Geleneksel bir içecek olan kımız, Orta Asya bozkırlarında yaşayan Başkurt, Kırgız, Yakut gibi Türk ve Moğol kökenli halklar tarafından yaygın olarak tüketilen fermente bir içecek olarak karşımıza çıkar. Oldukça eski bir tarihi bulunan kımızın yapılışı hem malzeme seçiminde hem de hazırlık sürecinde dikkat ve özen gerektiren bir işlemdir. Kımız geleneksel yöntemlerle özel kaplarda ve doğal fermantasyon sürecinden sonra elde edilir.
Kımız, Orta Asya'nın en çok bilinen ve aynı zamanda en çok tüketilen içeceğidir. Kısrak sütünden oluşan kımız, kısrak sütünün mayalanmasıyla elde edilir. Kısrak sütü şeker bakımından zengin olduğu için kımız, kısrak sütünden yapılır. Çok eski bir tarihi bulunan kımızın, Orta Asya ve Moğolistan taraflarında yaşayan kavimler tarafından çok tüketilmiştir.
Kımızın içeriği kısrak sütünün fermante edilmiş hâlinden oluşur. Kımız Orta Asya halkları için hem besleyici hem de şifalı bir içecek olarak kabul edilir. Besleyici özellikleri de bulunan kımız, kısrak sütünün doğal bakteriler ile fermante edilmesi sonucunda elde edilen içeceğe verilen addır. Fermante edilen her içecekte olduğu gibi kımızın da fazla süreli fermante edilmesi bazı zararlara yol açar. Bunlar, kımızın zararları arasındadır.
Kımızın insan sağlığına çeşitli faydaları bulunur. Kımız faydaları şu şekilde sıralanabilir:
Kımız yapımı, gerek hazırlık sürecinde gerekse malzeme seçiminde dikkat ve özen gerektiren bir işlemdir. Kımız, geleneksel yöntemlerle özel kaplarda ve fermantasyon süreciyle elde edilir. Kımız yapımında ilk adım kısrak sütünün sağılmasıdır. Kısrak sütü inek sütünden daha hafif ve şeker oranı yüksek olduğu için kımız yapımında kısrak sütü kullanılır. Kısrak sütü sağıldıktan sonra özel bir kaba alınır ve fermantasyona bırakılır. Kımız ahşap ya da deri kaplarda fermante edilerek ara ara karıştırılır. Böylece kımız eşit bir şekilde mayalanır ve homojen bir yapıya sahip olur.
Fermantasyon süreci genel olarak 1 ile 3 gün arasıdır. Kımız fermente olduktan sonra serin bir yerde muhafaza edilir. Kısa bir süre içinde tüketilmesi önerilir.
Kımızın yapıldıktan sonra kısa sürede tüketilmesi önerilir çünkü taze olarak tüketildiği zaman besin değerleri en üst seviyededir.
Kımızın binlerce yıllık bir geçmişi vardır ve Orta Asya'da yaşayan halkların günlük yaşamlarının bir parçasıdır. Özellikle göçebe yaşam tarzının hakim olduğu bölgelerde kımız yalnızca bir içecek değil, aynı zamanda kültürel bir sembol olarak da kullanılıyordu. At yetiştiriciliğinin ünlü olduğu Orta Asya'da kımız atlara olan bağımlılığın da sembolüdür. Atlar yalnızca binek hayvanı olarak değil süt kaynağı olarak da kullanılıyordu. Bu sebeple kımız hangi hayvanın sütünden yapılır sorusunun cevabı da kısrak olarak yanıtlanmaktadır.
Ayrıca kımız, Türk ve Moğol topluluklarında dini ve ritüel amaçlarla da kullanılıyordu. Şamanlar kımızı dini törenlerde ve ayinlerde bir amaç olarak kullanıyor ve ataların ruhlarıyla bağlantı kurmak için kımız içiyorlardı. Bu sebeple kımızın tarihinde mistik ve kutsal bir anlam taşıması da bulunur.
Ruslar da kımızla tanıştıktan sonra sağlık üzerindeki olumlu etkilerini görmüş ve kımız tedavisi adı altında tüberküloz ve solunum yolu hastalıkları için tavsiye etmişlerdir. Hatta bu dönemden sonra Rusya'da kımız sanatoryumları bile kurulmuştur. Günümüzde ise kımız hala Orta Asya'da geleneksel olarak üretilir ve tüketilir.