İzmir'deki “hayali Ihracat” Davası

İZMİR - İzmir'de, "Sahte fatura ve gümrük çıkış beyannameleri düzenlemek suretiyle teşekkül oluşturarak kaçakçılık yapmak" suçundan açılan ve aralarında işadamı Hayyam Garipoğlu'nun da bulunduğu 8 sanığın yargılandığı dava, zaman aşımından dolayı düşürüldü. İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve sanıklar Hayyam Garipoğlu, Nizam Garipoğlu, Ergun Evcil, Zafer Evcil, Aslan Sullam, Sema Konak ve Ahmet Cancı hakkında "Sahte fatura ve gümrük çıkış beyannameleri düzenlemek suretiyle teşekkül oluşturarak kaçakçılık yapmak" suçundan açılan kamu davasına, müşteki taraf olan İzmir Gümrük Müdürlüğü avukatları ile bazı sanık avukatları katıldı. Mahkeme heyeti, “Sanıkların teşükkül oluşturarak sahte fatura ve gümrük çıkışı beyannameleri düzenlemek suretiyle işledikleri suçun 5607 sayılı yasanın 3 ve 4. maddelerindeki suçu kapsadığını ve 3 ile 5 yıl arasında cezanın öngörüldüğü, cezanın üst sınırı nazara alındığında, suçun işlendiği 1996-98 yıllları arasında yürürlükteki TCK'nın 102 ve 104. maddeleri gereğince 10 ve 15 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu, bu nedenle sanıklar hakkında açılan davanın zamanaşımından düşürülmesine karar verildiğini” bildirdi. İzmir Gümrük Müdürlüğü avukatları kararı tekrar temyiz edeceklerini belirtti. - İddianame İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıkların sahibi ya da yöneticisi olduğu şirketlerin 1996-1998 yılları arasında 77 adet gümrük çıkış beyannamesini, ürünleri gerçek değerinin çok üzerinde kaydederek usulsüzlük yaptığı bildirildi. İddianamede, ihraç değeri 30 cent ile 1 dolar arasında değişen kumaşların 2,85-2,86 dolar arasında beyan edilerek İzmir Gümrük Müdürlüğünde işlem yapıldığı, bu suretle değeri 3 milyon 631 bin 851 lira olan malı 10 milyon 360 bin 250 lira üzerinden ihracatı yapılmış gibi göstererek KDV iadesi aldıkları, bu suretle menfaat sağladıkları ve hayali ihracat suçunu işledikleri belirtildi. - 2009'da da zamanaşımı kararı verilmişti İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 2009 yılında, 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar vermiş, Yargıtay 1. Ceza Dairesi “zaman aşımı nedeniyle verilen hükmün, teşekkülün varlığı nedeniyle zaman aşımı süresinin dolmadığı” gereçesiyle bu kararı bozarak dosyayı tekrar yerel mahkemeye göndermişti.