Günümüzde cep telefonları ile ilgili yoğun bir bilgi kirliliği olduğu bir gerçek. Bunlardan en yaygın olanları da telefonların şarj edilmesiyle ilgili. Örneğin, 'telefon şarj olmuyor' sorunu için 'telefonu şarj etmeden önce tamamen bitmesini bekle; bitmeden şarj edersen ömrü azalır' efsanesiyle karşı karşıya olabilirsiniz. İşte telefonunuzu şarj ederken ciddiye almamanız gereken 6 efsane ve tek gerçek.
Eğer sahte bir firmanın düşük kalitedeki şarj aletini kullanmıyorsanız, telefonunuz şarj olurken onunla oynamanızın hiçbir sakıncası yok. Tüm telefonlar, bu tür testleri geçtikten sonra piyasaya sürülür. Düzgün ürünleri kullanıyorsanız ve telefonunuzda bir arıza yoksa, herhangi bir patlama ya da kullanıcıyı elektrikle çarpma gibi bir durum yaşanmaz. Örneğin Temmuz 2013'te bir telefonunu şarj eden Çin havayolu firmasında çalışan Ma Ailun isimli uçuş görevlisini, elektrik çarptı. Ancak yapılan incelemede, Ailun'un "3. partiler tarafından üretilen bir şarj aleti" kullandığı belirlendi. Dolayısıyla sokakta satılan düşük kalitedeki şarj aletlerinden uzak durmak gerek. Bunun haricinde telefonu şarj ederken kullanmanın korkulacak bir tarafı yok.
Telefonunuzu gece boyunca şarj ederseniz hiçbir sorun yaşamazsınız. Çünkü modern cep telefonları ve benzeri ürünler, sanıldığından da akıllıdır. Bataryasının şarjı tamamen dolduktan sonra, şarj işlemini sonlandırır ve sadece şehir akımından gelen elektrikle işlemlerini sürdürür. Dolayısıyla bir telefon şarjdayken, şarjı dolduktan sonra bataryası kullanılmaz. Bu nedenle herhangi bir zarar görmesi mümkün değil. Ancak sanılanın aksine, bataryayı %100'de tutmak, ömrü uzatıcı bir etkiye sahip değildir. Tam tersine batarya, "kullanılması beklenen" bir şekilde tasarlandığı için, belli bir "şarj döngüsü" içerisinde olmalı. Uzmanlar, modern telefonların şarjlarının %40-80 arasında tutulmasının batarya ömrü açısından en verimli sonucu vereceğini söylüyor.
Telefonunuzu sürekli açık tutmak iyi bir fikir değil ama bataryaları şarj etmeden önce tamamen ölmesini beklemek de büyük bir hatadır ve Nikel bataryalardan kalma bir kullanım türüdür. Büyük telefon üreticilerinin ürünlerinde çoğunlukta kullanılan Lityum-İyon bataryalar, "pil kritik düzeyde azaldı" (~ %10-20) uyarısını görmeden önce şarj edilecek şekilde tasarlanır. Tüm bataryaların belli bir sayıda şarj döngüsü ömrü var ve her %0'a ulaştığınızda o ömürden 1 adet ömür eksilir.
Bir ürünü ilk aldığınızda 24 saat kadar uzun bir süre şarj etmenize gerek yok. Eski, Nikel temelli bataryalarda bile bu abartılır; en fazla 16 saat "ilk şarj" yeter. Modern, Lityum-İyon bataryalarda ise bu en fazla 6 saat olarak belirlenir. Ayrıca eski bataryalarda sadece ilk gün değil, 2-4 gün boyunca bu 16 saatlik şarjın yapılması gerekir. Modern bataryalarda ise tekrara ihtiyaç yoktur.
Telefonunuzun kendi firmasının şarj aletlerini kullanmanız verimlilik sebebiyle tavsiye edilse de, zorunluluk değil. Lisanslı olduğu sürece diğer firmaların ürünlerini kullanmak telefonunuza herhangi bir zarar vermez. Ancak "sahte/çakma ürün" olarak bilinen şarj aletlerinden kesinlikle uzak durulmalı.
Telefonları USB üzerinden bilgisayara takarak şarj etmenin hiçbir zararı yok ve batarya ömrünü kesinlikle kısaltmaz! Birçok insan, USB daha yavaş şarj ettiği için, daha zararlı olduğu gibi bir algıya sahip. USB'de aldığınız amper duvardan aldığınızdan düşüktür. Bu nedenle USB daha yavaş şarj ettiği için pilin yapısını daha az aşındırır, duvar şarjından daha avantajlı bile olabilir. Benzinlikler veya meydanlardaki hızlı şarj makinelerinden kaçındığınız sürece, telefonu USB ya da duvardan şarj etmenizin batarya ömrüne olumsuz herhangi bir etkisi olmaz.
Hatta genel olarak sıcaklıkla teknoloji pek iyi dost değildir. Modern, Lityum-İyon bataryalar, yapıları gereği kendi kendilerine ısınır. Şarj olurken daha da fazla ısınır. Bu da yukarıda sayılan birçok efsanenin doğmasına neden olmuştur. Aynı zamanda düşük sıcaklıklar da pillerin hızlı boşalmasına neden olur. Dolayısıyla telefonları oda sıcaklığı civarında tutmak, modern cihazların bataryalarının ömrünü arttırır.
