Besin değeri oldukça yüksek olan 100 gramında ortalama olarak 100 kalori bulunan kefir de bağışıklık sistemi için son derece önemli bir sağlık takviyesi olarak kabul edilmektedir. Fermente süt ürünleri içinde yoğurttan sonra en çok tüketilen süt ürünü kefirdir ve süte direkt olarak kefir tohumlarının eklenmesi ile meydana gelir. Bazı yararlı bakteriler ve mayalar fermante olarak kefir oluşmasına neden olmaktadır.
Kafkasya’da çok yoğun olarak yapılan ve tüketilen kefir içeceği, halk arasında gençlik iksiri ya da şifa deposu olarak da anılmaktadır. Evde de hazırlanabilen kefir içeceği marketlerde de kolaylıkla bulunabilmektedir. İçeriğinde birçok vitamin ve mineral yer alan kefirin kilo vermeye yardımcı özelliği de bulunmaktadır. Vücutta fazla su tutulmasını engelleyen kefir içeceği ödem oluşumunun da önüne geçmektedir.
Ülseri önleyen, sindirim sisteminin düzenli olarak çalışmasına yardımcı olan kefir içeceğinin sinirleri yatıştırıcı etkisi de bulunmaktadır. Tat ve görüntü olarak ayranı ve sütü andırmakta olan kefir bazı kişilere biraz acı gelebilmektedir.
Kefirin tadı genel olarak ferahlatıcı olarak ifade edilir. Hafif bir ekşiliği de bulunan kefir daha çok ayrana benzemektedir. Ayranın koyu olarak hazırlanmış ve hafif bir ekşilik katılmış hali gibi düşünülebilmektedir. Eğer kefirin tadı çok fazla ekşi ya da çok fazla acı geliyorsa bu durum kefirin bozulmuş olduğu anlamına da gelebilir. Çünkü kefirin ekşimsi hafif acımsı tadından fazlası bozuk olduğunun işaretidir. Kefirin acılığı ve ekşi tadı belli bir dozdadır ve içerken rahatsız etmez.
Kefirin içmeden önce tadını kontrol ederken normal acılığından ve ekşi tadından daha farklı ve yoğun bir acılık hissediliyorsa içilmemesi gerekir. Aksi takdirde bu birçok konuda insan sağlığına faydalı olan içecek mide sorunlarına ya da başka alerjik reaksiyonlara neden olabilir.