SPOR

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Günün öne çıkan spor haberleri

Günün öne çıkan spor haberleri Filenin Sultanları'nın Tokyo yolculuğunu anlatan Spiker Başak Koç: "Final stresimizi kırdık" Filenin Sultanları'nın Tokyo yolculuğunu anlatan Spiker Başak Koç: "Final stresimizi kırdık" Andre Gide'nin dediği gibi son maçı anlatırken "Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez dedim.

Günün öne çıkan spor haberleri

Filenin Sultanları'nın Tokyo yolculuğunu anlatan Spiker Başak Koç: "Final stresimizi kırdık"
Filenin Sultanları'nın Tokyo yolculuğunu anlatan Spiker Başak Koç: "Final stresimizi kırdık"
Andre Gide'nin dediği gibi son maçı anlatırken "Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez dedim. Sanırım bu söz herkesin içine işledi"
"Kadın spikerden maç dinlemeyi garipseyenler oldu ama geri dönüşler çoğunlukla güzel"
"Annneanme , dedem sizi dinlerken çok mutlu oldular, gözleri yaşardı" yazanlar oldu
"Olimpiyatlarda madalya şansımız var, yeterki sahaya gücümüzü yansıtalım"
Sezer AFŞAR, İstanbul DHA - Filenin Sultanları'nın Olimpiyat biletini alan maçlarını anlatan kadın spiker Başak Koç milli takım kadar konuşulan bir isim oldu.
12 yıldır maç anlatan, defalarca Avrupa şampiyonası maçları, Dünya Kupası maçları ve Şampiyonlar Ligi maçları sunan Başak Koç, Almanya finalindeki anlatımıyla tüm dikkatleri üzerine çekti.
2008 Pekin Olimpiyat Oyunları'nda voleybol maçlarını anlatmaya başladığını ifade eden ve eski bir milli voleybolcu olan, geçen seneye kadar 2'inci ligde de maçlara sporcu olarak çıkan Başak Koç, spikerliğe başlamasını şöyle anlatıyor: "Sporu biliyorum, milli formayı giyen biriyim, aynı zamanda gazeteci biriyim, gazetecilik okulunu bitirmeştim. Çeşitli kurumlarda çalıştım. Çeşitli sunumlar da yapıyordum bir gün 'neden maç anlatmayayım' dedim. Bana şans verildi ve o günden bugüne yani 2008'den beri çok maç anlattım. Çok final gördüm ama bu maçın kıymeti bambaşkaydı. 12 senede çok maç anlattım, dünya, avrupa, şampiyonlar liginde ama bu maç değer buldu. Olay olimpiyat olunca tüm dikkatleri topladık sanırım"
"TÜRKİYE BU SESİ SAHİPLENDİ"
Kadından bir maç dinlemeye alışık bir toplumumuz olmadığını dile getiren Başak Koç aldığı olumlu ve olumsuz tepkilerin bile sevimli olduğunu belirterek; "Kadından maç dinlemeyi ilk duyanlar ve garipseyenler oldu. Önyargı ile yanaşanlar oldu. Beğenenler oldu, beğenmeyenler de oldu tabi, hepsi içiçeydi. Çok güzel geri dönüşler var, arada aleştiriler de var ama herkes sahiplendi. Türkiye bu sesi sahiplendi" şeklinde konuştu. Başak Koç kendisine gelen iletişimleri anlatırken; "Anneannem, dedem sizi dinlerken çok mutlu oldular, gözleri yaşardı diyenler oldu. Violet zamanından beri voleybol izliyorum, voleybol dinliyorum: Bu nasıl güzel anlatımdı diyenler var. Anlatıma edebiyat, felsefe nasıl katılır, nasıl yoğrulur, hepsini gösterdi diyenler var. Diksiyonu beğenenler var. Ben sahada değildim maçı off tube olarak dar bir odada anlattım ama oradaymışcasına bize duyguyu yaşattın diyenler var. Maçı anlatırken sözlerimden biri olan Oleeyyy'i sevenler olmuş, Woawww'ı sevmişler. Hani Andre Gide'in lafı var ya -Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez- sanırım bu söz herkesin içine işledi.
Başarmak şaşırtmaktır demiştim o da beğeni aldı. Toplumsal momentumu da yarattık sanırım. Türk toplumuna böyle bir başarı algısını tekrar hatırlattığımız için , final stresimizi kırıp , çok güzel bir hiyake ve bir final yazdığımız için herkese teşekkür ediyorum" dedi.
"AÇTIK KANATLARIMIZI MİLLİ TAKIM OLARAK BEKLE BİZİ TOKYO"
Yayına hazırlanırken yakaladığımız Başak Koç bir yandan makyajını olurken bir yandan sorularımızı yanıtladı. Maça hazırlanmak makyajdan daha zor diyen ve sözlerini şöyle sürdüren Koç, "Maça hazırlanmak 5 dakika değil, tüm sporcuların hayat hikayelerini çıkarabilmek, ülkelerin hikayelerini çıkarabilmek çok zaman alıyor. O enerjiyi hissedebilmek. Seyirciyi dinlediklerinde kulaklarında kalabilecek o hikayeleri yaratabilmek. ilgi çekebilmek önemli. O yüzden son maçı anlatırken dedim ki ; "açtık kanatlarımızı milli takım olarak bekle bizi Tokyo. Meryem Boz'a taktığımız 'Mavi şimşek' lakabını da herkes çok beğendi. Saçlarının bir kısmı mavi, umarım Meryem de sevmiştir bu lakabı" şeklinde konuştu.
"OLİMPİYATLARDA MADALYA ŞANSIMIZ VAR, YETERKİ SAHAYA GÜCÜMÜZÜ YANSITALIM"
Başak Koç olimpiyatlara giden yolu ise şöyle özetledi: "Almanya yenilgisi ile başladık, turnuvanın ilk günleri her zaman streslidir. 5 kez karşılaşmıştık Almanya ile genelde dengeli giden maçlar oldu. Türkiye'de bile olsa bu final zor olurdu. Spor literatüründe bir söz vardır; ilk günün kusuru olmaz diye. 28 -29 hata yapmak ve Almanya karşısında ayakta kalmak kolay değildi. Takım genç oyunculardan ve bir kaç tane tecrdübeliden oluşuyor. Tempolarını harika bir şekilde bulmaya başladılar. Çok hata yaptık, oyuna bir türlü giremedik. Olimpiyat bileti almak baskısı olumsuz hava yarattı, kötü başladık. Özgüven sarsıldı. Ama Almanya maçından sonra Hırvatistan mücadelesi bizim ayağa kalktığımız maçtı. Hatalarımızdan ders aldık, dünü unuttuk. Belçika ise çok genç bir jenerasyon, geriye düşseler de ayakta kalmayı başarıyorlar. Agresifliklerini gösterebiliyorlar. Onları da yendik. Milli takımımızda tek bir winnır oyuncu yok, tüm olimpiyat elemelerinde takım karakterimizi ,o zincir halkalarını öyle güzel birleştirdik ki, öyle güzel bağladık ki, bize kazandıran oydu. Polonya maçı sıçrama tahtası oldu adeta. Gecenin bir saatine kadar süren maçı 3-2 kazandık. Hhayal kırıklıkları oldu, geri dönüşler oldu; woawww etkisi yarattığımız maç oldu, yüreklerini ortaya koydular. Defans sistemini çok iyi kurduk, bloklarını geçmek zordu fizik olarak üstünler ama atakları çok organize yaptık. Çok özel işler yaptık, 2003 avrupa şampiyonasında finali kaybetmiştik Polonya'ya karşı ama rövanşı alma isteğimiz vardır ya hep onu başardık. Meryem adeta ben buradayım dedi. Sırtıma binin sizi götüreyim dedi. 36 sayı dile kolay, kaptan Eda altın çağını yaşıyor, Meryem de müthiş bir performans verdi. Şimdi olimpiyatlara baktığımızda şansımız var tabii ki, tüm dünyadan 12 takım var. Arjantin var, Kore, var. Her daim şansımız var, biz Brezilya'yı da Rusya'yı da ABD'yi de yendik, gücümüz yetiyor. Önemli olan rakipler değil kendi performansımızı, gücümüzü ortaya koymak. Olimpiyat komitesi son güne cinsiyet eşitliğini sağlayabilmek için voleybol finalini koydu. İnşallah kapanış maçında kızlarımızı orada görürüz"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Başak Koç ile röportaj
-Detaylar
-Makyaj hazırlığı yaparken detaylar
(FOTOĞRAFLI)
=============================================================

Spor Kulüpleri ve Federasyonları Çalıştayı başladı
Ercan ATA-Nesrin AYDIN YALDIZ/ANKARA,(DHA) - Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Ankara'da düzenlenen 'Spor Kulüpleri ve Federasyonları Çalıştayı' başladı.
Çalıştayın açılışına Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcıları, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir ve yönetim kurulu üyeleri, MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, Milli Takımlar Teknik Direktörü Şenol Güneş, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, Süper Lig kulüplerinden Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Trabzonspor Kulübü Başkanı Ali Ağaoğlu ile diğer kulüp başkanları ve federasyon başkanları katıldı.
İstiklal Marşı'nın okunması ve saygı duruşunun ardından Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun konuşmasıyla çalıştay başladı. Bakan Kasapoğlu'nun konuşmasından sonra basın mensupları salondan çıkarıldı.
5 ayrı salonda 17 Ocak'a kadar gerçekleşecek olan çalıştayın ilk gününde Türk futbolu katılımcılar tarafından masaya yatırılacak, sorunlar ve çözümler değerlendirilecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Çalıştaya katılanlardan görüntüler
- Genel detaylar
(FOTOĞRAFLI)
DGS KODU: 13.01.2020 - Haber Kodu : 200113150

Spor Bakanı Kasapoğlu: "Spor Kulüpleri ve Federasyonlar Çalıştayı" hepimiz için bir fırsat
"İnşallah hepimizin ortak gayretleriyle Türk sporunu çok daha yükseklere, hep birlikte çıkaracağız"
"Önümüzdeki süreç futbolcu yetiştirme, futbolcu ihracatı, Türk futbolu için markalaşma süreçlerinin hızlandığı bir dönem olacak"
Ercan ATA - Nesrin AYDIN YALDIZ - ANKARA / DHA - Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, "Spor Kulüpleri ve Federasyonları Yasası"nın yakın bir zamanda gündeme alınacağını söyledi.
Ankara'da düzenlenen Spor Kulüpler ve Federasyonları Çalıştayı'nda konuşan Bakan Kasapoğlu, şunları söyledi;
"5 gün sürecek "Spor Kulüpleri ve Federasyonları Çalıştayımızda" sizleri ağırlıyor olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyoruz.
Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
2019 yılını, Türk Sporunda birçok ilke imza atarak, rekorlar kırarak tamamladık.
Atletizm, jimnastik, eskrim, güreş, karate, okçuluk, tekvando ve yüzme başta olmak üzere pek çok branşta spor tarihimizin en başarılı neticelerini elde ettik. Futbol A Milli Takımımız pek çok takım sporu milli takımlarımız gibi bizleri gururlandırdı.
2020 yılı ise inşallah madalyalar yılı olacak.
Önümüzde Tokyo Olimpiyatları ve Avrupa Futbol Şampiyonası gibi üst düzey organizasyonlar var.
Bütün sporcularımız teknik adam ve antrenörlerimiz üst seviyede bir motivasyonla hazırlıklarını, hazırlıklarını sürdürüyorlar.
Geçtiğimiz yıl ortaya konan başarıları, birlik olarak, kenetlenerek, inanarak, omuz omuza mücadele ederek bu yılda taçlandıracağımıza yürekten inanıyorum.
Ben bu vesileyle yeni yılımızın milletimiz ve spor camiamız için sağlık, başarı ve mutluluk içerisinde geçmesini diliyor, Çalıştayımızın da hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum.
Değerli Misafirler,
Amerikalı yazar John Calvin Maxwell'in bir söz var. "Hiçbir başarı tesadüfî değildir."
Başarı; çok çalışmak, azim, fedakârlık ve en önemlisi de yapılan işi sevmekle gerçekleşir.
Bugün Türk sporunun istikrarla yükselen bir ivmeye sahip olmasının en büyük nedeni, üst üste konarak bugüne ulaştırılmış fedakarlıklar ve çalışmalardır.
Altını çizerek ifade etmek istiyorum ki hemen her branşta yaşadığımız "ilklerin" ve sportif başarıların temelinde Sayın Cumhurbaşkanımızın üstün gayretleriyle gerçekleşen "Spor tesisleri devrimi" vardır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın göstermiş olduğu vizyon çerçevesinde yapılan çalışmalarla ülkemizin dört bir yanında tesis eksiklerimizi tamamladık.
Bugün Avrupa'nın en modern tesislerine, statlarına sahibiz.
Sporun tabana yayılması için kadın erkek, genç yaşlı, engelli engelsiz demeden bütün vatandaşlarımızın sportif imkanlara rahatlıkla erişimlerini sağladık.
Artık gündemimiz niteliklerimizi artırmak ve başarıların sürekliliğini sağlamak için Türk sporunda, insan odaklı yapısal reformlar hayata geçirmek olacaktır.
Bu bağlamda bildiğiniz gibi antrenör eğitim yönetmeliğimizi değiştirdik.
Antrenör eğitim programı artık teorik derslerin yer aldığı temel eğitim ve uygulama eğitimi olarak iki aşamalı gerçekleştirilecek.
Temel eğitim bölümü uzaktan eğitim yöntemiyle beş kademe olarak yapılacak.
Bu sayede antrenör adaylarının temel eğitime erişilebilirliği yaygınlaştırılacak, eğitimde fırsat eşitliği sunulacak ve eğitimlerin kalite standardizasyonu ülke genelindeki bütün adaylar için sağlanmış olacak.
Yine spor lisesi mezunlarına 1. kademe yardımcı antrenör belgesi verilecek.
Bu şekilde antrenör ihtiyaçlarımızı nitelikli bir şekilde gidermenin önünü açmış oluyoruz.
Yine sporcu lisans, vize ve transfer yönetmeliğinde değişiklikler yaparak, spor üzerindeki bürokrasiyi azaltıp, süreçlerin hızlanmasına yönelik önemli bir adım attık.
Hem sporculara her spor dalında ayrı kulüpte lisans alabilme imkanı getirdik, hem de lisans işlemlerinde sağlık raporu şartının yerine yazılı beyan sistemini uygulamaya koyduk.
Bütün bunların yanında sportif yetenek taramamızı da hassasiyetle sürdürüyoruz.
Herhangi bir spor dalına yeteneği olan gençleri küçük yaşlarda keşfederek, ilgili spor dallarına yönlendiriyor ve o alanlarda nitelikli bir şekilde eğitim almalarını sağlıyoruz.
Bu şekilde de ülkemizin sahip olduğu genç nüfus potansiyelini sonuna kadar kullanarak olimpik sporcu havuzumuzu olabildiğince geliştirmek ve nihayetinde de daha fazla elit sporcu yetiştirmenin gayreti içerisindeyiz.
Öte yandan sporcularımız ve aileleri için büyük problem olan "Spor mu, Eğitim mi?" ikilemini ortadan kaldırma yolunda vakıf üniversitelerimizle önemli bir mutabakata imza attık.
Bu minvalde artık gençlerimiz hem kampüste eğitimini hemde sahada sporunu %100 burslu bir şekilde yapabilecekler.
Bu şekilde sporcularımızın karşı karşıya olduğu dezavantajlı durumun ortadan kalkmasını amaçladık.
Yine 2020 yılında 1 milyon kişiye yüzme öğretme hedefiyle başlattığımız yüzme bilmeyen kalmasın projemiz var.
Bu kapsamda yüzme havuzu bulunmayan lokasyonlara havuz inşa ediyor, nüfus yoğunluğu az olan yerlere de mobil havuzlarımızı götürmek suretiyle vatandaşlarımızın yüzme öğrenmelerini sağlıyoruz.
Projemiz hız kesmeden devam ediyor. İnşallah hedefimizin de üzerinde bir neticeye imza atacağımız kanaatindeyim.
Öte yandan yerel yönetimlerimizle, kamu kurum ve kuruluşlarımızla, bakanlıklarımızla güçlü işbirliklerine imza atıyoruz.
Bu sayede hem de ihtiyaçları doğru tespit edebiliyor, hem de hizmetleri hızlı bir şekilde hayata geçirme imkanı yakalıyoruz.
10 Bin pota olarak adlandırdığımız projemizle, ülkemizin dört bir yanına çok amaçlı açık hava spor yerleşkeleri inşa ediyoruz.
Tesislerimizin tamamını 24 saat vatandaşlarımızın kullanımına açtık.
Günün her saati, rahatlıkla spor yapılabilecek imkanları milletimizin hizmetine sunduk.
Spor kültürünü yaygınlaştırmak ve her yaştan herkesin daha fazla spor yaptığı Türkiye hedefine ulaşmak için dinamik bir şekilde canla başla çalışmayı sürdürüyoruz.
Onlarca projemizle, toplumun bütün kesimlerini kapsayan spor faaliyetlerimizle sporun bir hayat tarzı haline gelmesinin önündeki engelleri birer birer ortadan kaldırıyoruz.
Bu noktada sporun tabana yayılmasında en büyük görev altını çizmek isterim ki Spor Kulüplerimize düşüyor.
Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak bütün imkanlarımızı spor kulüplerimiz için kullanmaya çalışıyoruz ancak bu noktada maalesef önemli sıkıntılar var.
Tesisler gelişti, imkanlar genişledi, spor pazarı içerisinde ülkemizin elde ettiği pay arttı, uluslararası organizasyonlar ülkemizde daha fazla yer almaya başladı ancak kulüplerimiz seviyesinde idari ve mali anlamda maalesef bir istikrar yakalayamadık.
Mevcut yapı ve anlayışla kulüplerimizin, bilhassa futboldaki faaliyetlerini sürdürmeleri pek mümkün görünmüyor.
Mevcut durumu iyi analiz etmeliyiz ve bu endüstrinin dinamolarından biri haline gelmek istiyorsak, analitik bir perspektifle futbola bütüncül bir bakış açısı getirmek mecburiyetindeyiz.
Sorunların çözüm yollarını enine boyuna tartışmak zorundayız.
Mevcut ortaklıkların ve mevcut varlıkların değerini artıracak stratejiler artık üretilmelidir.
Reklam ve sponsor gelirlerini, maç başı gelirleri artıracak eylem planları hayata geçirmeliyiz.
Sponsorlar, spor ekonomisinin yapıtaşlarıdır.
Türk sporu, muhtelif nedenlerle son yıllarda büyük sponsorların bir bölümünü kaybetti.
Küresel rekabette, özel sektörden gelecek destek her daim ivme kazandırır.
Bu açığı sadece devlet üzerinden kapatmaya çalışmak, devleti en büyük sponsor yapar ki bu da sürdürülebilir bir sistem oluşturmak için rasyonel bir adım değildir.
Sponsorların sistemden çıkış nedenleri doğru analiz edilmeli ve onlar yeniden sektöre kazandırılmalıdır.
Fakat esas konu, kulüplerimizdeki yönetim zafiyetleri olarak ortaya çıkıyor.
Almanya, Fransa, İngiltere gibi; idari, mali ve sportif yönden bir yeniden yapılanma sürecine girilmesi gerektiği artık su götürmez bir gerçek...
Özellikle futbolumuzun artık kendi değerini, idari, mali ve sportif anlamda çağdaş ve gerçekçi yöntemlerle, uluslararası bakış açısına uygun strateji ve planlarla şekillendirmesi gerekiyor.
Çünkü global çapta sportif başarının, finansal ve idari disiplinle eş zamanlı gerçekleştiği bir çağda yaşıyoruz.
Kulüplerin idari ve mali disiplini yakalamaları için, liyakat sahibi kimselerin yönetim kadrolarına dahil edilmesi gerekiyor.
Öte yandan ülkemizde kulüp yapıları, Avrupa'da hatta dünyada eşine pek az rastlanır bir çeşitlilik gösteriyor.
Dernek, anonim şirket, müessese, branş ve belediye kulüplerimiz var.
Bu durum, yasal anlamda sorunları da beraberinde getiriyor.
İnşallah, milli irademizin tecelligâhı Gazi Meclisimiz, üzerine çalıştığı bizim de teknik ve veri desteği verdiğimiz "Spor Kulüpleri ve Federasyonları Yasasıyla" bu konuyu yakın bir zamanda gündemine alacak.
Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak; bütün paydaşlarımızla, bilgi, birikim ve tecrübe paylaşımı noktasında Gazi Meclisimizin emrindeyiz.
Elbette yasal düzenlemeler problemlerin çözümü için ilk adımlardır.
Uygulamalarıyla bu çözümleri sürekli kılacak olanlar, spor kulüplerimizdir.
Kulüplerimizin, içinde bulundukları bu girdaptan çıkmaları için herkes elini taşın altına koymalıdır.
Altyapılar sözde değil, gerçekte hayata geçmelidir. Önümüzdeki süreç futbolcu yetiştirme, futbolcu ihracatı, Türk futbolu için markalaşma süreçlerinin hızlandığı bir dönem olacak.
Öyle gençler yetiştirmeli, öyle kadrolar çıkarmalıyız ki milli takımımızın da eli güçlensin...
Futbol Milli Takımımız, Avrupa Şampiyonası için oynayacak... İlk maçımıza İtalya'da çıkacağız.
Moralimiz, motivasyonumuz son derece yüksek...
Şenol Hocamızın ve sporcularımızın, elemelerdeki hırsı, azmi ve inancı göstererek sonuna kadar gideceklerine yürekten inanıyor, her birine ayrı ayrı başarılar diliyorum.
Bütün hassasiyetimizle, mevcut spor sistemimizin, çağdaş ve etkin bir spor sistemine dönüşümünü hep beraber sağlayacağız.
İşte katılımcı anlayışla ortak aklın işletildiği ve bu kapsamda bir ilk olma özelliği taşıyan "Spor Kulüpleri ve Federasyonlar Çalıştayı", hepimiz için bir fırsat...
Önümüzdeki 5 gün boyunca hep beraber bütün fikirlerimizi, analizlerimizi, tespitlerimizi masaya yatıracağız.
Sorunlarımızın tamamını kapsamlı bir biçimde ele alarak, çözüm önerileri üreteceğiz.
Spor camiamızın en önemli isimleri, bütün tarafları, bakanlığımızın bütün paydaşları bizlerle beraber.
Öncelikli ve birincil hedefimiz, güçlü bir spor kültürü oluşturmaktır.
Planlı gelişmenin, büyümenin, sürdürülebilir başarının, ekonomik zorlukları aşmanın yollarını birlikte bulacağız. Sadece cesaretle eski hatalarımızla yüzleşelim ve yeni bir başlangıç için samimi şekilde takım ruhunu oluşturalım.
Çalıştayımızın ilk gününde "Türk Sporunda Gelecek Stratejileri'"ni ve "Türk Futbolunda Finansal Sorunlar ve Çözüm Önerileri'"ni ele alacağız.
İkinci gününde ise; "Türk Futbolunda Sportif Sorunlara Çözüm Önerileri" ile "Türk Futbolunda Marka Yönetimi" başlıklarını görüşeceğiz.
Üçüncü günümüzü ise "Spor Kulüplerinin Hukuki Sorunları ve Çözüm Önerileri" Ortak Oturumu'na ayırdık.
Çalıştayın son üç gününde ayrıca olimpik ve paralimpik dalları da kapsayan bütün branşlardaki kulüplerimiz ve federasyonlarımız ile Türk sporunun sorunları ve çözüm önerileri istişare edilecek.
Ben gerçekten bu tarihsel anlamda ilk olan Çalıştayın her anlamda son derece önemli ve yol gösterici sonuçlar üreteceği kanaatindeyim.
İnşallah hepimizin ortak gayretleriyle Türk sporunu çok daha yükseklere, hep birlikte çıkaracağız.
Bunu da fair play ruhuyla, rakibe ve oyuna saygı duyarak, sporun birleştirici özelliğine sıkı sıkıya kenetlenerek başaracağız.
Bu konuda bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanlığımızın başlattığı Sporda Şiddetsiz İletişim Projesi çok önemli.
Rakibine jest yap sloganıyla hayata geçirilen bu kampanyanın, sporda kin ve nefret söylemlerinin önüne geçilmesi noktasında ciddi bir farkındalık oluşturacağını düşünüyoruz.
Hassasiyetlerinden ve çalışmalarından dolayı Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanlığımızı yürekten kutladığımı ifade etmek istiyorum.
Ben bu vesileyle çalıştayımızın düzenlenmesinde emeği geçen ve bizlerle beraber olarak bu sürece katkı sağlayan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Ülkemiz için, gençlerimiz için, spor camiamız için hayırlı uğurlu olsun.
Rabbim, büyük hedefler için adım attığımız bu yolda, bizleri muvaffak kılsın.
Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Bakan Kasapoğlu'nun açıklamaları
DGS KODU: 13.01.2020 - Haber Kodu : 200113059
DGS KODU: 13.01.2020 - Haber Kodu : 200113060
DGS KODU: 13.01.2020 - Haber Kodu : 200113064
=============================================================

Merih Demiral'dan kötü haber
İSTANBUL / DHA - Juventus'ta forma giyen milli futbolcu Merih Demiral'ın sol diz ön çapraz bağlarının kopması nedeniyle sezonu kapattığı açıklandı.
Roma ile oynanan maçta golünü attıktan sonra sakatlanarak oyundan çıkan Merih Demiral'ın çekilen MR sonrasında sol diz ön çapraz bağlarının koptuğu bildirildi. Sezonu kapattığı belirtilen savunma oyuncusunun Avrupa Futbol Şampiyonası'na da yetişmesinin zor olduğu ifade edildi.
(FOTOĞRAFLI)
=============================================================

(ÖZEL) İrfan Can Kahveci: Şampiyonluk zamanı geldi
"Okan hoca çok iyi bir insan, çok iyi bir karakter"
"Hedefim Avrupa'da oynamak"
"İngiltere ligini seviyorum ama bana uygun olan İspanya ligi"
"Avrupa Şampiyonası'nda iyi bir derece yapmak istiyoruz"
"Sivasspor iyi futbol oynuyor"
"Okan hocanın tecrübelerinden yararlanmaya çalışıyoruz"
"İzlanda maçından sonra herkes oyunlar oynuyor, dans ediyordu"
"Fransa'daki maçta çok büyük bir taraftar desteği vardı"
"Asker selamından dolayı pişman değilim, askerlerimize destek veriyoruz"
"Taraftarımız olsaydı geçen sezon ligi 30'uncu haftada bitirebilirdik"
"Çalım atmayı Hurşut Meriç'ten öğrendim"
"Milli takımda rakip olarak karşımıza kim gelirse gelsin"
"İnşallah Sporting'i eler tur atlarız"
"Milli takımı 10 yıl götürecek bir kadro var"
"Artık şampiyonluk zamanı geldi"
"Sezon sonu çifte kupa olabilir"
"Şenol hocayla iyi işler başaracağımıza inanıyorum"
İbrahim ALİOĞLU - Kaan ÜLKER / ANTALYA, (DHA) - Medipol Başakşehir'in milli yıldızı İrfan Can Kahveci, ligdeki şampiyonluk yarışından milli takıma, Avrupa hedefinden gol sevincinde yaptığı asker selamına kadar birçok konuda Demirören Haber Ajansı'na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.
"İNŞALLAH GERİDEN GELEREK ŞAMPİYON OLURUZ"
İkinci yarıya Antalya'da hazırlanan Medipol Başakşehir'de orta sahada forma giyen İrfan Can Kahveci, lige kötü başladıklarını ancak sonrasında iyi bir çıkış yakaladıklarını söyledi. Kahveci, "İlk haftalar alışma ve Okan hocanın isteklerine uyma süreci oldu ve iki haftayı öyle geçirdik. Sonrasında iyi bir çıkış yakaladık, iki haftadan sonra hiç mağlup olmadan devre arasına girdik. Bu sene de şampiyonluk yarışımızı sürdürüyoruz. İnşallah geriden gelerek şampiyon oluruz" dedi.
"OKAN HOCA ÇOK İYİ BİR İNSAN, ÇOK İYİ BİR KARAKTER"
Teknik direktör Okan Buruk ile çalışmaktan dolayı mutlu olduğunu dile getiren milli oyuncu, "İlk geldiği zaman tereddütlerim vardı çünkü oturmuş bir oyunumuz ve sistemimiz vardı. Sonrasında Okan hocanın oyununda da iyi işler yaptığımızı gördüm ve ilk iki haftadan sonra ikna oldum. Alışma süreci vardı. Okan hoca çok iyi bir insan, çok iyi bir karakter. Futbolcu olduğu dönem de tartışılmaz. Onun tecrübelerinden de yararlanmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
"HEDEFİM AVRUPA'DA OYNAMAK"
Avrupa'da forma giymek istediğine vurgu yapan Kahveci, "Hedefim Avrupa'da forma giymek. Okan hoca da futbolculuk zamanında İtalya'da oynamış bir futbolcuydu. Söylemlerinden ve tecrübelerinden faydalanmaya çalışıyorum. Sık sık Okan hocayla konuşuyoruz. Bana, gideceğin yer Avrupa, diyor ve bunu başaracağımı düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"İNGİLTERE LİGİNİ SEVİYORUM AMA BANA UYGUN OLAN İSPANYA LİGİ"
Kendisine uygun ligin İspanya LaLiga olduğunu söyleyen Kahveci, "İzlerken İngiltere ligini çok seviyorum ama bana uygun olan İspanya ligi. Bana ve Türk oyunculara İspanya liginin daha uygun olduğunu düşünüyorum. Avrupa'ya gittiğimde daha iyi işler başaracağımı düşünüyorum" açıklamasında bulundu.
"AVRUPA ŞAMPİYONASI'NDA İYİ BİR DERECE YAPMAK İSTİYORUZ"
Avrupa Futbol Şampiyonası'nda iyi bir derece yapacaklarına inandığını belirten Kahveci, "Dünya şampiyonu olmuş bir takıma iki maçta da yenilmeden, İzlanda gibi bir rakibin olduğu gruptan çıkmayı başardık ve iyi de bir oyun sergiledik. Yetenekli genç oyuncularımız var ve birkaç da tecrübeli ağabeylerimiz kadroda. Hocamız da iyi bir takım oluşturdu. İnşallah Avrupa şampiyonasında iyi bir derece yaparız" dedi.
"İLK FRANSA MAÇINDAN SONRA ÇOK MUTLU OLDUK"
Avrupa Şampiyonası eleme grubunda Fransa ile oynanan ilk maçı unutamadığını dile getiren Kahveci, "Türkiye'de oynadığımız Fransa maçı sonrasında şaşırmıştım ve çok mutlu olmuştum. Çok kaliteli bir takım, dünya şampiyonu. Bizim de çok iyi oyuncularımız var. Savunmada Merih, Çağlar, Ozan, Kaan ve Mert. Çok iyi oyuncularımız var. İleride, orta sahada da çok iyi isimler var. Kim oynarsa oynarsın kimseyi aratmayacağını düşünüyorum. İkinci Fransa maçından sonra gruptan çıktık diye düşündüm. Çok iyi bir taraftar desteği vardı. İzlanda maçından sora çok mutluyduk, gruptan çıkmıştık. Soyunma odasında herkes oyunlar oynuyordu, dans ediyordu. Oyun havası oynayanlar vardı. Daha işimiz bitmedi. İnşallah Avrupa Şampiyonası'nı da iyi geçiririz, iyi bir derece elde ederiz" diye konuştu.
"MİLLİ TAKIMDA RAKİP OLARAK KARŞIMIZA KİM GELİRSE GELSİN"
Milli takımdaki havanın çok iyi olduğunu söyleyen Kahveci, "İyi bir kura çektiğimiz düşünüyorum. İtalya da çok iyi bir takım. Fransa maçlarından sonra benim kafamda, rakip olarak kim gelirse gelsin, düşüncesi var. Şenol hocanın kafasında da o düşünce vardır çünkü bu maçlar bizim için büyük de bir sınav. Milli takımda genç bir kadromuz var. 10 yıl milli takımı götürebilecek bir kadro var" dedi.
"ASKER SELAMINDAN DOLAYI PİŞMAN DEĞİLİM, ASKERLERİMİZE DESTEK VERİYORUZ"
Attığı gollerden sonra verdiği asker selamının Mehmetçik'e destek amaçlı olduğunu anlatan Kahveci, "Güzel bir gol oldu ama top bana gelmeden golü düşünmüştüm. Düşündüğümü yaptım ve gol de oldu. Gol sonrası sevincim de sinirli bir sevinçti. O zaman asker selamı konuşuluyordu. Çok üstümüze gelmişlerdi. Hırslıydım ve Mert (Günok) ağabeye de söylemiştim, 'Bugün bir gol atayım yine asker selamı vereceğim' demiştim. Kesinlikle pişman değilim. Yaptığım kötü bir şey değil. Askerlerimize destek veriyoruz. Savaş olsun diye bir düşüncemiz yok. Hiçbir zaman da savaş olmasın. Biz sadece teröristlerle mücadele eden askerlerimize destek veriyoruz" ifadelerini kullandı.
"İNŞALLAH SPORTING'İ ELER, TUR ATLARIZ"
Başakşehir'in UEFA Avrupa Ligi'nde Portekiz ekibi Sporting Lizbon eşleşmesi için de Kahveci, "İyi bir takım ve iyi oyuncuları var. İlk maçın deplasmanda olması bizim için bir avantaj. İyi bir skorla dönersek evimizde oynayacağımız maçta iyi bir sonuçla tur atlayabiliriz. Avrupa maçı olduğu için mücadeleye taraftarlar da yoğun ilgi gösteriyor. Güzel bir atmosfer oluyor. Roma maçında da olmuştu. İnşallah Sporting Lizbon'u da eleriz ve tur atlarız. Gidebileceğimiz yere kadar gideriz" değerlendirmesini yaptı.
"SEZON SONU ÇİFTE KUPA OLABİLİR"
Sezona üç kupada devam ettiklerini hatırlatan 24 yaşındaki futbolcu, "Sezon sonunda üç kupadan en az birisini kaldırırız diye düşünüyorum. Hatta çifte kupa da olabilir. Bizim düşüncemiz o" dedi.
"ŞENOL HOCAYLA İYİ İŞLER BAŞARACAĞIMIZA İNANIYORUM"
A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş ile başarılı olacaklarını vurgulayan İrfan Can Kahveci, "Şenol hoca oyuncusuna güven veren bir hoca. Tecrübelerinden yararlanıyoruz. Bire bir konuşuyor, kulüplere de sürekli gidiyor. Sürekli konuşuyoruz. İyi bir insan ve iyi bir hoca. Şenol hocayı çok seviyoruz. Takımda iyi bir hava oluşturdu. Şenol hocayla iyi işlere başaracağımıza inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
"ÇALIM ATMAYI HURŞUT MERİÇ'TEN ÖĞRENDİM"
Gençlerbirliği altyapısından A takıma çıktığında Hurşut Meriç'i saha içinde çok fazla takip ettiğini belirten Kahveci, kendisiyle özdeşleşen çalımla ilgili şunları anlattı:
"Gençlerbirliği altyapısından A takıma çıktığımda o dönem takımda yer alan Hurşut Meriç o tarz çalımı çok yapardı. Ben de ona bakarak öğrendim. Maçlarda onun yaptığı hareketler aklıma geliyordu, sonrasında da yapmaya başladım ve herkes de çalımı yemeye başladı. Şu an antrenmanlarda da yapıyorum ve onlar da bu çalımı yiyor. 1-2 tane daha hareket ekleyebilirsem daha güzel olacak. Antrenmanlarda çok yapmıyorum. İlk geldiğim zaman Ferhat ağabey vardı, ona yapmıştım ve gülmekten antrenmanı yarıda bıraktık. Antrenmanlarda çok yapmıyorum. Avrupa maçlarında daha çok deniyorum."
"TARAFTARIMIZ OLSAYDI GEÇEN SEZON LİGİ 30'UNCU HAFTADA BİTİREBİLİRDİK"
Son iki sezon şampiyonluk yarışını son haftalarda kaybeden Başakşehir'de taraftar desteğinin az olduğuna dikkat çeken Kahveci, "Aslında iki sezondur güzel gidiyoruz ama sonunu getiremedik. Belki taraftarımızın olmayışı etkiliyor. Oyun içinde düştüğünde taraftarın seni ateşliyor. Geçen sezon Galatasaray iç sahada bütün maçlarını kazandı, kötü oynasa bile taraftarları onları ateşliyordu. Bizim öyle bir artımız yok. 28-29'uncu haftaya kadar çok iyi bir oyun oynadık. Sonrasında takım olarak bir düşüş yaşadık. O düşüş yaşanırken de desteğimiz yoktu ve düşüş sürdü. Taraftarımız olsaydı geçen sezonu belki de 30'uncu haftada bitirebilirdik" dedi.
"SİVASSPOR İYİ FUTBOL OYNUYOR"
Süper Lig'de birçok takımın liderlik yarışı içinde olduğunu dile getiren Kahveci, şunları kaydetti:
"Bu sezon 2'nci olarak geriden gidiyoruz. Bu sezonun ilk yarısı Galatasaray ile dış sahada oynadık, ikinci yarı da evimizde oynayacağız. Sivasspor da iyi oynuyor ve iyi puanlar aldı. Biz de geçen sezon çok iyi başlamış ve son haftalara kadar götürmüştük. Lig ikinci devre çok farklı oluyor. Transferler yapılıyor ve senin oyununu görerek ona göre oynuyorlar. İkinci yarı takımlar Sivasspor'a kapanacaktır. Geçen sezon ilk yarı daha rahat oynuyorduk ama ikinci yarı daha fazla kapanmaya başladılar. İşin içinde çok takım var."
"BU SEZON ŞAMPİYON OLMALIYIZ"
Bu sezon şampiyon olacaklarına inandıklarını söyleyen İrfan Can Kahveci, "Geçen sezon da, artık zamanı geldi, diyorduk ve bu sezon da, artık zamanı geldi, diyoruz. İşin içinde çok takım var ama inşallah biz şampiyon oluruz. Sonuna kadar geldik olamadık ama bu sezon şampiyon olmalıyız" diye konuştu.
İRFAN CAN EVLİLİK YOLUNDA İLK ADIMI ATTI
Hayatını Gözde Doyran ile birleştirmeye hazırlanan genç yıldız, "İlk adımı attık, inşallah hakkımızda hayırlısı olur. Daha önümüzde zaman var. İnşallah her şey güzel olur" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- İrfan Can Kahveci'nin açıklamaları
(FOTOĞRAFLI)
DGS KODU: 13.01.2020 - Haber Kodu : 200113015

(ÖZEL) Güray Vural: Takımın Fenerbahçe karşısında taraftara ihtiyacı var
"Güzel bir ilk yarı geçirdik"
"Hedefimiz 40 puan barajını geçmek"
"Sumudica eski hocamdı"
"Sumudica özür dileyebiliyor, bu konuda alçak gönüllülüğü de var"
"Gönlümden geçen Sivasspor'un hedefine ulaşması"
"Gönül ister ki futbolu burada bırakabileyim"
"Trabzonspor'a isteyerek gittim"
"Ben görevimi yapayım, gerisi Şenol hocada"
"Milli takımdan çok umutluyum"
"VAR'ın avantajları ve dezavantajları var"
İbrahim ALİOĞLU - Kaan ÜLKER - Namık Kemal KILINÇ / ANTALYA, (DHA) - Gaziantep Futbol Kulübü'nün tecrübeli futbolcusu Güray Vural, kırmızı-beyazlı ekibin Antalya kampında Demirören Haber Ajansı'na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.
Süper Lig'e yükselen yeni bir takım olarak ilk yarının zor geçeceğini bildiklerini ifade eden Güray Vural, "Öncelikle yeni bir takımız, yeni bir ekip, hoca ve futbolcu grubu olarak. Bizim için ligin ilk yarısının zor geçeceğini biliyorduk. O takımı oluşturmak, samimiyetin kurulması kolay değildi. Fenerbahçe mağlubiyetinden sonra güzel bir seri yakaladık. 4 maçta 10 puan topladık. Orada o ortamı sağladık. Birbirimizi tanımayı, yönetim, başkan, hoca güzel bir aile olduk. Ardından beklediğimizin üstünde puan aldık. Hedefimiz 25, 30 puan arasıydı. İlk yarıyı 20 puan üstünde bitirdiğimizde, ikinci yarının bizim için daha kolay geçeceğini biliyorduk. İlk yarıyı güzel bir şekilde bitirdiğimizi düşünüyorum. Güzel bir aile ortamı içinde, iyi bir ilk yarı geçirdiğimizi düşünüyorum" diye konuştu.
"HEDEFİMİZ 40 PUAN BARAJINI GEÇMEK"
Güray, Süper Lig'de kalıcı olmak istediklerini belirterek, "Hedefimiz sezon başında olduğu gibi bu ligde kalıcı olabilmek. Ligde kalıcı olmak kolay iş değil. Gaziantep şehri büyük bir şehir, büyük bir camia. Yeni kurulmuş bir takım olabilir ama amaç öncelikle ligde kalabilmek. Bir an önce puanı bulabildiğinizde lig başladığında, o kadar avantaj bizim. Aldığımız puanlara göre sonrasında hedeflerimiz değişecektir. 40 puan barajını geçtikten sonra bu hedef değişecektir. Şu anki hedefimiz bu barajı geçebilmek" şeklinde konuştu.
"SUMUDICA ESKİ HOCAMDI"
Gaziantep FK'ya transfer olma sürecini de anlatan Güray Vural, şunları dedi:
"Akhisar ile sözleşmem devam ediyordu. Birçok takımla görüştüm. Bazı bonservis problemleri oldu. Bazı takımlar verdi, bazı takımlar o hedefe ulaşamadı. Ardından buranın eski hocası, Mehmet hoca Akhisar ile anlaştı. Buradan birkaç tane oyuncu istedi. Sumudica da benim eski hocam. Kayserispor'da bir dönem çalıştık beraber. O da beni istedi ve takas yoluyla bu transfer gerçekleşti. Zaten tanıdığım, bildiğim bir hocaydı. Gaziantep şehrine ilk kez geldim. Ama aile olarak çok mutluyuz. Şehri çok seviyoruz. Takıma da şehre de adapte olduk. Benim için bir sıkıntı yok, şu anda her şey yolunda gidiyor."
"SUMUDICA ÖZÜR DİLEYEBİLİYOR, BU KONUDA ALÇAK GÖNÜLLÜLÜĞÜ DE VAR"
Teknik direktör Marius Sumudica'nın taktik, disiplin konusunda üst seviye hocalardan birisi olduğuna dikkat çeken Güray Vural, şu ifadeleri kullandı:
"Sumudica; disiplinli, işini seven bir hoca. Sempatik hareketleri bazen onun için dezavantajlı olabiliyor. Kayseri'de 1, burada yarım sezon çalıştım. İşiyle alakalı, üst seviye hocalardan birisi. İdmanı, taktik disiplini olsun üst seviye hocalardan birisi. Kayserispor zamanında tartışmalarımız olmuştu hocayla. Aslında ben orada hocayla bir dönem bazı olaylar yaşadım. Kinci bir hoca değil, bazı şeyleri unutan bir hoca ki beni tekrardan buraya alarak, bunu gösterdi. Tamamen o dönemdeki koşullarla ilgili bir şey. Oynayıp oynamamakla ilgili küçük sorunlar yaşamıştık. Ama dediğim gibi kinci biri olmadığı için yaptıkları şeyleri unutabiliyor. Özür dileyebiliyor, bu konuda alçak gönüllülüğü de var."
"GÖNLÜMDEN GEÇEN SİVASSPOR'UN HEDEFİNE ULAŞMASI"
Gönlünden Demir Grup Sivasspor'un hedefine ulaşmasının geçtiğini söyleyen 31 yaşındaki futbolcu, "Birkaç senedir büyük takımlar, deplasmanlarda oynadıkları maçlarda puan kaybediliyorlar. İç sahada da kaybedebiliyorlar ama eskiden daha rahat kazanıyorlardı. Şimdi herkes o seviyeye ulaştı. Sivasspor'u tebrik ediyorum öncelikle. En büyük avantajlarının da 7, 8 tane Türk oyuncunun bir arada oynaması olduğunu düşünüyorum. Şu anda yabancı-Türk tartışmasının yapıldığı dönemde gerçekten önemli bir örnek oldu Sivasspor. İkinci yarıda da inşallah bu şekilde devam edip, hedeflerine ulaşırlar. Tabii ki ikinci yarı daha zor geçiyor. Büyük takımlar seri yakaladıkları zaman, hedefleri şampiyonluk olduğu için üst sıralarda olacaklardır. Her maç zor, oynayacakları maçlar da zor. Ama bizim gönlümüzden geçen Sivasspor'un hedefine ulaşması" diye konuştu.
"GÖNÜL İSTER Kİ FUTBOLU BURADA BIRAKABİLEYİM"
"Hem skor hem de takıma katkı anlamında ilk yarı benim için iyi geçti" diye sözlerini sürdüren Vural, "İkinci yarı bunu devam ettirebilmek önemli, istikrar önemli benim için. Burayla 2 senelik sözleşmem var. Hedefim Antep'e fayda sağlayabilmek. Ailece burayı seviyoruz. Gönül ister ki burada futbolu bırakabileyim. Şu andaki hedefim Süper Lig'de kalıp, futbolu Süper Lig'de bırakabilmek. İnşallah bu hedefime ulaşırım" dedi.
"TRABZONSPOR'A İSTEYEREK GİTTİM"
Trabzonspor'a transfer olduğu dönemi de anlatan tecrübeli futbolcu, "Benim için yanlış bir kariyer planlaması olmadı. Gerçekten çok isteyerek gittim Trabzonspor'a. 2 gün sonra kupa maçında Akhisarspor'a karşı oynadım ve orada kolum kırıldı. Benim için şansız bir andı. 7,8 hafta sahalardan uzak kaldım. Zaten son 7 hafta kalmıştı. Aslında o dönemde Trabzonspor'da karmaşık bir takım vardı. Takım olarak zor bir dönemden geçiyorlardı. O döneme denk gelmem benim için dezavantaj oldu. Böyle şeyler nasip, çok da takılmamak lazım. Daha sonra Kayserispor'a giderek yeni bir başlangıç yaptım ve şu anda olmak istediğim yerdeyim" diye konuştu.
"GÖREVİMİ YAPAYIM, GERİSİ ŞENOL HOCADA"
Daha önce 2, 3 kez milli takıma gittiğini hatırlatan ve tekrardan ay-yıldızlı formayı giymek istediğinin altını çizen kanat oyuncusu, şunları kaydetti:
"Orayı 2-3 defa yakaladım. Tekrardan yakalamak tabii ki çok istiyorum. Her Türk oyuncunun hedefinde milli takım vardır. Gönül ister ki tekrardan orayı yakalayabilmek. Ama şu anda çok iyi bir takım oluşturdular. Genç bir grup var. Aralarında tecrübeli oyuncular var. Ben kendi görevimi hem kulübüm hem kendi adıma yapayım, sonrası Şenol hocanın tercihi. 2020'ye katılmamız, Türk oyuncular için büyük avantaj. O takım içinde olabilmek, o maceraya katılabilmek için herkes kendini göstermek isteyecek. Benim de hedefimde her zaman var. İkinci yarı da güzel geçerse neden olmasın."
"MİLLİ TAKIMDAN ÇOK UMUTLUYUM"
A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş'in iyi bir oyuncu grubu oluşturduğunu söyleyen Güray Vural, "Şenol hoca güzel bir grup oluşturdu. Avrupa'da oynayan birçok oyuncumuz var. Bu da büyük avantaj bizim için. Eski dönemlerde bu çok yoktu. Şu an ben çok ümitliyim. Yetenekli oyunculara sahibiz" dedi.
"TAKIMIN FENERBAHÇE KARŞISINDA TARAFTARA İHTİYACI VAR"
Ligin açılışında Fenerbahçe ile oynadıkları ilk maçın kendileri için kötü geçtiğini dile getiren Güray Vural, "İlk maç bizim için kötü geçti. Bunu bir rövanş olarak görebiliriz. İçeride daha etkili, baskılı oynuyoruz. Deplasmanda daha çok puan toplamış olabiliriz ama kendi evimizde oynayacağız. Taraftarlarımızın desteği de olacaktır. İnşallah gönül ister ki stadı tamamen dolduralım. Taraftar olarak üst seviyeyi yakaladık. Fenerbahçe maçında takımın onlara çok ihtiyacı var. Ben olmayacağım. Bu sene Fenerbahçe'ye karşı oynamak bana nasip olmadı. İlk maçta sakattım, ikinci maçta cezalıyım. İnşallah güzel bir başlangıç yaparız" şeklinde konuştu.
"VAR'IN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI VAR"
VAR sistemi hakkında da açıklamalarda bulunan Güray Vural, "Aslında güzel bir şey. Eskiden pozisyon gereği görmüyorduk ya da tekrarda daha sonradan görüyorduk. Şimdi VAR, var. En doğru kararı veren kişiler onlar. Bazı pozisyonları gözle görüp, biz de gördüklerine inanıp sonrasında vermemesi kötü oluyor. Avantajları ve dezavantajları var. Sonuçta bu kural var, biz buna uymak zorundayız. Hakemlerimiz de daha dikkatli olurlarsa, her kulüp için daha sevindirici olur" diyerek sözlerini tamamladı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Güray Vural'ın açıklamaları
(FOTOĞRAFLI)
DGS KODU: 13.01.2020 - Haber Kodu : 200113014

(ÖZEL) Çaykur Rizesporlu Talbi: Rizespor'da aile ortamı var
"Türk milli takımına hayran kaldım"
"Merih ve Çağlar kendilerini kanıtlamış oyuncular"
"En iyisini yapmaya çalışıyoruz"
"En dikkat çeken forvetler; Muriç, Koita, Jahovic"
"Muriç, çok büyük bir kulüpte oynuyor"
"VAR futbolda adaleti sağlıyor"
"Takımımızda çok önemli isimler var"
İbrahim ALİOĞLU - Kaan ÜLKER - Namık Kemal KILINÇ / ANTALYA,(DHA) - Çaykur Rizespor'un savunma oyuncusu Montassar Talbi, "Ligin ilk yarısında çok fazla puan kaybı yaşadık. Ligin 2'nci yarısında orta sıralar için mücadele edeceğiz" dedi.
Tunuslu futbolcu Montassar Talbi, takımının 2'nci yarı hedeflerinden, Süper Lig'in golcülerine, Rize'deki hayatından, Türkiye A Milli Takımı'nın başarısına kadar birçok konuda Demirören Haber Ajansı'na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.
"EN İYİSİNİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Çaykur Rizespor'un üzerine koyarak ilerlediğini ve iyi bir yolda olduğunu söyleyen Talbi, "Süper Lig çok kaliteli bir lig. Büyük isimler lige geliyor ama bunu yanında genç oyunculara da şans veriliyor. Takımların tesisleri olsun, tarihleri olsun ya da taraftarlarının tutkusu olsun çok önemli bir lig olduğunu düşünüyorum. Takım olarak da geçen sene 1'inci Lig'den çıkan bir takımız. Geçen sezon ligde oynadığımızın üzerine koyarak ilerlemek istiyoruz. Yönetim teknik heyet ve futbolcular en iyisini yapmaya çalışıyor, doğru yolda da olduğumuzu düşünüyorum" dedi.
"LİGİN İLK YARISINDA ÇOK PUAN KAYBETTİK"
Ligin ilk yarısında yaşanan puan kayıplarına değinen Montassar Talbi, "Ligin 2'nci yarısının çok zor geçeceğini düşünüyorum. Takım arkadaşlarımla da aynı fikirdeyiz. Ligin ilk yarısında çok fazla puan kaybı yaşadık. Ligin 2'nci yarısında orta sıralar için mücadele edeceğiz. Takımın elindeki mevcut kadronun, yapabilecekleriyle ve imkanlarla her geçen sezon daha üst sıralara oynaması gerekir" diye konuştu.
"EN DİKKAT ÇEKEN FORVETLER MURIÇ, KOITA, JAHOVIC"
Süper Lig'de birçok iyi forvetin yer aldığını belirten genç oyuncu, "Ligde takımlar çok gol atıp çok da gol yiyor. Savunma oyuncularının odaklanması ve yüzde yüz konsantre olması gerekiyor ki bu da kolay değil. Ligde her takımın çok iyi forvetleri var. Bu da savunma oyuncularının gelişimi için detay. Bir savunma oyuncusu rakip forvetleri gözünde büyütmemeli. Ligde dikkat çeken forvetleri arasında geçen sezon bizim takımımızda yer alan ve bu sezon Fenerbahçe'ye transfer olan Vedat Muriç'i söyleyebilirim. Koita ve Adis Jahovic, topu kullanmasını bilen, atletik yapılı oyuncular ve ligin iyi forvetleri diyebilirim" şeklinde konuştu.
"MURİÇ ÇOK BÜYÜK BİR KULÜPTE OYNUYOR"
Geçtiğimiz sezon Çaykur Rizespor forması giyen ve sene başında Fenerbahçe'ye transfer olan Vedat Muriç için övgü dolu ifadeler kullanan Talbi, şunları söyledi:
"Muriç'in burada olmasını istemem demek yalan söylemek olur. Kulüp ve kendisi bir tercih yaptı, çok büyük bir takım olan Fenerbahçe'de oynuyor. Çok da iyi bir insan ve o nedenle daha iyi yerlere gelmesini isterim" ifadelerini kullandı.
"RİZESPOR'DA AİLE ORTAMI VAR"
Rizespor'da güzel bir ortamın olduğunu vurgulayan Talbi, "Genç yaşta forma giymeye başladım. İlk olarak Afrika şampiyonu Esperace'ta forma giydim. Rizespor'da da beni aile ortamı karşıladı. Gençlere önem veriyorlar. Rizespor'un başarısına odaklanmış durumdayım. Hedefleri olan bir oyuncuyum ve daha büyük kulüplerde forma giymek istiyorum. Şu anki hedefim Rizespor'un daha üst sıralara oynamasını sağlamak" şeklinde konuştu.
"TAKIMIMIZDA ÇOK ÖNEMLİ OYUNCULAR VAR"
Takımda önemli isimlerin olduğuna değinen savunma oyuncusu, "Hepsi tecrübeli ve milli oyuncular. Oyuncu grubumuzda önem arz ediyorlar. Sol bekimiz Melnjak, milli oyuncumuz Abarhoun, kalecimiz Gökhan olsun hem milli hem de önemli oyuncular. Gelişimimiz için çok iyi oyuncular" şeklinde konuştu.
"TÜRK MİLLİ TAKIMINA HAYRAN KALDIM"
Türkiye A Milli Futbol Takımı'nda da övgüyle bahseden Tunuslu oyuncu, "Türk milli takımına hayran kaldım. Fransa'ya karşı Türkiye çok üstün bir oyun sergilemişti ve hak edilmiş bir galibiyet almıştı. Beni şaşırtan ise deplasmandaki oyundu. Fransa ile berabere kalınan maçta takım ruhu ve herkesin birbiri için mücadele ettiği, sahada çok ciddi bir disiplin vardı. Türkiye'nin zor bir grupta şahane bir iş yaptığını düşünüyorum. EURO 2020'de de iyi işler yapacağına eminim. Genç oyuncularla tecrübeli isimleri çok iyi harmanlamışlar. Takımdaki teknik kalitede çok üst düzeyde" açıklamasında bulundu.
"MERİH VE ÇAĞLAR KENDİLERİNİ KANITLAMIŞ OYUNCULAR"
Türkiye A Milli Takımı'nda önemli oyuncular olduğunu dile getiren Montassar Talbi, "Juventus'ta Merih Demiral, Leicester City'de Çağlar Söyüncü Türkiye'den çıkarak oralara gitmiş ve kendilerini ispatlamış oyuncular. Bu yolda devam edilmeli, Türkiye'de çok kaliteli oyuncular var. Türk oyuncuların daha çok Avrupa'ya giderek Türk futbolunun ne olduğu herkese göstermesi lazım" şeklinde konuştu.
"VAR FUTBOLDA ADALETİ SAĞLIYOR"
Video Hakem Uygulaması'nın (VAR) futbolda daha adil bir ortam yarattığını ifade eden 21 yaşındaki oyuncu, "Futbolda VAR'ın olması oyunun daha adil olmasını sağlıyor. Büyük hataların önüne geçiliyor, Oyun tabii ki duraksıyor. Zamanla bunun giderileceği kanısınayım" açıklamasında bulundu.
TARAFTARA TÜRKÇE MESAJ
Talbi, ayrıca Rize'yi çok sevdiğini söylerken, taraftarlara da Türkçe mesajlar verdi. Türk mutfağını çok sevdiğini belirten Tunuslu futbolcu, takımın en çok yemek yiyen oyuncusunun Ismael Diomande olduğunu söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Talbi'nin açıklamaları
-Talbi'nin Türkçe mesajı
(FOTOĞRAFLI)
DGS KODU: 13.01.2020 - Haber Kodu : 200113013

Zidane varsa kupa da var
- Final kaybetmiyor; 9'da 9
- Tam bir kupa koleksiyoncusu
- 10 aylık ayrılığın ardından geri döndü
- Üst üstte 3 kere devler ligini kazanarak tarihe geçti
Özgür KABAN/ İSTANBUL, (DHA) - Real Madrid'in efsane futbolcusu ve şimdiki teknik direktörü Zinedine Zidane, takımının başında çıktığı final maçlarını kaybetmiyor.
Fransız çalıştırıcı, teknik direktörlüğünü yaptığı Real Madrid ile iki dönemde çıktığı 9 final maçının 9'unu da kazanarak etkileyici bir performans ortaya koydu. Zidane, takımı Real Madrid'in dün akşam oynanan İspanya Süper Kupası Finali'nde Atletico Madrid'i golsüz berabere biten maçın ardından seri penaltı atışları ile mağlup etmesi sonucu kupa koleksiyonuna bir yenisini daha ekledi.
FİNAL KAYBETMİYOR
Real Madrid Teknik Direktörü Zinedine Zidane şu zamana kadar eflatun-beyazlıların başında çıktığı 9 final müsabakasının 9'unu da kazanma başarısı gösterdi. Zidane takımı Real Madrid ile çıktığı söz konusu 9 final maçı olan 2016, 2017, 2018 yıllarında 3 Şampiyonlar Ligi, 2016,2017'de 2 UEFA Süper Kupa, 2016, 2017'de 2 FIFA Dünya Kulüpler Kupası ve 2017, 2020 2 İspanya Süper Kupası finalinden galip çıkan taraf oldu.
Zinedine Zidane'ın Real Madrid ile kazandığı 9 final karşılaşması şu şekilde:
2016 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali: Real Madrid - Atletico Madrid: 2-2 (6-4)
2016 UEFA Süper Kupa: Real Madrid - Sevilla: 3-2
2016 FIFA Kulüpler Dünya Kupası Finali: Real Madrid - Kashima Antlers: 4-2
2017 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali: Juventus - Real Madrid: 1-4
2017 UEFA Süper Kupa: Real Madrid - Manchester United: 2-1
2017 İspanya Süper Kupa: Real Madrid - Barcelona: 2-0 / 3-1 (TOPLAM: 5-1)
2017 FIFA Kulüpler Dünya Kupası Finali: Real Madrid - Gremio: 1-0
2018 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali: Real Madrid - Liverpool: 3-1
2020 İspanya Süper Kupası Finali: Real Madrid - Atletico Madrid: 0-0 (4-1)
TAM BİR KUPA KOLEKSİYONCUSU
Real Madrid'in teknik direktörü Zinedine Zidane adeta bir kupa koleksiyoncusu. Real Madrid, Zidane'ın takımın başında olduğu iki dönemde (2016-2019 / 2019-...) kupaya doydu. 47 yaşındaki başarılı teknik adam, eflatun-beyazlılar ile 3 UEFA Şampiyonlar Ligi, 2 FIFA Kulüpler Dünya Kupası, 2 UEFA Süper Kupası, 1 İspanya La Liga ve 2 İspanya Süper Kupası olmak üzere toplam 10 kupa kazanmayı başardı. Zinedine Zidane aynı zamanda bireysel olarak 2 kez yılın en iyi teknik adam ödülünü kazandı.
10 AYLIK AYRILIĞIN ARDINDAN GERİ DÖNDÜ
Real Madrid'de teknik direktörlük görevine 4 Ocak 2016 tarihinde başlayan Zinedine Zidane, 3'üncü kez üst üstte kazandığı Şampiyonlar Ligi Finali'nin sadece 5 gün sonrası olan 31 Mayıs 2018 tarihinde kendi isteğiyle şok bir kararla görevinden ayrıldığını açıklamıştı. Bu süreçte o dönem İspanya Milli Takımı teknik direktörlüğü görevini yöneten Julen Lopetegui ve onun gönderilmesinin ardından altyapı antrenörlerinden Santiago Solari'yi takımın başına getiren Real Madrid, bir türlü başarıyı sağlayamamış ve eski göz ağrısına geri dönmüştü. Böylece, Zinedine Zidane'nın eflatun-beyazlılar ile ayrılığı sadece 10 ay sürmüştü.
ÜST ÜSTTE 3 KERE DEVLER LİGİ'Nİ KAZANARAK TARİHE GEÇTİ
Real Madrid Teknik Direktörü Zinedine Zidane, 4 Ocak 2016'dan başlayıp 31 Mayıs 2018'de sona eren ilk döneminde eflatun-beyazlılar ile üst üstte 3 kez UEFA Şampiyonlar Ligi'ni kazanarak bunu başaran tarihteki ilk teknik adam olmuştu.
Madrid ekibi, Fransız teknik adamla üst üstte 3 kez UEFA Şampiyonlar Ligi'ni kazanarak da tarihte bunu başaran tek takım olma unvanını elde etmişti. Real Madrid, sırasıyla 2016-17'de Atletico Madrid, 2017-18'de Juventus ve 2018-19'da Liverpool'u UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde saf dışı bırakarak kupayı üst üstte 3 kez müzesine götürmüştü.
(FOTOĞRAFLI)

Sosa: Büyük hayallerimiz var ve bunu gerçekleştirebilecek güçteyiz
Tolga SAĞLAM/TRABZON, (DHA)- Trabzonspor'da takım kaptanı Jose Sosa, hem Ziraat Türkiye Kupası hem de Süper Ligi en üst noktada tamamlamak istediklerini belirterek, "Çok şanslıyım ki içinde bulunduğum takımla büyük hayallerimiz var ve bu hayallerimizi gerçekleştirebilecek güçteyiz. İsminiz Trabzonspor ise hedefiniz doğal olarak zirve olur" dedi.
Bordo-mavili takımın kaptanı Jose Sosa, kulüp dergisine hedefleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Geçen sezon başlayan sakatlık kabusunun bu yıl da ilk yarıda devam ettiğini belirten Sosa, şöyle konuştu:
"Özellikle bu sezon sakatlıklar kabus gibi üzerimize çöktü diyebilirim. Tüm arkadaşlarımla birlikte özellikle Abdülkadir Ömür'ün yaşadığı sakatlık beni derinden etkiledi. Çünkü Abdülkadir hem kendi yeteneği hem de takım için önemli bir oyuncu ve dahası genç oyuncularımız için bir rol modeldi. Diğer takım arkadaşlarım da onun bu sakatlığına çok üzüldü. Ancak genç bir oyuncu olması sebebiyle eskisinden daha güçlü geri döneceğine eminiz. Tüm oyuncularımızın sahaya sağlıklı bir şekilde çıkabilmesi hem takımımız hem de lig yarışı için çok önemli. Umuyoruz ki ligin ikinci yarısında talihsizlikler yaşamayız."
"İSMİNİZ TRABZONSPOR İSE HEDEFİNİZ DOĞAL OLARAK ZİRVE OLUR"
Kaptan Sosa, lig ve kupadaki hedeflerine yönelik ise şunları söyledi:
"Özellikle ligin çok iyi analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben analizin gücüne inanan biriyimdir. Lige baktığınızda isimleri büyük olan takımların diğerleriyle yaptığı maçlarda sürpriz puan kayıpları yaşadığını görüyoruz. Buna biz de dahiliz. Dolayısıyla üst tarafla alt taraf arasında çok büyük fark yok. Bunun sonucunda yakalayacağınız bir galibiyet serisi sizi yukarıya taşıyabilir ya da olumsuzluk durumunda aşağılara inebilirsiniz. Ligin her duruma açık olduğunu düşünüyorum. Kupada da zorlu bir sürecin yaşanacağını düşünüyorum. Her takım bu başarıyı elde etmek isteyecektir. Biz her iki kulvarı da en üst noktada tamamlamak istiyoruz. İsminiz Trabzonspor ise hedefiniz doğal olarak zirve olur. Takımın ortamını ve uyumunu çok iyi buluyorum. Tüm oyuncular aynı hedefler doğrultusunda ve aynı iyi niyetle hareket ediyor. Dostluk da üst düzeyde. Bu tarz ortamlar kolay kolay bulunmaz. Ligin ilk yarısı itibarıyla bu değerler neticesinde tabii ki daha iyi olabilirdi ama yine de zirvenin içerisinde yer alıyoruz. Şimdi iyi bir devre arası kampının ardından ikinci yarıya iyi bir başlangıç yapmak ve sezonu mutlu sonla tamamlamak istiyoruz."
UEFA Avrupa Ligi'nde grubu bitirdikleri konumun kendilerinde buruk bir tat bıraktığını anlatan Sosa, bu konuda şunları dedi:
"UEFA Avrupa Ligi'nde grubumuzu bitirdiğimiz konum bizde buruk bir tat bıraktı. Çünkü biz bunu hak etmemiştik. Özellikle Ekuban ve Abdülkadir Ömür'ün yaşadığı sakatlıklar gerçekten bizi derinden etkiledi. Her ikisi de takım için çok önemli oyunculardı. Onlara en çok ihtiyacımız olduğu dönemde ikisini de çok uzun süreli olarak kaybettik. Dolayısıyla onların yokluğuna alışmak gerçekten bizim için zaman aldı. Zorlayıcı bir süreçti. Şunu da bilmek gerekir ki Trabzonspor gibi bir kulübün her zaman Avrupa kupalarında olması gerekir ve her yıl üzerine koyarak, tecrübeler kazanarak, genç oyuncularına tecrübeler kazandırarak bu yolda daha da iyi bir şekilde ilerlemelidir. Çünkü çok genç arkadaşlarımız var. Bu genç arkadaşlarımızın tecrübe kazanmaya ihtiyaçları var. Bu sezon hem ligde hem de Avrupa Ligi'nde oynamak zorunda kaldılar. Dolayısıyla iki lig arasındaki farkı çok iyi anlayamadılar. Bu farkı anlamak için tecrübe sahibi olmanız gerekir. Belki o genç arkadaşlarımızda tecrübe eksikliği yaşandı. Ancak gruptaki rakiplerimize baktığımızda hiçbiri bizden daha iyi değildi. Grubu zirvede tamamlamak için önümüzde hiçbir engel yoktu. İsmiyle, geçmişiyle bu takım her zaman Avrupa'da olmak zorunda. Dolayısıyla tecrübe kazanarak çok daha iyi bir yola girebileceğimizi düşünüyorum."
"İŞİ EYLEME DÖKEN BİR KAPTAN OLMAYA ÇALIŞIYORUM"
Sözden ziyade işi eyleme döken bir kaptan olmaya çalıştığını kaydeden Sosa, şöyle devam etti:
"Kaptanlar ve taşıdıkları misyon farklı şekillerde değerlendirilebilir. Saha içinde ve dışında bir kaptan olmanın sorumluluğu her zaman vardır. Kaptanlığın sadece insanlarla konuşarak ya da insanlara bir şeyler anlatarak, kısaca kelimelerle yapılacak kadar kolay bir şey olduğunu düşünmüyorum. İnsanlara ancak saha içinde duruşunuzla, yaptığınız işinizle ve işinize gösterdiğiniz saygı ile örnek olabilirsiniz. Ben kendimi bu şekilde bir kaptan olarak değerlendiriyorum. Bu şekilde örnek olmaya çalışıyorum. Özellikle genç oyunculara saha içerisinde neler yapmaları ve nerde durmaları gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. Daha önce öğrendiğim bilgileri onlarla paylaşıyorum. Belki onlara ufak bir katkım olur. Sonuç olarak ben sözden ziyade işi eyleme döken ve bunu yaparak gösteren bir kaptan olmaya çalışıyorum. Umuyorum bunda da başarılıyımdır. Çünkü böyle bir şehirde ve böyle takımda kaptanlık yapıyor olmak gerçekten büyük bir gurur. Aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk."
"TAKIMLA BÜYÜK HAYALLERİMİZ VAR"
Büyük hayallerinin olduğunu ve bunu gerçekleştirecek güçlerinin bulunduğunu ifade eden kaptan Sosa, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hayatım boyunca çalışmanın gücüne inandım. Futbolun içinde olduğum, oynadığım sürece her zaman hayallerim ve hedeflerim oldu. Genelde önüme büyük hedefler koydum. Artık kariyerimin son dönemine giriyorum ve bu gerçekle de yüzleşmek durumundayım. Dolayısıyla son zamanların tadını çıkarmaya çalışıyorum. Çok şanslıyım ki içinde bulunduğum takımla büyük hayallerimiz var ve bu hayallerimizi gerçekleştirebilecek güçteyiz. Bu nedenle ayrıca kendimi heyecanlı hissediyorum. Cesaret korkunun olmayışı değil, korkunun üstesinden gelebilmektir. Bunu vücuduma dövme yaptırdım. Ayrıca hayattaki hiçbir şeyin imkansız olmadığını düşünüyorum. Ben hayatımı bu düşünce üzerinden kurguluyorum."
"YALNIZ OLSAYDIM ÇOKTAN TÜRKÇEYİ ÖĞRENEBİLİRDİM"
Türkçeyi çalışarak öğrenmediğini de belirten Sosa, "Bazı temel şeyleri anlayabiliyorum. Ancak Türkçe tamamıyla çalışarak öğrendiğim bir dil değil. Konuşma anlamında sıkıntılarım var. Antrenman dışındaki zamanımı genelde evde ailemle geçirdiğim için Türkçe konuşmaya çok zaman olmuyor. Yalnız olsaydım çoktan öğrenebilirdim diye düşünüyorum" dedi.
"MENAJER, SPORTİF DİREKTÖR YA DA TEKNİK ADAM OLARAK BİR ŞEKİLDE FUTBOLUN İÇERİSİNDE YER ALACAĞIM"
Futbolu bıraktıktan sonra yine futbolun içerisinde yer alacağını söyleyen Sosa, "En başından beri futbolun içinde kalmayı planladım. Belki menajerlik olabilir. Genç yaştan itibaren bir oyuncunun yanında yer alıp, gelişimine katkı sağlayabilirim. Bazen sportif direktör, bazen de teknik adam olmayı istiyorum. İlk zamanlar teknik adamlık yapmayı aklımdan bile geçirmedim ama şimdilerde bunun olabileceğini de hissediyorum. Hâlâ tam olarak kararımı vermedim. Tek bildiğim; bir şekilde futbolun içerisinde yer alacağımdır" ifadelerini kullandı.
(FOTOĞRAFLI)

Beşiktaş'tan Lens'in sağlık durumuyla ilgili açıklama
İSTANBUL, (DHA) - Beşiktaş'ın Altınordu ile oynadığı hazırlık maçında sakatlanan Jeremain Lens'in sağ uyluk arka adalesinde ikinci evre kas yaralanması olduğu belirlendi.
Siyah-beyazlı kulüpten 32 yaşındaki Hollandalı futbolcunun sağlık durumuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Futbol Takımımızın Antalya kampının son gününde Altınordu ile oynadığı hazırlık maçında sakatlanan futbolcumuz Jeremain Lens'in Acıbadem Fulya Hastanesi'nde çekilen MR sonucuna göre, sağ uyluk arka adalesinde ikinci evre kas yaralanması tespit edilmiştir. Futbolcumuzun tedavisine sağlık ekibimiz tarafından başlanmıştır."
(FOTOĞRAFLI)
=============================================================
Fenerbahçe'ye yeni sponsor
Mustafa AKIN / İSTANBUL, (DHA) - Fenerbahçe Kulübü, hızlı servis restoran zinciri TAB Gıda ile iş birliği anlaşmasına imza attı.
Ülker Stadyumu'nda düzenlenen imza törenine Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Sertaç Komsuoğlu ile TAB Gıda CEO'su Caner Dikici katıldı.
SERTAÇ KOMSUOĞLU: FENERBAHÇE İLE İŞ BİRLİĞİ YAPMAK, YAPAN ŞİRKETE DE BEREKET GETİRİYOR
Sertaç Komsuoğlu, imza atılan her yeni anlaşmanın Fenerbahçe'yi güçlendirdiğini ifade ederek, ''9 branşta binlerce sporcu ile çok farklı bir taraftar kitlesine sahibiz. Fenerbahçe taraftarı her zaman her yerde takımını, camiasını destekliyor. Örnekleri çok, defalarca kez gördük. Fenerbahçe ile iş birliği yapmak, yapan şirkete de bereket getiriyor. Konu Fenerbahçe olunca hayat duruyor, Türkiye'nin hatta dünyanın her yerinde kulübün attığı adıma Fenerbahçe ailesi de sahip çıkıyor, destekliyor. Taraftar bu projeye ne kadar destek çıkarsa Fenerbahçe'ye o kadar katma değer sağlanacak. Bu iş birliğimiz 2 yıllık. Fenerbahçe öyle bir markadır ki Fenerbahçe ile iş birliği yapan yere bereket geleceğini söylediğim gibi bu iş birliğini devam ettireceğimizi düşünüyorum'' dedi.
''FUTBOLDA ŞAMPİYONLUĞU YAKALADIKTAN SONRA SPONSORLUKLAR ARTACAKTIR''
Sponsorluk sayılarının sürekli artarak devam ettiğini vurgulayan Sertaç Komsuoğlu, ''Fenerbahçe özellikle futbolda şampiyonluğu yakaladıktan sonra sponsorluklar artacaktır. Fenerbahçe, olimpiyatlara en çok sporcu gönderen kulüp. Özellikle yeni sponsorlarımızdan destek bekliyoruz. Daha da başarı gelmediği günlerde bile Fenerbahçe aynı ilgiyi görüyor. Bu sene sahada başarımız da var, daha iyi olacak. Geçen sezon kötü günler geçirdiğimiz zamanlarda bile sponsor sayımız arttı. Şampiyonluk yaşadığımız yıllarda da sponsorların artacağı ve ciddi rakamlara ulaşacağımızı düşünüyorum'' şeklinde konuştu.
CANER DİKİCİ: AMACIMIZ KULÜP İLE TARAFTAR ARASINDA BİR KÖPRÜ OLMAK
Caner Dikici ise yaptığı açıklamada şunları söyledi:
''Bugün bizleri çok heyecanlandıran bir anlaşma için buradayız. Uzun zamandır gençlerle iş yapan bir markayız. Bundan öncesinde de sokak basketbolu ile ilgili birçok esere imza attık. Geçen sene de EuroLeague'e sponsor olduk. Buradan aldığımız ivme ve gayretle Türk futboluna da katkı sağlamak istedik. Bu hedefimize büyük kulübümüz Fenerbahçe ile başladık. Normal bir sponsorluk anlaşması şeklinde değil, stratejik iş birliği aslında. Taraftarların da desteği ile bizim de kulübe olan desteğimiz şekillenecek. Biz de öyle bir model yapalım istedik ki sürdürülebilir olsun, tek seferlik olmasın istedik, kulübe sağlanan menfaat taraftarın desteği ile çok daha önemli noktalara gelsin. 1200 restoranımızda sürekli misafirimizsiniz. Normalde aldığınız menülerin dışında Fenerbahçe için hazırlanmış paket alıyorsunuz. Fiyatı da aynı şekilde olaca

Canlı Skor


Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler