Yılbaşı yaklaşırken çiçek tezgâhlarında sıkça görülen kokina, aslında tek bir bitki değil, iki farklı bitkinin bir araya getirilmesiyle oluşturulan geleneksel bir süs bitkisidir. Kokinanın kırmızı taneli kısmı halk arasında silcan, yeşil dallı bölümü ise botanikte Smilax excelsa olarak bilinen ve “tavşanmemesi” adıyla anılan çok yıllık bir çalı bitkisidir.
Kokinalar genellikle kış aylarında, özellikle Aralık ayında hazırlanarak satışa sunulur. Doğada kendiliğinden bu şekilde bulunmaz; özenli bir işçilikle birleştirilir.
Kokinanın kökeni Yunan ve Anadolu kültürlerine dayanır. Rivayete göre, yılbaşında eve alınan kokina dalı bir yıl boyunca solmadan kalırsa, o eve şans, mutluluk, bereket ve hatta ev sahibi olma müjdesi getirir. Sahibine uzun ömür vadettiğine inanıldığı için, kokina yılbaşından önce alınır ve tüm yıl boyunca saklanır.
Kokina aynı zamanda sabır ve emeğin sembolü olarak görülür. Eski İstanbul’da özellikle Rum toplumunda kokina dallarını toplamak, kırmızı meyveleri tek tek yeşil dallara bağlamak zahmetli ve sabır gerektiren bir iş olarak kabul edilirdi. Bu nedenle kokina, yalnızca bir süs bitkisi değil, emekle yapılan bir el sanatı olarak da değer görür.
Özellikle İstanbul’daki çiçek pazarlarında satılan kokinalar, geçmişten günümüze uzanan nostaljik bir yılbaşı geleneği olarak öne çıkar. Yeni yıl süslemelerinin vazgeçilmezlerinden biri olan kokina, kırmızı rengiyle umut ve yenilenmeyi simgeler.
Okuyucu Yorumları 0 yorum