
Tedesco’lu Fenerbahçe Rizespor’u 2-0 geriden gelip 5-2 yenerken aslında çok fazla done verdi bize. Taktiksel esneklik konusunda hiç çekinceli davranmadı genç hoca. İlk yarı uzun zamandır görmediğim kadar kötü bir Fenerbahçe vardı sahada. Ama ikinci yarıda kötü oynayan Mert Müldür yerine Talisca’yı aldığın an maçın tüm seyri değişti. Daha önce hiç sağ bek oynamamış Levent’i sağ beke atması maçı getiren hamle oldu. Alman hoca taktiksel esnekliğinin yanı sıra Alman disiplini ile de fark yarattı. Sarı-lacivertliler Beşiktaş derbisinde de 2-0 geriye düşmüş ve dönmeyi başarmıştı. Rizespor maçında da öyle oldu. Takım asla vazgeçmiyor, devamlı arıyor ve bu da galibiyetleri getiriyor.

Haftaya derbilerin derbisi var. Fenerbahçe evinde Galatasaray’ı ağırlayacak. Son sürat gelen sarı-lacivertliler son dönemde tökezleyen sarı-kırmızılılara karşı. Öte yandan Cimbom’da sakatlıklar işin içinden çıkılmaz bir hal aldı. Şu an takımı saymakta bile zorlanıyorum neredeyse. Çılgınca bir maç olacak. Fenerbahçe yenerse hem rüzgarı tamamen arkasına alır hem de rakibine büyük bir darbe vurur. Keşke yabanı bir hakem olsa da gönül rahatlığıyla bir derbi izleyebilsek…

Beşiktaş son yıllarda olduğu gibi bu Kasım’da da lige havlu atmayı başardı. Lider Galatasaray’ın henüz daha 13.haftadan 11 puan gerisinde kaldı. Sadece puan olarak değil, oyun olarak da bir inanç göremiyorum. Taraftarın da artık sabrı taştı. Sinirini yönetime gösterse de asıl üzüldükleri Sergen Yalçın. Takım bir türlü istikrar gösteremiyor. Son 7 maçta 2 galibiyet alınabildi sadece. Üstelik birde evinde 2-0’dan Fenerbahçe’ye 3-2 maç verdin. Bu işin pasta tarafıydı. Bir de pastanın çileği gelince işte her şey tamam oldu! Rafa Sılva krizi!
Nur topu gibi bir krizimiz var artık… Portekizli oyuncu ile Sergen Yalçın’ın yıldızı bir türlü barışmadı. Sergen Yalçın geldi Rafa Silva gitti neredeyse… Ne kafa olarak, ne fizik olarak hiçbir şekilde burada olmak istemiyor. Bunu belli etmeyi geç açık bir şekilde söylüyorda. Gitmek isteyene kal teklifi yapılır yapılmasına da, yine de gideceğim derse aşık usandırır. Yolun açık olsun dersin! Ama tabii bu normal hayatta… Futbolda ise getir bonservisini denir ki siyah-beyazlı yönetimde onu dedi. Krizin gideceği yön çok belirsiz. Bir yandan basın toplantısında iletişim kurmadığından yakınan Sergen Yalçın ve Serdal Adalı, bir yandansa ayrılıyorum diyen Rafa… Bu ilişki artık tutmaz. Burası net ama iş nasıl yön alacak orası belirsiz. Sanıyorum ki kısa süre içinde iki tarafta ayrılık konusunda uzlaşıcaklar. Makul bir bonservis bedeli karşılığında tahminimce Mourinho’lu Benfica’nın yolunu tutacaktır. Hatta öyle ki Beşiktaş’ın Rafa Sılva’nın transferini Orkun Kökçü’nün bonservisinin bir kısmından düşmesini bile isteyeceği konuşulur hale geldi. Sonuç olarak Rafa gider de dertler biter mi? Kesinlikle hayır… Rafa gider ama dertler bu gidişle biraz zor biter…