“Çoğu zaman belirti vermediği için zamanında tanı ve tedavi uygulanmazsa hayati sonuçlar doğurabiliyor. Kronik bronşitli hastalarda daha tehlikeli seyrediyor çünkü öksürük karında basınç yaptığı için damarda patlama riskini arttırıyor. Bu durumda ise kişi hayatını kaybedebilir. Ayrıca bazı romotolojik ve bağ dokusu hastalıklarında da anevrizma boyutuna bakmaksızın uygun medikal tedaviyi takiben acil cerrahi müdahale kararı vermek hastanın hayatını kurtarır. Özellikle yüksek tansiyon hastalarının yılda bir kere ultrason ya da tomografi ile gerekirse BT Anjiyo yöntemi ile mutlaka muayene olmaları gerekir. Aort anevrizmasının tedavisinden sonra da bu muayeneleri rutin hale getirmek faydalı olacaktır, çünkü bu tekrar oluşabilecek bir rahatsızlıktır. Özellikle geçmeyen karın ağrısı, kalbin karında atıyormuş hissi ve bel ağrısı gibi belirtiler AORT anevrizmasını işaret diyor olabilir.
ÖKSÜRÜK PATLATABİLİR
Anevrizma vakalarında tedavi kararı verirken damarın çapının büyüklüğüne değil, kişinin kronik hastalıkları ve yaşam şekline bakılması gerekir. Genelde AORT anevrizmaları ile ilgili yayınlar 5 buçuk – 6 santime kadar olan balonlaşmalarda medikal tedavi ile takip önerirler. Çünkü damar çapı büyüdükçe patlama riski de büyümektedir. Ancak özellikli hastalarda (KOAH ve bazı bağ dokusu ve romatolojik hastalar) hastanın kendi damar çapı ile kıyaslandığında maksimum değeri 2 – 2 buçuk katında yani 4 santim çapında dahi olsa patlama riski mevcut olduğundan eğer hastanın şikayeti de varsa hiç düşünmeden cerrahi müdahale yapmak gerekir. Özellikle bu hasta kronik bronşiti olan ve sigara kullanan bir hasta ise zaman kaybetmemek gerekir. Çünkü kişinin öksürükleri karın basıncını arttıracağı için damarı patlatma riski ile karşı karşıya getirecektir. Bu da ölüme neden olur. Çeşitli bağ dokusu ve romatolojik hastalıklar da anevrizmayı tetikler. Nadir görülen ve 40 yaş altı kadınları tehdit eden Takayasu Vasküliti, Behçet, Mafran Sendromu gibi bulgularda da acil cerrahi müdahale gerekir.
AORT ANEVRİZMASINDA MİNİMAL İNVAZİV CERRAHİ
Pek çok farklı tekniği bir arada uyguladığımız bu ameliyatlarda kasıkları hiç açmadan karından küçük kesilerle anevrizma bölgesine ulaşıp, anevrizmayı atıyoruz ve yeni damarı ana damara bağlıyoruz. AORT Anevrizması ameliyatları damar cerrahisinde yapılan en zor ameliyatlardandır. Hastaya zarar vermeden, bağırsakları yaralamadan, damarı patlatmadan, kalp krizi geçirtmeden ameliyatı tamamlamamız gerekiyor.”
