Mahkeme kadına, 20 bin Kanada doları (yaklaşık 86 bin 500 TL) tazminat ödenmesine hükmetti.
Bela Kosoyan, Laval şehri toplu ulaşım kurumuna ve kendisini gözaltına alan polis memuruna dava açmıştı.
Kosoyan, 2009'da Quebec'in Laval şehrindeki Montmorency Metro istasyonunda yürüyen merdivenle aşağıya inerken bir polis memuru tarafından durdurulmuştu.
Polis, Kosoyan'a istasyon içindeki bir resimli kılavuzda gösterildiği şekilde tırabzanı tutması gerektiğini söylemişti.
Kanada televizyon kanalı CBC'nin belirttiğine göre, polisin talebini geri çeviren Kosoyan, kendisinden istediği kimlik bilgilerini vermeyi de reddetmişti.
Hadisenin büyümesiyle Kosoyan kelepçelenmiş, çantası aranmış ve 30 dakika göz altında tutulmuştu.
Serbest bırakıldıktan sonra, kılavuza uymadığı ve polis memurunun görevine engel olduğu gerekçesiyle toplam 420 Kanada doları (yaklaşık bin 800 TL) tutarında iki ayrı ceza almıştı.
Olayın yaşandığı dönemde Kosoyan henüz öğrenciydi. Takip eden davada, Kosoyan yaşadıklarının "önemli psikolojik stres ve aşağılanma" olduğunu söyledi.
Dava talebi iki kez reddedildiyse de, yaklaşık 10 yıl süren mücadeleden sonra Kanada Yüksek Mahkemesi (KYM) 2018'de davayı kabul etti.
KYM'nin kararında şu ifadeler yer aldı:
Benzer durumla karşılaşan makul bir polis görevlisi, tırabzanı tutmamayı suç olarak görme hatasına düşmezdi. K (Kosoyan) hukuk dışı bir emre uymayı reddetme hakkına sahip olup, bu nedenle haksız fiilden sorumlu tutulmasını gerektirecek herhangi bir kusur işlememiştir. (...) Özgür ve demokratik bir toplumda hiç kimse devletin haksız müdahalelerini kabul etmeye zorlanamaz veya bunlara boyun eğmesi beklenemez. Özel hayatın ihlali gibi, hareket özgürlüğünün ihlali de değersizleştirilmemelidir.
Karardan sonra yerel basına konuşan Kosoyan, "Yanlış bir şey yapmadığımı biliyordum" dedi:
Davanın amacı buydu. Biliyordum, biliyordum, biliyordum.
20 bin Kanada doları tutarındaki tazminat ise Kosoyan'ı gözaltına alan polis memuru ve toplu ulaşım kurumu tarafından yarı yarıya karşılanacak.
