Ümit TÜRK / İSTANBUL, (DHA) İSTANBUL'da çalışma ruhsatı almak isteyen işyelerine rüşvet karşılığı usulsüz belge düzenledikleri öne sürülen itfaiye görevlilerinin de aralarında bulunduğu 13'ü tutuklu 129 şüpheli hakkında 4 yıldan 25'er yıla kadar hapis cezasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü. Yaklaşık 10 aydır cezaevinde bulunan tutuklu 13 sanık duruşmada hazır bulundu. Bazı tutuksuz sanıklar da duruşmaya katıldı.
"RÜŞVET ALMADIM. SADECE İYİ NİYETLİ OLARAK YARDIM ETTİM"
Tutuklandıktan sonra ilk kez hakim karşısına çıkan çoğu İstanbul İtfaiyesi'nde memur 13 sanığın yapılan kimlik tespitinin ardından, savunmalarına geçildi. Mahkeme Başkanı sanıklara, emniyette ve savcılıkta verdikleri ifadeyi hatırlatarak suçlamalar hakkındaki savunmalarını sordu. İlk olarak söz alan sanık Ahmet Zeki Yağcıoğlu, 1 kafe ile 1 restorana, yangın yönetmeliğine uygun olmadığı halde uygunluk raporu verdiği yönünde hazırlanan bilirkişi raporunu kabul etmediğini belirtti. Yağcıoğlu, "İşyeri sahibini tanımam ilk kez müdür beyin odasında gördüm. İşyeri hakkında verilen raporun olumsuzluğu nedeniyle şikayette bulunuyordu. Müdür bey ilgilenmemi istedi. Araştırdığımda işyerinin 100 m2 altında olmasına rağmen 100 m2 olarak düzenleme yapıldığı için raporun olumsuz çıktığını anladım. Bu yerin metrekaresinin düşük olduğunu belgelettirerek yeniden yapılan kontrolde olumlu rapor verilmesini sağladım. Bu işlem karşılığında rüşvet almadım. Sadece iyi niyetli olarak yardım ettim" dedi.
"BİLİRKİŞİ RAPORUNU KABUL ETMİYORUM"
12 işyeriyle ilgili usulsüz rapor hazırladığı iddia edilen sanık Aydemir Küçük ise yaptığı savunmada, kontrolör olduğunu ve kimseden rüşvet almadığını belirterek, "Raporlardan 7'sinde benim imzam var. Diğer 5'inde ise imzam yok. Raporlar bize program dahilinde verilir. Raporu yazdıktan sonra amirlerim de raporu imzalar. Bilirkişi raporunu kabul etmiyorum. Biz binaların yangından korunması yönetmeliğine göre rapor hazırlarız. Bilirkişi, işçi sağlığı ve güvenliği ve diğer yönetmelikleri dikkate almış. Ancak biz tek yönetmeliğe göre rapor hazırlarız. Bu nedenle Bilirkişinin eksiklik olarak belirtip hazırladığı raporu kabul etmiyorum" dedi.
Sanıklar Fazlı Yavuz, Hüseyin Erol Karadağ da benzer savunmalar yaparak, rüşvet almadıklarını, sahte belge düzenlemediklerini savundular. Onay verdikleri yerlerde sonradan değişiklik yapılmışsa bunun sorumlusu kendileri olmadığını ileri süren sanıklar, bilirkişi raporundaki suçlamaları kabul etmediklerini ifade ettiler.
"BAŞBAKAN ERDOĞAN AÇILIŞINI YAPACAKTI. BU YÜZDEN EKSİKLER İÇİN 25 GÜN DAHA SÜRE VERDİM"
Sanıklardan Mustafa Bataray da olay tarihinde itfaiyenin teknik bürosunda sözleşmeli mimar olarak çalıştığını belirterek, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açılışını yapacağı AVM'yle ilgli usulsüz hazırlandığı iddia edilen rapor hakkında konuştu. Bataray, evrakta sahtecilik suçlamasını kabul etmediğini ifade ederek, "Biz teknik büro olarak kesinlikle iskan raporu veremiyoruz. Bizim vermiş olduğumuz belge 'iskan görüşü' yazısıyla buna yardımcı bir belgedir. İtfaiye'de işçi olarak çalışan Serdar Yılmaz, işçi statüsünde olduğu için özel işte yapar. Onun özel iş yaptığını Başkan dahil müdürler de bilir. Benimle de samimidir. Telefonla beni arayarak, Fuzul İnşaat açılışına o zamanki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geleceğini, o nedenle eksikliklerin kısa sürede tamamlanacağı söylendiği için, ben de kendi inisiyatifimi kullanarak 25 günlük süre verdim. Bu inisiyatifi itfaiyedeki herkes kullanır. 25 gün sonra gidip baktığımızda, eksiklikler tamamlanmıştı. Ekip olarak değerlendirmemizi yaptık. Bu yer 3 bloktan oluşan alışveriş merkeziydi. Bilirkişi yeterince inceleme yapmadan somut herhangi birşey söylemeden sadece eksikliklerin olduğunu belirtmiştir. Neyin eksik olduğunu belirtmemiştir" dedi.
AVUKATLAR TAHLİYE TALEP ETTİ, MAHKEME OY ÇOKLUĞUYLA TÜM SANIKLARI TAHLİYE ETTİ
Tüm sanıkların savunmalarının ardından, söz alan avukatlar yaklaşık 10 aydır cezaevinde bulunan sanıkların tahliye edilmeleri talebinde bulundu. Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, tutuklu bulunan 13 sanığın tahliyesine oy çokluğuyla karar verdi. Üye hakimlerden Hakim Bora Coşar ise tahliye kararına şerh koydu. Hakim Coşar, "Tutuklu sanıklara isnad edilen suçların vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ile kaçma tehlikesi" gerekçesiyle tahliye kararına karşı oy kulandı.
467 SAYFALIK İDDİANAME, 129 SANIK, 42 EYLEM,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 129 şüpheli hakkında "rüşvet" ve " resmi belgede sahtecilik" suçlarından 467 sayfalık iddianame hazırladı. İddianamede, şüphelilerin karıştıkları suça konu olan 42 eyleme yer verildi. İtfaiye görevlisi şüphelilerin, usulsüz yangın raporu hazırlanmasına aracı oldukları ve bunun karşılığında rüşvet aldıkları öne sürüldü. İddianamede, 6 şüpheli hakkında "rüşvet almak ve vermek" suçundan 4 yıldan 12'şer yıla kadar hapis cezası talepedilirken, Diğer şüpheliler hakkında ise "rüşvet almak ve vermek" ile "kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik" suçlarından 7 yıldan 25'er yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 30 Eylül 2014'de düzenlenen operasyonda, çalışma ruhsatı almak isteyen alışveriş merkezleri ve iş yerlerine usulsüz belge düzenledikleri iddia edilen itfaiye görevlileri ile iş yeri sahiplerinin de aralarında bulunduğu 28 kişiyi gözaltına almıştı. Operasyon kapsamında 13 şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz