı olur: Bu karışım midede asit oluşumunu engeller ve en ağır yemekleri dahi kolayca sindirmenizi sağlar.

Kalp hastalıkları: Bal ve tarçınla yapacağınız ve her sabah kahvaltıda yiyeceğiniz karışım arterlerdeki kolesterolleri eriterek kalp krizinden korur. Bu uygulamayı düzenli olarak yapan kişilerde solunum güçlüğü ortadan kalkar ve kalp atışları kuvvetlenir.

Kolesterol: İki kaşık bal, üç tatlı kaşığı toz tarçın, 450 gr. demlenmiş çay içerisinde eritilerek içildiğinde kan kolesterol seviyesinin 2 saat içerisinde % 10’a düştüğü tespit edilmiştir.

Enerji verir ve stresi önler: Kalori değeri ve tonik özellikleri sayesinde bedeninizi dinçleştirir. Tercihen aç karınla, karışımdan bir kaşık yiyin.

Gaz: Hindistan ve Japonya’da yapılan araştırmalarda bal ve tarçının midedeki gazı giderdiği belirlenmiştir.

Sivilceler ve deri: 3 kaşık bal, 1 kaşık tarçın ile bir krem yapılır. Bu krem uykudan önce sivilceler üzerine sürülür. Sabahleyin ılık su ile yıkanır. Eğer 2 hafta süreyle her gün uygulanırsa sivilceleri kökünden çıkarır. Egzama, mantar ve diğer deri enfeksiyonlarında eşit miktardaki bal ve tarçın karışımı uygulanır.

Cilt enfeksiyonları: Mantar, egzama gibi cilt enfeksiyonu olan bölgelere düzenli olarak sürdüğünüzde iyileştirme göstermektedir.

Eklemlere iyi gelir: kalori değeri ve antioksidan özellikleri sayesinde, artroriz ve osteoartrit gibi hastalıklara iyi gelir.

Kilo kaybı: Bir bardak su içerisine eşit miktarda bal ve tarçın konup kaynatılır. Her gün kahvaltıdan yarım saat önce aç karnına ve yatmadan önce içilir. Düzenli uygulanırsa kilo verilir. Ayrıca bu karışım düzenli olarak içildiğinde ,yüksek kalorili diyet alınsa bile, vücutta yağ birikmesine engel olur

Ağız kokusu: Sabahları bal ve tarçın karışımı bir suyla gargara yapmak gün boyu güzel bir nefese sahip olmanızı sağlayacaktır.

Mide ağrısı: Bal ve tarçın kürlerinin ,mide ağrıları için olduğu kadar mide ülserleri için de yararlı olduğu saptanmıştır.

Kısırlık: Eski Yunan ve Ayurvedikler Balı, yıllardır, erkeklerin spermalarını kuvvetlendirmek için kullanmışlardır. Eğer kudretsiz bir erkek düzenli olarak uyumadan önce 2 kaşık bal yerse problemleri çözülecektir. Çin, Japon ve uzak doğu ülkelerinde, gebe kalamayan ve uterusunu kuvvetlendirmek isteyen kadınlar asırlardır toz tarçın kullanmaktadırlar.

Uykusuzluk (insomni) ile savaşır: Yatmadan önce bir kaşık karışımı, bir bardak sıcak suya ekleyip için.

Kanser: Japonya ve Avustralya’da yapılan araştırmalarda düzenli olarak tüketilen bal ve tarçın karışımı mide ve kemik kanserini yenmede etkendir.

Diş Ağrısı: Bir kaşık toz tarçın ve 5 tatlı kaşığı bal karışımı ağrıyan dişe tatbik edilir. Ağrı kesilene kadar günde üç defa uygulamakta fayda vardır.

Hazımsızlık: Toz tarçın 2 kaşık bal üzerine serpilip yemekten önce alındığında asit oluşumunu ve hazımsızlığı önler.

Grip: İspanya da yapılan bir araştırmada bal içerisindeki doğal bir bileşimin grip mikroplarını öldürdüğü ve hastaları gripten koruduğu saptanmıştır.

Soğuk Algınlığı: Bir kaşık ılıtılmış bal, 1/4 tatlı kaşığı toz tarçın günde üç defa yenir. Bu uygulama birçok kronik öksürük, soğuk algınlığı ve sinüslerin temizlenmesini sağlar.

Yorgunluk: Balın içerisinde bulunan şeker vücudun güç kazanmasını sağlar. Bal ve tarçın karışımı ise vücudun daha zinde ve esnek olmasını sağlar.

Libidoyu yükseltir: Tarçın erkekler ve kadınlar için, bilinen en güçlü doğal afrodizyaklardan birisidir. Bu karışımdan bir kaşık sabahları, bir kaşık da yatmadan önce yiyin.

Bedeninizi canlandırır: hem içsel hem de harici olarak. Antioksidan özellikleri sayesinde, zaman içinde oluşan doku hasarını azaltır, bu sayede iyi bir güzellik tedavisidir. Ayrıca kronik hastalıkları da önler.

İdrar kesesi enfeksiyonları: İki kaşık toz tarçın, bir tatlı kaşığı Bbal, ılık su içerisinde eritilip içilir. İdrar kesesindeki mikroorganizmalar üzerinde etkilidir.

Saç dökülmesi: Saçı dökülenlerle tepesi açılanlar sıcak zeytinyağı içerisine bir kaşık bal, bir tatlı kaşığı toz tarçın ilavesiyle elde edilen krem banyodan önce başa sürülür ve yaklaşık 15 dakika bekledikten sonra yıkanır. 5 dakikalık bir uygulama dahi etkili olabilir.

Yaşlanmayı önler: Bal ve tarçınla hazırlanan çay, düzenli aiçildiğinde yaşlılık belirtilerini önler. 4 kaşık bal, 1 kaşık toztTarçın , 3 bardak su içerisinde kaynatılarak bir içecek hazırlanır. Günde 3-4 defa ¼ bardak miktarında içilir. Deriyi diri, taze ve yumuşak tutar, yıpranmayı durdurur.

Tüketimi

Artrit: Bir kaşık balı 2 kaşık ılık su içerisine koyup üzerine bir çay kaşığı toz tarçın ilave ederek bir krem elde edilir. Bununla vücudun ağrıyan yerlerine masaj yapılır. 1-2 dakika içerisinde ağrının azaldığını göreceksiniz. Artritli hastalar, bir bardak sıcak su içerisinde 2 kaşık bal ve bir çay kaşığı toz tarçını eritip sabah, akşam alabilirler.

Kopenhag Üniversitesinde yapılan bir araştırmada, kahvaltıdan önce bir yemek kaşığı bal ve ½ çay kaşığı toz tarçını alan 200 hastadan 73 ü bir hafta içerisinde şifa bulmuş, geri kalan yürüyemeyen ve hareket edemeyen hastaların da bir ay içerisinde sağlığına kavuştuğu gözlemlenmiştir.