Yüzü kızarmak ne demek? Yüzü kızarmak TDK sözlük anlamı nedir?

Kemal Bozdağ

17.05.2022 19:17

Listeye Ekle

Atasözleri ve deyimler, bazı olayları ve durumların özünü ifade etmek için kullanılırlar. Ortaya ne zaman çıktığı bilinmeyen bu kalıplaşmış sözcükler, anlatımı çarpıcı hale getirmek için genel olarak mecaz anlam ile kullanırlar. Birleşik fiiller de diğer sözcüklerle birlikte kullanılan kalıplaşmış sözlerdir. Atasözleri, deyimler ve birleşik fiiller anlatımı kolaylaştırır. Yüzü kızarmak de bu anlatıma uyan ve Türkçenin zengin bir dil olmasına katkı sağlayan sözlerden biridir. Yüzü kızarmak ne demektir?

Atasözleri ve deyimler çoğu zaman kaynağını gerçek bir durumdan alan ancak bunu gerçek dışı bir şekilde ifade eden sözlerdir. Birleşik fiiller ise ifade etmeyi kolaylaştıran sözlerdir ve deyimlerde de kullanılırlar. Atasözleri, deyimler ve birleşik fiiller hayatın her alanında kullanılan ve ifade yeteneğini arttıran sözlerdir. Bu sözlerden biri olan Yüzü kızarmak, TDK sözlükte ne anlama gelir? Yüzü kızarmak TDK sözlük anlamı ve örnek cümleler…

Yüzü kızarmak Ne Demek? Yüzü kızarmak TDK sözlük anlamı nedir?

Yüzü kızarmak TDK sözlüğe göre 1 farklı anlama sahiptir.

Yüzü kızarmak TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

utanmak
Yüzü kızarmak Cümle İçerisinde Kullanımı

"Boynundan bir kese çıkardı fakat içine bakmadan ani bir fikirle yüzü kızardı." - Halide Edip Adıvar

Yüzü kızarmak ile Kurulan Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller


yüz bulmak	yüz bulunca astar istemek	yüz çevirmek
yüz etmek	yüz geri etmek	yüz göstermek
yüz kızartmak	yüz kızdırmak	yüz surat davul derisi (veya mahkeme duvarı)
yüz sürmek	yüz takınmak	yüz tutmak
yüz tutmak	yüzü sararmak	yüz verince astar istemek
yüz vermemek	yüz yapmak	yüz yazmak
yüz yüzden utanır	yüze çıkmak	yüze duramamak
yüze gelmek	yüze gülmek	yüze vurmak
yüzü açılmak	yüzü düşmek	yüzü asılmak
yüzü görmemek	yüzü gözü açılmak	yüzü gülmek
yüzü kâğıt gibi olmak	yüzü kalmamak	yüzü karışmak (veya allak bullak olmak veya alabora olmak)
yüzü kasap süngeriyle silinmiş	yüzü kireç kesilmek	yüzü kireç gibi olmak (veya ağarmak)
yüzü olmamak	yüzü seçilmemek	yüzü sıcak olmak
yüzü suyu hürmetine	yüzü suyuna	yüzü soğuk olmak
yüzü tutmamak	yüzü yazılı kalmak	yüzü yere gelmek (veya geçmek)
yüzünden akmak	yüzünden düşen bin parça olmak	yüzünden kan damlamak
yüzünden okumak	yüzüne bağırmak	yüzüne bakamaz olmak
yüzüne bakılır olmak	yüzüne bakılacak gibi olmak	yüzüne bakılmaz olmak
yüzüne bakmamak	yüzünün derisi yere geçmek	yüzüne bakmaya kıyamamak
yüzüne bir daha bakmamak	yüzüne duramamak	yüzüne gözüne bulaştırmak
yüzüne gülmek	yüzüne hasret kalmak	yüzüne kan gelmek
yüzüne karşı	yüzüne su çarpmak	yüzüne tükürseler yağmur yağıyor sanır
yüzüne vurmak (veya çarpmak)	yüzünü ağartmak	yüzünü buruşturmak (veya ekşitmek)
yüzünü duvara yapıştırmak	yüzünü gören cennetlik	yüzünü görmemek
yüzünü gözünü açmak	yüzünü güldürmek	yüzünü karartmak
yüzünü kara çıkarmak	yüzünü kızartmak (veya kızdırmak)	yüzünü kızartmak
yüzünü şeytan görsün	yüzünü unutmak	yüzüne yazmak
yüzünü yere getirmek (veya geçirmek)	yüzünün derisi kalın	yüzünüze güller