5 yıl boyunca 100 bin kişinin takip edildiği araştırma kapsamında yüzde 5'ten daha fazla şeker oranına sahip içecekler şekerli içecek olarak kabul ediliyor. Meyve suları, milkshake, enerji içecekleri, içine şeker katılan çay ve kahve de bu içeceklere dahil ediliyor. Araştırma ekibi sıfır kalorili yapay tatlandırıcılı içecekleri de inceledi ancak bunların kanserle ilişkilerini bulamadı.
Araştırmada haftada ortalama iki kutu anlamına gelecek şekilde her gün 100 ml fazladan şekerli içecek içen her 1000 kişiden 22'sinin kanser hastası olduğu tespit edildi.
Günde fazladan 100 ml daha içildiğinde ise 5 yıl içinde 4 kişinin daha kanser hastası olduğu belirlendi. BBC'ye konuşan İngiltere Kanser Araştırması kurumundan istatistikçi Dr, Graham Wheeler ise araştırmanın şekerli içecek içmekle kanser arasında doğrudan bir ilişki olduğunu varsaydığını ancak bunun araştırılması gerektiğini vurguladı.
Araştırmada günde 185 ml şekerli içecek içenlerin 30 ml şekerli içecek tüketenlerden daha çok kansere yakalandığı bulgusuna ulaşılabilirken bunun nedeni tam olarak ortaya konamıyor. Bunun bir nedeni şekerli içecekler olabilir ancak şekerli içecek tüketenlerin, daha çok tuz ya da kalori tüketmek gibi başka bir sağlıksız alışkanlığının bulunması da mümkün.
Teesside Üniversitesi'nden Dr. Amelia Lake, araştırmanın şeker ve kanser arasında direkt bir neden-sonuç ilişkisi kuramadığını söylerken günlük şeker alımı hakkında bir ipucu verebileceğini söylüyor. Lake'e göre şeker tüketimini azaltmak çok önemli.
BBC'ye konuşan araştırmacılardan Dr. Mathilde Touvier ise şekerli içecek tüketimi sonucu kilo alımının ve obezitenin de bu ilişkide rol oynamış olabileceğini ancak hikayenin tamamen böyle olmadığını vurguluyor.
Fransız araştırmacılara göre ilişki daha çok şekerli içerik ve kan şekeri seviyesi ile bağlantılı. İçeceklerdeki bazı başka kimyasalların kansere neden olmuş olabileceğini ancak bunun tam olarak araştırılmadığını belirtiyorlar.
Dr. Touvier, şekerli içeceklerin kardiyovasküler hastalıklarla, aşırı kilo ve diyabetle ilişkisinin bilindiğini, bu araştırmanın ise kanserle de ilişkisi olabileceğini ortaya koyduğunu söylüyor. İngiltere'deki meşrubatlar birliğinin başında bulunan Gavin Partington ise "araştırmacıların da kabul ettiği gibi tam olarak bir neden-sonuç ilişkisi kurulamadığını ve dengeli bir beslenme kapsamında meşrubatların içilebileceğini" belirtti.