Çin’in bazı bölgelerinde albinizm bir lanet ve kötü şans olarak kabul ediliyordu. Albinizm hastalığıyla bebekken tanışan Xueli, biyolojik ailesi tarafından Çin’de bir yetimhanenin dışında terk edildi. O zaman henüz ismi dahi konulmamıştı. Yetimhanede ona, Çince’de ‘Xue’ kar ve ‘Li’ güzel anlamına gelen ‘Xueli’ ismi konuldu. 3 yaşındayken Hollandalı bir aile tarafından evlat edinildi. Bu hayatının tamamen değişmesinin ilk adımı oldu.
Xueli, 11 yaşındayken kendisini evlat edinen annesinin moda tasarımcısı bir arkadaşı sayesinde modellik yapmaya başladı. Bu durum onun modellik ajansları tarafından fark edilmesine yol açtı. Henüz 16 yaşındayken dünyanın en ünlü moda dergilerinden birinin kapağında yer aldı. Profesyonel çekimler sırasında fazla ışıktan dolayı gözlerini kapatmak zorunda kalan Xueli, moda sektörüne adeta yeni bir soluk getirdi.
Hayat hikayesiyle ilham olan Xueli, “Ne olursa olsun herkes benzersizdir. Engelli veya farklı görünen insanların da yapabilecekleri ve başarabilecekleri konusunda daha emin olmaları gerekiyor” dedi. Sosyal medyada da kısa sürede popülerleşen Xueli, paylaşımlarında özellikle Tanzanya ve Malavi gibi ülkelerde albinizmli çocukların hayatını tehlikeye sokan uygulamalara dikkatleri çekmeyi ihmal etmiyor.
