Hürriyet'ten Ayşe Arman'a konuşan Nurgül Yeşilçay verdiği pozlarla yine çok konuşulacak.
Ben sevişmedim karakter sevişti..." Bayıldım bu cümleye. Nerden aklına geliyor böyle orijinal cümleler?
- Valla, biri bir şey soruyor. Ben de o an yırtmaya çalışıyorum, işe de yarıyor!
Peki var mı böyle bir şey gerçekten?
- E var. Çünkü çekimlerde öpüşürken, sevişirken, sadece, eylemin oynadığın o karaktere uygun olup olmadığını düşünüyorsun. Bu bir iş, yapacaksın tabii. Aksi, bana kıro geliyor. "Rol arkadaşıyla aşk yaşadı, dizideki aşk, gerçek oldu" filan da salakça. Olan belki vardır da genelde tamamen iş olarak bakıyorsun.
Sette ortalıkta o kadar insan varken sevişme, öpüşme sahnelerine nasıl konsantre oluyorsun?
- Zaten sevişmeye değil, role konsantre oluyorsun. Gerçekten sevgilimle sevişsem, birini oraya sokar mıyım? O an sadece 'mış gibi' yapıyorsun ve bitiyor.
Utandığın, rahatsız olduğun peki?
- Hayır, hiç.
Hani, "Çok kalabalık burası, dışarı çıksınlar" filan…
- Öyle yapanlar var. Ama ben doğru bulmuyorum.
Bir sevişme sahnesi defalarca tekrarlanıyor mu?
- Hiçbir sahne 10 kere tekrarlanmamalı. Varyasyonları olabilir. Ama yönetmenlerin şu lafını sevmiyorum: "Çok güzel… Bir daha alıyoruz!" Güzelse, niye alıyorsun? Evet, enerjinin seyirciye geçmesi gerekiyor ama ben onu da bir ya da iki kerede toplayabiliyorum, devamında beceremiyorum.