Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Mynet Tatil Bulucu

1 Kimle tatile çıkıyorsunuz?
2 Yurt içi mi yoksa yurt dışı mı tatil yapmak istiyorsunuz?
3 Yaz Tatili mi Kış Tatili mi?
4 Ne tür tatil arıyorsunuz?
5 Vizeniz var mıdır?
6 Balayı Tatili mi yapmak istiyorsunuz?
7 Eğer Seçiminiz yurt içi ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
7 Eğer Seçiminiz yurt dışı ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
8 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    18. yüzyılda herkesi dize getiren ilk satranç otomatının adı Türk’tü! The Turk adıyla biliniyordu

    Dünyanın ilk satranç otomatı, 1734-1804 yılları arasında yaşayan Macar Kempelen tarafından geliştirilmiş, kurulduktan sonra karşısındaki kişiyle satranç maçı yapan "Türk" adındaki bir mekanizmaydı. Napolyon'dan Benjamin Franklin'e pek çok ünlü isimle maçlar yapan, hatta bu maçlardan bazılarını da kazanan "Türk"ün çalışma mekanizması hiçbir zaman tam olarak çözülemedi.

    Macar mucit Kempelen tarafından geliştirilen satranç otomatı "Türk", 1800'lü yılların en gizemli ve ilgi çeken satranç oyuncusuydu. Tarihi en az 4 bin yıl öncesi Mısır'ına dayandığı rivayet edilen, bugünkü ismiyle ise ilk kez milattan sonra 3-4. yüzyılda Hindistan'da "Çaturanga" adıyla oynanmaya başlayan satranç, dünya çapında milyonların ilgiyle oynadığı bir oyun.

    Satrancın en iyilerini belirlemek için her yıl düzenlenen dünya şampiyonalarında birincilik kürsüsüne çıkan oyuncular arasında olmasa da "Türk" adı aslında satranç tarihinin en gizemli ve ilgi uyandıran hikayesinde yaşıyor.

    Tarihteki ilk satranç otomatı olan makinenin adı "The Turk", yani "Türk"tü. 1734-1804 yılları arasında yaşayan Macar mucit Johann Wolfgang Ritter von Kempelen de Pazmand tarafından geliştirilen otomat, üzerinde sarıklı ve bıyıklı bir Türk figürü oturtulmuş, 120 santim uzunluğunda, 105 santim genişliğinde ve 60 santim yüksekliğinde akçaağaçtan yapılmış bir mekanizmaydı.

    GERÇEK BİR OYUNCU GİBİYDİ

    Kempelen'in 1769'da yapımına başladığı otomat ilk maçını Avusturya İmparatoriçesi Maria Theresa için yapmıştı. Otomat kurulduktan sonra karşısında oturan gönüllü ile satranç maçı yapan "Türk", oyun sırasında başını hareket ettiriyor, tıpkı bir sonraki hamlesini hesaplayan gerçek bir oyuncu gibi gözlerini oynatabiliyordu. Her ne kadar bir otomat olsa da "Türk" iyi bir satranç oyuncusuydu. Öyle ki ünü hızla yayılınca Napolyon Bonapart ve Benjamin Franklin ile de maçlar yapmış ve bu maçlarını kazanmıştı.

    EDGAR ALLAN POE DA ‘TÜRK’Ü YAZDI

    "Türk"ün çalışma mekanizması sırrını hep korudu. Otomatın nasıl çalıştığına dair sorular ise yanıtsız kaldı. Mekanizmanın çalışma prensiplerine dair ortaya pek çok tez atıldı. Bu tezlerden bazıları "Türk"ün içinde bir çocuk ya da bir satranç ustasının oturduğu yönündeydi. Bu teze göre bir otomata karşı oynadığını düşünen oyuncular, aslında bir satranç ustasıyla maç yapıyorlardı.

    Bir başka tez ise her taşın altında bir mıknatısın olduğu ve hamlelerin yine usta satranç oyuncusunun oynadığı tahtaya yansıtıldığı yönündeydi. Hatta dönemin usta satranç oyuncularından bazılarının "Türk"ün içinde oynayan isim olduğu yönünde iddialar da ortaya atıldı.

    "Türk"ün sırrını çözmek için kafa yoranlardan birisi de ünlü Amerikalı şair ve yazar Edgar Allan Poe'ydu. Poe, "Maelzel's Chess" adlı yazısında otomatı, "Akçaağaç ağacından olduğu anlaşılan büyük bir kutunun yanında, bağdaş kurmuş şekilde Türk gibi oturan bir figür görülmektedir." diye tanımlamıştı. Poe yazısında "Türk"ün çalışma prensiplerine ilişkin tahminlerine de yer vermişti.

    BİR YANGINDA YOK OLDU

    Kempelen'in ölümünden sonra otomat oğlu tarafından, metronomun mucidi Johann Maelzel'e satıldı. Maelzel'in girişimleriyle otomat 1817-1837 yılları arasında tüm Avrupa ve ABD'de turneye çıktı. Maelzel'in vefatının ardından bu kez de Edgar Allan Poe'nun doktoru John Kearsley Mitchell "Türk"ü satın aldı ancak eskisi kadar ilgi görmeyen otomatı Philedelphia'daki bir müzeye bağışladı. "Türk" 5 Temmuz 1854'te Philadelphia'da Ulusal Tiyatro'da başlayıp müzeye sıçrayan bir yangında sırlarıyla birlikte kül oldu. Tıpkı mekanizmanın nasıl çalıştığı gibi neden tarihin ilk satranç otomatına "Türk" adının verildiği sorusu da yanıtsız kaldı.

    “EĞLENCELİ BULMACAYI KİMSE ÇÖZEMEDİ”

    "Türk"ün son sahibi Michell'in oğlu Silas Michell makinanın gizemini koruduğunu "Hiçbir zaman Türk'ünki gibi bir sır tutulmadı. Kısmen, birçok kez tahminlerde bulunuldu ama hiçbirisi bu eğlenceli bulmacayı çözemedi." sözleriyle anlattı.

    (AA)


    Yerel Seçim 2024


    En Çok Aranan Haberler