Ülkelerin zenginlikleri ölçülüp listelenirken gayri safi yurt içi hasıla verileri dikkate alınmaktadır. GSYİH olarak kısaltılan gayri safi yurt içi hasılanın ölçümünde ülkenin ihracat gelirleri, ekonomik gelirleri, tüketim oranı ve 1 yıl içerisinde üretilen mal ve hizmetlerin değerleri göz önünde bulundurulmaktadır. Tüm bunların ülke nüfusuna bölünmesiyle ise kişi başına düşen milli gelir hesaplanır. Bu hesaplamalar sonucunda dünyanın en zengin ülkeleri sıralaması yapılmaktadır.
Lüksemburg, Avrupa’nın ortasında bulunan küçük bir ülke olarak öne çıkar. Nüfusu yaklaşık 661,700 kişi olarak hesaplanan Lüksemburg'un ekonomisinin arkasında, finans alanındaki uzmanlığı, merkezi konumu ve çeşitli yapılara bölünmüş ekonomisi yer alır. Lüksemburg, dünyada 100’den fazla bankaya ev sahipliği yapan, küresel bankacılık sisteminde önemli rol oynayan bir ülkedir.
İrlanda, 1980’li yıllarda Avrupa Birliği’ne katılmasıyla birlikte vergi indirimleri, yabancı yatırımlar ve teknoloji alanında çeşitli avantajlardan faydalanmıştır. Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerine de Avrupa merkezliği yapmaktadır. Apple, Google, Facebook, Microsoft, IBM, Intel ve Dell gibi teknoloji şirketleri, ülkenin düşük kurumlar vergisi oranı ve iş gücü nedeniyle bölgeye yerleşmişlerdir.
Singapur, Asya’nın en zengin ülkesi olarak öne çıkar. Singapur’un zenginliğinin temelinde serbest piyasa ekonomisi, yolsuzlukla mücadele, yüksek verimlilik, eğitim, sağlık ve ulaşım gibi alanlardaki yatırımları yer alır. Ayrıca ticaret ve finans merkezi oluşu, teknolojik alandaki gelişmeleri ve çok kültürlü toplum yapısına sahip olması gibi faktörler de zenginliğini sağlayan faktörler arasında bulunur.
Katar, Orta Doğu’nun en zengin ülkesi olarak öne çıkmaktadır. Katar’ın zenginliğinin temelleri doğal gaz ve petrol rezervlerine dayanmaktadır. Dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz ihracatçısı olarak Katar, doğal kaynak gelirlerini ülkenin ekonomik çeşitliliğini artırmak için kullanmaktadır.
Avrupa’nın en zengin ülkelerinden biridir. İsviçre’nin zenginliğinin temelleri arasında yüksek kaliteli üretim, finans sektörü, siyasi ve ekonomik istikrar, vergi cenneti statüsü, yüksek yaşam standartları, eğitim ve inovasyon gibi unsurlar yer almaktadır. Ayrıca dünyanın en büyük saat, peynir, çikolata, ilaç ve tıbbi cihaz üreticilerine ev sahipliği yapmaktadır.
Birleşik Arap Emirlikleri Orta Doğu’nun en zengin ülkelerinden biri olarak öne çıkmaktadır. BAE’nin zenginliğinin temel kaynağı, petrol ve doğal gaz rezervleri olarak bilinmektedir. BAE, dünyanın en fazla petrol üreten ve ihracatı yapan ülkelerinden biridir. BAE petrol gelirlerini, ülkenin ekonomi ve rekabet gücünü artırmak için harcamaktadır.
Norveç, Avrupa’nın zengin ülkelerinden biridir. Ülkenin ekonomik gelişmişliğinin temel kaynağı, petrol ve doğal gaz rezervleri olarak öne çıkar. Dünyanın en büyük petrol ve doğal gaz ihracatçılarından biri de Norveç’tir. Petrol gelirlerini ise gelecekte kullanılacak bir fon olarak biriktirirken, aynı zamanda eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, altyapı, araştırma ve geliştirme gibi alanlara da yatırım yapmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri, dünyanın en güçlü ekonomisine sahip ülkelerden biridir. ABD’nin zenginliğinin temelinde üretim gücü, serbest piyasa ekonomisi, yüksek tüketim, teknolojik gelişmeler, inovasyon, girişimcilik, eğitim ve askeri güç gibi unsurlar yer almaktadır.
Danimarka, Avrupa’nın en zengin ülkelerinden biri olarak bilinmektedir. Danimarka’nın ekonomisinde yüksek verimlilik, yüksek kaliteli üretim, eğitim, refah devleti, sağlık, altyapı, tarım, yenilenebilir enerji, balıkçılık ve turizm gibi alanlarda etkinlik gösteren küçük ve orta seviyede işletmeler etkilidir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda Danimarka, dünyanın en mutlu, en yaşanabilir ve en demokratik ülkelerinden biri olarak tanımlanmaktadır.