GAÜN'den Kısa Kısa-Sivil Toplum Kuruluşları Konulu Panel-

Gaziantep Üniversitesi'nde (GAÜN), "Düşünen İnsan Profilini Oluşturmada Sivil Toplum Kuruluşları" konulu panel düzenlendi.

GAÜN'den yapılan açıklamaya göre, üniversitenin mühendislik fakültesi konferans salonunda düzenlene panel Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilgehan Pamuk moderatörlüğünde gerçekleştirildi.

Türkiye Yazarlar Birliği Gaziantep Şube Başkanı Metin Zirek, panelin açılışında, düşünen bir gençliğin, düşünen bir toplumun geleceği şekillendirmesindeki fonksiyonun topluluğa verilmiş bir görev olduğunu dile getirdi.

Zirek, sivil toplum kuruluşlarının büyük sorumluluklar taşıdığına dikkat çekti.

Pamuk da toplumların gelişmişlik düzeyi noktasında sivil toplum kuruluşlarının çok ciddi katkı sağladıklarını belirterek, toplumsal sorunlara duyarlı, sorunlar üzerinde düşünen ve çözüm noktasında öneriler üretebilen kuruluşlar olduğunu ifade etti.

Gaziantep Kültür, Sanat ve Edebiyat Derneği (GASED) Başkanı Ali Atalar ise Gaziantep'teki yazarların, edebiyatçıların, ressamların bir arada ortak hareket etmesi amacıyla derneği kurduklarını ve sivil toplum kuruluşlarının demokrasinin temel direği olduğunu kaydetti.

Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir de sivil toplum kuruluşlarının bir yanlışlığa, eksikliğe ses verdiklerini ve sivil toplum kuruluşlarının şehrin vicdanı olan yerler olduğunu vurguladı.

GAGİAD Başkanı Taner Özdurak da insanın olduğu yerde düşünceninde olacağını ve son teknoloji ürünleri kullanılırken bile bu ürünlerin insan beyninin karşısında aciz kaldığını bildirdi.

Panelin sonunda Pamuk, Ali Atalar ve Taner Özdurak'a plaket takdim edildi.

"Türk-Macar Türkoloji" sempozyumu

Gaziantep Üniversitesi'nde (GAÜN) düzenlenen "Türk-Macar Türkoloji" sempozyumu, üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun'un açılış konuşmasıyla başladı.

GAÜN'den yapılan açıklamaya göre, Coşkun, açılışta, tarihten gelen birliktelikleri yeniden tazeleyerek, günümüze yeniden uyarlayarak, geçmişteki o güzel anıları bugüne taşımak ve Türk-Macar dostluğunu tekrar tahkim etmek, tekrar güzel bir noktaya getirmek için bu toplantının önemli olduğunu bildirdi.

Belirli dönemlerde çok göz yaşartıcı, insanın içini ürpertici manzaralar, söylemler görüldüğünü belirten Coşkun, şunları kaydetti:

"Macaristan özgürlük harekatı sırasında bize sığınan Macarları isteyen Ruslara Padişah Abdülmecid'in verdiği cevabında, 'Tacımı veririm, tahtımı veririm fakat devletime sığınanları asla vermem' diyerek, bu kadar dost, kendisine sığınan insanlara bu kadar sahip çıkan bu ülkenin, bir geçmişin, medeniyetin çocuklarıyız. O dönem ki özgürlük harekatının başındaki kişinin söylediği 'Bu Türkler ki, yüksek hislerle, insan haklarını saygılı oluşlarıyla, tüm tehditlere boyun eğmediler. Türk milleti bu yönüyle üstün bir güce sahiptir. Türklerde gördüğüm hatıralarıyla yaşayacağım' demiştir. Geçmişe dayanan, ortak kültür ögelerinin Osmanlı döneminde de pekiştiğini görüyoruz."