Yakın Ve Ortadoğu Yasa Dışı Uyuşturucu Ticareti Alt Komisyonu 47. Toplantısı

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanı Mehmet Yeşilkaya, "2011 Dünya Uyuşturucu Raporu'nda, afyon türevlerinin uluslararası pazara sevk edilmesinde kullanılan Balkan rotasının, Türkiye ve İran'ın yaptığı büyük yakalamalar sayesinde kaçakçılar için riskli bir konuma geldiği vurgulanmaktadır" dedi.

Birleşmiş Milletler Suç ve Uyuşturucu Ofisi ile Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Yakın ve Ortadoğu Yasa Dışı Uyuşturucu Ticareti Alt Komisyonu 47. Toplantısı, Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Belek beldesindeki Spice Otel'de başladı.

Toplantının açılışında konuşan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanı Mehmet Yeşilkaya, uyuşturucu sorunuyla mücadelede kararlı, dengeli ve uluslararası işbirliğinin artırılması yönünde politikalar geliştirilip uygulamaya konulmasının önemine işaret etti.

Son yıllarda Afganistan'daki afyon üretiminin yüksek seviyelere ulaştığını kaydeden Yeşilkaya, "2011 Dünya Uyuşturucu Raporu'nda, afyon türevlerinin uluslararası pazara sevk edilmesinde kullanılan Balkan rotasının, Türkiye ve İran'ın yaptığı büyük yakalamalar sayesinde kaçakçılar için riskli bir konuma geldiği vurgulanmaktadır. Her iki ülkenin yaptığı toplam eroin yakalaması, tüm dünyadaki eroin yakalamasının miktar olarak ortalama yarısıdır" diye konuştu.

Alternatif güzergah olarak kuzey rotasının giderek önem kazandığına işaret eden Yeşilkaya, ayrıca ulaştığı boyut ve izlediği güzergahlar hakkında yeterince bilgi sahibi olunmayan deniz rotası hakkında kolluk birimleri arasında daha fazla bilgi paylaşımı yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.

-Afganistan'a dikkati çekti-

Mehmet Yeşilkaya, kaçakçıların uyuşturucu üretiminde gerekli ara kimyasal maddelere ulaşma konusunda uluslararası ya da iç ticaret kanallarını suiistimal ettiklerini söyledi.

Afganistan'ı hedef alan asetik anhidrit kaçakçılığında son dönemde Güney Asya çıkışlı sevkıyatlara da rastlandığını anlatan Yeşilkaya, mücadele safhasında, ara kimyasalların ithalat ve ihracatının elektronik takip ve yetkilendirme sistemiyle kontrol edilmesinin önemine dikkat çekti.

Şüpheli sevkıyatlara ilişkin bölgesel düzeyde yapılan istihbarat paylaşımının önemini vurgulayan Yeşilkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2014 yılında yeni bir döneme girecek Afganistan'ın uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığına karşı daha etkili mücadele kapasitesine ulaşması, sadece Afganistan'ı değil, bölge ülkelerini de yakından ilgilendirmektedir. Uluslararası uyuşturucu kaçakçılarının bu ülkedeki yoksulluktan, alternatif kalkınma araçlarının yetersizliğinden ve 30 yılı aşkın süredir devam eden çatışma ortamından istifade etmesi engellenmelidir. Bu yönde devam eden bölgesel ve uluslararası çabalara daha fazla destek verilmesi, ortak sorumluluğumuzun bir gereğidir."

-"Amfetamin tipi uyuşturucu ciddi tehdit"-

Yeşilkaya, bölgede amfetamin tipi uyuşturucu maddelerin de "ciddi bir tehdit oluşturmaya devam ettiğini" ifade etti. Bu tür uyuşturucuların üretiminde, kontrole tabi olmayan maddelerin kullanılmaya başlandığını dile getiren Yeşilkaya, Ortadoğu'da büyük çaplı captagon yakalamaları yapıldığını anlattı. Bölgede bulunan laboratuvarların ve bunlarla bağlantılı suç gruplarının ortaya çıkarılmasına yoğunlaşmak gerektiğini belirten Mehmet Yeşilkaya, şöyle konuştu:

"Diğer taraftan, metamfetamin yakalamalarında küresel ölçekte son iki yıldır sürekli artış yaşanmaktadır. İran'ın metamfetaminle mücadele kapsamında ceza hukukunda yaptığı değişiklikler memnuniyet vericidir. Mücadelede kalıcı başarı için, bu maddenin pazarı konumunda olan Uzakdoğu ülkeleriyle hızlı istihbarat ve bilgi paylaşım kanallarının kullanılması gereklidir. Birçok ülkede en fazla kullanılan ve yakalanan uyuşturucu madde olan esrar, ciddiyetini koruyan sağlık ve güvenlik problemi olmaya devam etmektedir. Türkiye'de son birkaç yıldır esrar yakalamaları eski yıllara göre oldukça yükselmiştir."

-Batı Afrikalı suç gruplarının uyuşturucu bağlantısı-

Uyuşturucu madde kaçakçılığının terör örgütleri açısından da cazip bir finansman kaynağı olduğunun altını çizen Yeşilkaya, terör örgütlerinin finansmanıyla mücadelenin, ilgili birimlerin planlı ve koordineli hareketini gerektirdiğini kaydetti. Son yıllarda özellikle eroin ve kokain kaçakçılığında Afrika kıtasının ana duraklardan birisi haline geldiğini anlatan Yeşilkaya, bununla bağlantılı olarak Batı Afrikalı suç gruplarının, bölgede meydana gelen uyuşturucu kaçakçılığı olaylarına artan oranda dahil olduklarını söyledi.

Yeşilkaya, uyuşturucu arzıyla mücadelenin, uyuşturucu talep azaltımıyla desteklenmesinin önemine işaret etti. İnternetin hem uyuşturucu maddenin pazarlaması hem de suç örgütlerinin kendi aralarındaki haberleşmesinde yaygın olarak kullanıldığını anlatan Yeşilkaya, mücadele faaliyetlerinde ileri teknolojinin etkin olarak kullanılmasının "seçenek değil zorunluluk" olduğunu vurguladı. Yeşilkaya, "Uyuşturucu kaçakçılığı yapan suç örgütleriyle etkili mücadelede sadece klasik soruşturma yöntemleri kafi gelmemektedir. Suç örgütleri nasıl kendi aralarında örgütleniyorsa, mücadeleci birimler olarak bizler de kendi aramızdaki işbirliğini güçlendirmeli, teknolojik imkanları ve yasaların verdiği yetkileri en etkili ve oranlı şekilde kullanabilmeliyiz" diye konuştu.

-80'den fazla ülkeyle işbirliği-

Mehmet Yeşilkaya, suçla mücadele alanında uluslararası işbirliğine öncelik verdiklerini, Türkiye'nin bugüne kadar 80'den fazla ülkeyle terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı ve organize suçlarla mücadele alanında güvenlik işbirliği metni imzaladığını, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün de 23 ülkeye emniyet müşaviri atadığını kaydetti.

Emniyet Teşkilatı olarak sınır aşan suç örgütlerine karşı verilen mücadelede, işbirliği araçlarının etkin olarak kullanıldığını anlatan Yeşilkaya, "Ülkemizde ilgili yasal mevzuatın yürürlüğe girdiği 1997 yılından bugüne 58'i yurt içi, 116'sı yurt dışı toplam 174 kontrollü teslimat gerçekleştirilmiştir. Aynı dönemde, uluslararası operasyonel bilgi paylaşımı yoluyla, yurt içinde 114, yurt dışında 110 olmak üzere toplam 224 ortak operasyon icra edilmiştir" dedi.

Yeşilkaya, uyuşturucu ve örgütlü suçlarla mücadeledeki gayretlerinin BM ve bölgesel girişimlere destek vererek devam edeceğini belirterek, "Türkiye'nin, BM Güvenlik Konseyi'nin 2015-2016 dönemi için geçici üyeliğe aday olduğunu da dikkatlerinize sunmak isterim" diye konuştu.

Kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele dairelerinden 23 ülke yetkililerin katıldığı toplantı, 23 Kasım'da sona erecek.

Muhabir: Güç Gönel