BİZE ULAŞIN
Yıllık yemek ücreti olarak 100 bin, birinci sınıf kaydı için 640 bin TL istediği öne sürülen özel okul gündem oldu. Velileri isyan ettiren zamlarla ilgili bakanlık harekete geçti.
Konuyla ilgili açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin "Özel okul temsilcileri görüştük, kendilerini uyarıyoruz" dedi.
Öte yandan özel anaokullarının 2024-2025 eğitim öğretim yılı fiyatları da belli oldu. Erken kayıt fırsatı olarak açıklanan fiyatlar velileri de şaşkına çevirdi. Genellikle eğitim kalitesi, donanımı ve çevresiyle ön planda olan okullarda ücretlerin 1 milyonu bulduğu öğrenildi. Özel Anaokulları Derneği Başkanı Hacı Murat Kuş, rakamların bir önceki yılın aralık ayı enflasyonuna göre belirlendiğini söyledi. İlçe ilçe değişen anaokulu fiyatlarında en yüksek ilçeler arasında Sarıyer yer aldı.
En düşük aylık ödeme ücretinin 15 ila 25 bin arasında değiştiğini de söyleyen Kuş, “Butik anaokullarında 300 bini geçen bir rakam bulamazsınız, bu durum genellikle yabancı menşeili okulların kolejlerinde yaşanıyor. Buralarda ciddi manada rakamlar var" ifadelerini kullandı.
Özel Anaokulları Derneği Başkanı Hacı Murat Kuş, “Dönem dönem gündem oluyoruz. Ocak ayı ve Eylül aylarında gündem haline geliyoruz. İnsanların ekonomik şartlarıyla ilgili olan bir durum. Bazı okullar 600, 700 bin lira ya da 1 milyon olduğuyla ilgili bilgiler geliyor. Bu okullar Türkiye genelinde 3 ya da 4 okulda gündeme geliyor. Biz şunu söylüyoruz taban fiyat oluşmadığı sürece sürekli bu gündeme gelecektir ve de okulların bugünkü gündeme gelen fiyatlarıyla ilgili sık sık biz gündeme geleceğiz. Burada önemli olan şu, bizim şu anda özellikle butik anaokullarıyla ilgili olan fiyat listesi bugün itibariyle baktığımız zaman 15 bin lirayla yaklaşık 25 bin lira arasında bir rakama tekabül ediyor" dedi.
Kuş, “Bu ülke şartlarında aslında normal olarak gördüğümüz bir durum. Çünkü biz asgari ücretle çalışan kesime hitap eden bir kurum değiliz. Gelirinizin yüzde 30’undan fazlasını siz eğitim bedeli olarak ayırıyorsanız zaten burada bir hata vardır. Sınıf ayrımcılığı yapmıyoruz ama ekonomik şartlar bunu gerektiriyor. Vurgulamak istediğimiz şu. Evinize bir bakıcı aldığınız zaman 25 bin lira ile 40 bin lira arasında bir rakama tekabül ediyor. Bunu bir kişiye veriyorsunuz ama biz burada istihdam etmiş olduğumuz öğretmenler var. Bu öğretmenlerin kalitesini artırmamız gerekiyor. Bu kaliteyi asla yere düşürmeden devam ettirmemiz gerekiyor. Dönem olarak baktığımız zaman biz her seferinde şunu söylüyoruz, Normalde butik anaokulları olarak aslında bir asgari ücret üzerinden çalışıyoruz. Hedef bu olduğu zaman bugün itibarıyla yaklaşık 15’le, 17’den başlayan bir rakam söz konusu. Haliyle dönem sonuna kadar da olacağı fiyat bu" diye konuştu.
Rakamlarımız bir önceki yılın aralık ayı enflasyonuna göre belirlendiğini dile getiren Kuş, “Haliyle bu rakamımızı mayıs ayına kadar belirliyoruz ama bu fiyatı biz bir sene sonrasının haziran ayına kadar devam ettiriyoruz. Şu anda sadece önümüzde İstanbul için bile düşündüğümüz zaman 200’ün üzerinde devir anaokulu var. Bu ciddi bir rakamdır. Türkiye geneline baktığımız zaman özel okullarda devir sayısı şu anda 2 bin 500 civarı. Yani diyor ki; ben bu yapmış olduğum eğitim öğretim faaliyetlerinden zarar görüyorum" dedi.
Kuş, “En küçük bir butik anaokuluna gittiğiniz zaman okulun değeri yaklaşık 5 milyon civarı. Şu anda 600 ile 1 milyon gibi rakamlar belirtiliyor. Bu rakamların içerisinde eğitim bedeli de vardır ama aslında o verilen para o eğitim bedeli için verilmiyor. Sadece kendi çevresinde olan insanlarla, çocukların beraber olması için verdikleri bir para. Onu emsal gösterip de eğitim bedeli bu kadar demek de aslında bizim için çok normal olan bir şey değil. Okul fiyatları ilçe bazlı olarak değişiyor. Sarıyer bölgesiyle, Sancaktepe bölgesindeki okulun fiyatını aynı göremezsiniz. Arnavutköy’deki ile Bakırköy’deki aynı olamaz çünkü o bölgenin içerisinde bulunduğu yerde bina bulma şansınız çok zor. Butik anaokullarında 300 bini geçen bir rakam bulamazsınız, bu genellikle yabancı menşeili okulların kolejlerinde yaşanıyor. Buralarda ciddi manada rakamlar var. Şunu da gözetmek lazım insanlar bu parayı verip gönderiyorsa, buna da saygı duymak lazım" diye konuştu.
Kuş, “Arzın olduğu yerde her zaman bir talep vardır. Velilerimiz bu konularda bazen tedirgin olabilir. Fiyatlarla ilgili dikkat etmeleri gerekiyor ama hiçbir zaman önceliği fiyat olmaması gerekiyor. Gidin okulu gezin, içeriğinde ne var bakın. Özellikle dikkat etmeleri gereken hususlardan bir tanesi de tabelalarına bakın. Milli Eğitim Bakanlığı’na mı bağlı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na mı bağlı… Ruhsatlarını kontrol edin, ciddi manada ruhsat sıkıntısı var" dedi.
2 çocuk annesi Songül Şeker, “Ücretler yüksek, biz daha uygun koşullarda başka bir yere vermek istedik ama onu yakalayamadık. Özele vermek zorunda kaldık. Tuvalet kağıdı, havlu kağıdı, ıslak mendil gibi bir şeyler de gerekiyordu başta onları da verdik. Masraf bitmiyor, yıl içinde de illa ki etkinlikler oluyor, ekstra yapılan şeyler oluyor. Onlara ekstra ücret ödemeniz gerekiyor. Sağlıklı bir anne baba olmayınca yani babaanne anneanne gibi bir unsur olmayınca da mecbur kalıyoruz. Çalışıyoruz, devam etmek zorundayız. Benim başka okuyan çocuğum da var, o neyse ki özelde değil, bu kadar masrafı olmuyor. Bizim için yüklü oluyor ama alternatif olmayınca yapacak bir şey yok. Bu içler acısı bir durum" diye konuştu.
2 çocuk babası Tolga Mor, “Şu an ödemekte zorlanıyoruz tabi. Herkes bütçesine göre vermeli, abartılıyor" dedi.
Çocuğunu okuldan almaya gelen Bahar Genç de, “Bir kira bedeli kadar ödüyoruz, biz de artık zorlanıyoruz. Çocukların bir yandan da iyi bir eğitim almasını istiyoruz. Bence o kadar yüksek fiyatlar gereksiz diye düşünüyorum. Her şeyin bir orta noktasını bulmamız lazım" ifadelerini kullandı. Fatma Yakın da, “Önceden özel okula yollamıştım ama şu an fiyatlar çok yüksek. Gönderme imkanım olmuyor. En uygun yeri arıyorum" dedi.
(DHA)
