Cumhuriyet'in 100. yılında AA ekibi, Cumhuriyet'in asırlık tanığı Malatya'dan 109 yaşındaki Fatma Göçer, 107 yaşındaki Emine Yeşil, 106 yaşındaki Güllü İçli, 108 yaşındaki Hafi Can, 101 yaşındaki Sultan Kaya ve 101 yaşına giren Zeliha Boyraz, Eskişehir'den 104 yaşındaki Elife Gündüz ve 108 yaşındaki Meryem Şan, Ankara'dan 101 yaşındaki Ümmügülsüm Gürsoy ve Erzurum'dan 101 yaşındaki Aliye Göker'i fotoğraflayıp görüntüledi.
Cumhuriyet ve Atatürk'ü anlatan kadınlar Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün öldüğünde yaşadıkları derin üzüntüden de söz etmeyi ihmal etmedi. Ankara'da yaşayan 101 yaşındaki Erzincanlı Ümmügülsüm Gürsoy, "Atatürk'ün ölüm haberini aldığımda çok üzüldüm. Hiç unutmam, bir kayısı ağacına yaslandım ve saatlerce ağladım" o günü anlattı.
CUMHURİYET'İN ÇINARLARI
Yeşilyurt ilçesinde yaşayan 101 yaşındaki Zeliha Boyraz, Atatürk'ü yaptıklarıyla bildiğini dile getirerek, "Atatürk'ü görmedim ama adını duydum, güzel işler yapmış. Allah ondan razı olsun. Beni Anıtkabir'e götürseler giderim, dua ederim." ifadesini kullandı.
Malatya'nın Yeşilyurt ilçesine bağlı Aşağıköy Mahallesi'nde 107 yaşındaki, 6 çocuk, 35 torun sahibi Emine Yeşil, Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü görmediğini söyledi.
Malatya'nın Yeşilyurt ilçesinde 106 yaşına giren, 6 çocuk, 28 torunu olan Güllü İçli de geçmişe dair anılarını anlattı. Can ve İçli, gençlik yıllarının zorluklarla geçtiğini belirtti.
Malatya'nın Battalgazi ilçesinde 1915'te dünyaya gelen, 8 çocuk, 30 torun sahibi Hafi Can anılarını anlatmayı ihmal etmedi
Atatürk'ün çocukken sevip yanağını sıktığı Erzurumlu 101 yaşındaki Aliye Göker, Büyük Önder'e özlemini evinde bulunan fotoğraflarıyla gideriyor. Erzurum'daki silah fabrikasında tüfeklerin dipçiğini yapan babasının bir gün, iş yerine Atatürk'ün geleceğini söylediğini anlatan Göker, "Ben de gitmek istedim ama babam 'Olmaz, fabrikaya çocuk almazlar' dedi. Ben de ağlayıp sızladım ve sonunda babam beni götürdü. Gittik fabrikaya, Atatürk geldi, beni sevip, yanağımı sıktı. Bana 'Sen buraya neden geldin?' dedi. Ben de ona 'Seni görmeye geldim' dedim. Bana 'Sen beni nerden tanıyorsun?' deyince, ona 'Babam seni her zaman anlatırdı, o bizim paşamız' derdi. Ben de anlatılanlarla seni seviyordum. Ağlayınca babam da beni getirdi' dedim. O da bana 'Aferin' diyerek, yanağımı sıktı. Öldüğü zaman babamdan çok ağladım. Atatürk'ün fotoğraflarını saklıyorum. Babam fotoğrafını alçıdan yaptırmıştı, duvara asıyorduk." dedi.