Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ''Türkiye'de Baba Olmak: Cinsiyet Eşitliğinde Sorumluluklar, Haklar ve Çözümler'' konulu panel düzenledi.
Panele Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AÇEV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayla Göksel, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve komedyen Cem Yılmaz katıldı.
"Türkiye'de Baba Olmak" konulu konferansta konuşma yapan Cem Yılmaz, konferansı çok önemsediğini dile getirdi.
Babalığın kendisini çok değiştirdiğini söyleyen Yılmaz, "Öncelikle bu aktiviteye katılmama sebep olan karıma ve çocuğuma çok teşekkür ediyorum. Eğer onlar olmasaydı, bu konuşmalardan sonra yan salonda yapılacak bir eğlencede komedyen olarak sahneye çıkacaktım" dedi.
'KOMEDYEN HERKESİN DÜŞMANIDIR'
Komedyenin herkesin düşmanı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Komedyen; her anlayışın, her kalıbın, her sıfatın düşmanıdır. Benim gayretim komedyen olarak düşman olduğumu hissettiğim için, en azından akıllı bir düşman olabilmek. Aptal dosttan nazaran akıllı bir düşman... O nedenle babalıkla, aileyle, cinsellikle, kadın-erkek ilişkilileriyle ilgili konuşurken bütün bunların sert bir düşmanı olarak konuşuyoruz. Espriler yapıyoruz, yeriyoruz, dalga geçiyoruz. Ama bunu akılla yapmaya çalışıyoruz, en azından benim gayretim budur."
'BABAMIN CİNSİYETİNİ SÖYLEMİYORUM'
8.5 aylık babalık serüveniyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, "Şöyle bir dinledim de, o konuşmalarda anlatılan ideal baba benim. Bilmiyorum bu bir yarışma mı ama ben finale gelmek istiyorum. Herhalde bunları babamdan gözlemlemişim. Çok kıymetli bir insan kendisi, babamın cinsiyetini şu anda söylemiyorum. Önemi yok, çünkü bir ayrımcılığa girmek istemiyorum. Cinsel kimliklerin dışında konuşuyoruz madem" diye konuştu.
Toplumdaki devam etmesi gereken bazı değerlerin yaşatılması gerektiğini vurgulayan komedyen Yılmaz, "Ben güzel şeyler öğrendim. Bu toplumda çok kıymetli değerler var. Sürdürülebilmesi zor olan ama sürdürülmesi gereken değerler var. O değerlere bağlı bir insan olduğumu düşünüyorum. Evladımıza onu vermeye çalışıyorum. Tabii ki de kendi üslubumla" dedi.
EMİNE ERDOĞAN: ANNE BABA BİR MODELDİR
Panele katılan Emine Erdoğan konuşmasında ailenin çocukları çok etkilediğine vurgu yaptı. Erdoğan, "Her anne ve baba madde bağımlılığı konusunda 'Benim çocuğum öyle şeyler yapmaz' tavrı takınıyor. Madde bağımlılığı toplumumuzda önemli bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Bazı anne ve babaların çocukları madde kullanıyor hem de anne ve babaları hiç fark etmeden. Madde bağımlılığında olduğu gibi küresel sorunlarda da failler kadar onların anne ve babalarının sorumlu olduğunu kabul etmeliyiz. Eğitim sadece bilgi aktarımından ibaret bir süreç değildir" dedi.
BAKAN ŞAHİN: BABA RACON KESMİŞSİN
Annelik ve babalığın günümüzde zorlaştığının altını çizen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de, yaptığı konuşmada, "Bilgi ve teknoloji çağında yaşarken, oturma odamızda bütün dünyanın negatif ve pozitif etkilerini yaşıyoruz. Bu nedenle anne ve babanın süreci iyi bilmesi ve yönetmesi gerekiyor'' ifadelerini kullandı.Milletvekili olarak 2002 yılında Ankara'ya geldiğinde oğlunun ilkokula gittiğini dile getiren Şahin, bazı yoğun günlerde çocuklarını 10-15 gün göremediğini kaydederek, yaşadığı bir anekdotu şöyle anlattı:
''Bir gece saat 02.30-03.00 civarında eve sessizce girdiğimde baktım oğlum karşımda duruyor. Beni beklediğini görünce 'Ne oldu oğlum, baban nerede?' dedim. 'Babam geldi. Bu saatte anne gelir mi?' dedi.
Anne ve baba rollerinin evde nasıl değiştiğini, net bir şekilde gösteriyor. Allah'tan eşim, hem gönül hem dava adamıdır, oğlumdan gelen bu tsunamilere karşı ilişkimiz bozulmadan devam etmeyi başardı.
Bir gün de oğlum, 'Baba racon kesmişsin' diye geldi. Davetiyenin üzerinde 'İzzet Şahin ve eşi' yazıyormuş. Oğlum, 'İlk kez Fatma Şahin ve eşi yazmıyor, baba adını yazdırmışsın' dedi.''
GÖKSEL: EŞİTSİZLİKLER SÜRÜYOR
AÇEV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayla Göksel de eşitsizliğin devam ettiği alanlar olduğunu ve kız çocukları ile kadınların birçok fırsattan erkekler ve erkek çocukları kadar yararlanamadığını söyledi.
Çocukların hayatında anneler kadar babaların da önem taşıdığının altını çizen Göksel, erkeklere çocuklarını yetiştirme konusunda konuşma fırsatı verildiğinde, bu konuda konuşmak için hevesli olduklarını gözlemlediklerini ifade etti.