“Suriye için bir ekmek, bir battaniye" kampanyası çerçevesinde Öncüpınar Gümrük hasından 22 araçlık insani yardım konvoyu, Suriye’ye törenle uğurlandı.
Kilis’in Öncüpınar Gümrük Sahası’nda düzenlenen törene, Kilis Valisi Süleyman Tapsız, Koordinatör Vali Veysel Dalmaz, İslam Dünyası Sivil toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) Genel Sekreteri Ali Kurt, AFAD Başkan Yardımcısı Sinan Yıldız, sivil toplum örgütlerinin başkan ve yöneticileri, Kızılay yetkilileri ve çok sayıda kişi katıldı.
İnsanı Yardım Platformu adına İDSB Genel Sekreteri Ali Kurt, törende yaptığı konuşmada, 27 Aralık 2012 tarihinde İstanbul’da başlatılan “kış geldi, Suriye için bir ekmek, bir battaniye kampanyası”nın 30 Mart 2013 tarihinde sona ereceğini belirterek, “Kampanya çerçevesinde bugüne kadar Suriyeli kardeşlerimize yoğun ve sürekli yardımlar gerçekleştirildi. Ve halen de bu yardımlar aynı yoğunlukta devam ediyor. Suriyeli kardeşlerimize yönelik bu insanı kampanyamıza katılan, desten veren bütün resmi ve sivil kuruluşlarımıza, yardımlarıyla Suriyeli kardeşlerimize dost elini uzatan dünyanın dört bir tarafındaki merhamet ve vicdan sahibi insanlara teşekkür ediyorum. Kampanyamız sayesinde 24 aydır zor günler geçiren ve tarihin en acımasız zulümlerinden birine maruz kalan Suriyeli kardeşlerimiz henüz huzur ve refaha, barış ve güvenliğe kavuşamadılar. Hala her gün yüzlerce kardeşimiz hayatını kaybediyor. Binlerce kardeşimiz şehri, mahallesi, evi, malları yerle bir ediliyor. Yurdundan, vatanından göç etmeye mecbur bırakılıyor“ dedi.
Bugüne kadar 70 bin Suriyeli'nin öldürüldüğünü hatırlatan İDSB Genel Sekreteri Ali Kurt sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir milyona yakın insan çevre ülkelere sığınmak zorunda kaldı. 5 milyon kişi ülke içerisinde ya muhacir, yahut mağdur ve muhtaç durumda. 400 binden fazla tutuklu, 100 binden fazla kişi kayıp. 21. yüzyılda insanlığın gözleri önünde tarihin en büyük insanlık trajedilerinden birisini tüm şiddetiyle yaşanıyor. Kış kampanyamız 30 mart 2013 tarihine kadar devem edecek. 30 mart’tan sonra kampanyamızı yenilenerek ve büyüterek devem edeceğiz” dedi.
AFAD Başkan Yardımcısı Sinan Yıldız, 2 yıldan beri Suriye’deki iç kargaşadan kaçarak gelenlerin ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirterek, “8 ilimizde toplam 17 barınma merkezinde 184 bin Suriyeli vatandaş ikamet kalmaktadır. Tabii bu 8 ilde sayın valilimizin büyük gayretleriyle çalışmalar devam ettirilmekte, bizde AFAD olarak genel koordinasyon içerisinde yer alıyoruz. Ayrıca bölgede koordinatör Valimiz gayret gösteriyorlar. Sivil toplum örgütlerinin yaptığı çalışmalar önemli, 2011 yılından itibaren buradaki yaraya merhem olmak için gayret gösteriyorlar. Bizde bugün burada olarak onların emeğine destek vermek için buradayız. Bu kampanyanın büyüyerek devam etmesini belirtmek istiyorum. Kampanyaya katılan tüm sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ediyorum” dedi.
Koordinatör Vali Veysel Dalmaz, yaptığı konuşmada, yardımların öncelikle baskı ve şiddet altında kendi ihtiyacını gidermekte zorlanan Suriye halkına hayırlı olmasını dilediğini belirtti.
Bugün Suriye'de kapının hemen ötesinde bir dramın yaşandığını ifade eden Dalmaz, şöyle konuştu: "Bu drama Türkiye olarak geçmişinde büyük yardımlara sahne olmuş bütün yardımları ukdesinde yürütmüş en ücra köşelere kadar yardım yürütmüş bir medeniyetin ahfadı olarak bu konuya da böyle baktığımızı ifade etmek istiyorum. Bugün bu kapımızdaki insanlara Türk milleti olarak bütün sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bir yardım zamanı bir yardım anıdır. Bugün bir fırsattır ve bu fırsatı Türk milleti olarak en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Bugün bu yaşanan dramda Türkiye'nin sessiz kalması hiçbir zaman düşünülemez. Öbür tarafta baskıdan şiddetten insanlarımız ekmek su ve yiyecek bir şey bulamazken yanı başımızda bizim yan gelip yatmamız düşünülemez ve kayıtsız kalmamız hiçbir zaman düşünülemez''.
Bugün Türk milleti olarak Türkiye’nin her tarafından hiçbir ayrım gözetmeksizin komşu Suriye halkının her kesimine insani yardım götürmeye çalıştıklarını dile getiren Dalmaz, ''Biz başka devletlerin başka yerlerin yaptığı gibi silah mühimmat göndererek savaşın devamını çağırmıyoruz. Biz insani anlamda yardım göndererek hayata tutunmaya çalışanlara yardım etmeye çalışıyoruz. Biz savaşın artmasına savaşın devamına değil, insanları hayata tutunduracak adımlara ağırlık veriyoruz. Maalesef bugün, bu yardımlarla insanımız seferber olurken karşıda biz engellerle karşılaşıyoruz. Her dinden her mezhepten her etnik gruptan kim varsa ihtiyacı olan onlara yardım göndermeye çalışlarken maalesef karşımızda engeller var. Yardım götüremediğimiz insanlar var. Bu koridorun açılması öncelikle güvenli yardım koridorunun oluşmasında uluslararası toplumun yol göstericiliğine aktif olarak alanda uygulamalarına büyük ihtiyaç var. Suriye'deki baskı ve şiddetten Türkmen, Kürt Arap halkı kaçtığı gibi Hristiyanlar da kaçıyor. Süryanisi de kaçıyor. Benim memleketimin en yakın yerine bunlar sığınacak. Bugün Türkiye'nin değişik yerlerine farklı kesimden gelen bir sürü insanımız var. Çerkezi var. Süryanisi var. Hangi mezhep olursa olsun her etnik gruptan insanlar var. Eğer orada baskı ve şiddet olmasaydı bu insanlar niye kendi memleketini terk etsin? Niye başka yere gelsin? Ama ne güzel bir durum ki ülkemizi sığınılacak bir kapı olarak görüyorlar. Bugün Türk milleti bu kapının sahibi olarak Suriye konusunda yardıma hazır vaziyette. Bütün sivil toplum kuruluşlarını bu insani yardım konusunda seferberliğinden dolayı yürekten kutluyor, bunun artarak devamını ve bizim gündemimizden yardımın eksik olmamasını özellikle temenni ediyorum. Gerek ülkemizde gerekse de uluslararası kamuoyunda Suriye konusundaki duyarlılığın orada kan akarken orada halen baskı ve şiddet varken biraz daha arttırılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. İnanımızın bölgemizde dünyada barış ve huzura ermesi konusunda gayretlerin daha da çoğaltılması temennisiyle” dedi.
Kilis Vali Süleyman Tapsız ise insanlık ve kardeşlik sorumluluğundan hareketle Suriye'deki rejimin halka yönelik şiddet ve zulmünden etkilenerek Türkiye'ye sığınan on binlerce Suriyelinin ihtiyaçlarının karşılanmasını yönelik gösterilen çalışmalara imza atıldığını söyledi.
Yeryüzünde Suriyeliler'in başına gelen musibetlerin bize iyilik, cömertlik ve sorumluluk yüklediğini dile getiren Tapsız, ''Musibetler bize şefkat ve merhamet görevimizi hatırlatır. Biz cimriliği ve bencilliği çirkin bilen vurdumduymazlığı kendine yakıştırmayan bir medeniyetin en son temsilcileriyiz'' diye konuştu.
Yetimin, öksüzün, mazlumun ve muhtacın yanında olmak gibi şerefli bir mirası taşıdığımızı belirten Tapsız, 'Komşusu açken tok uyumama' duyarlılığını ayağa kaldırma cüretinin bizim milletimizde olduğunu kaydetti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz