MAGAZİN

Iraklı yönetmen filmini Yılmaz Güney'e adadı

34. İstanbul Film Festivali'nin Uluslararası Yarışma bölümünde yer alan Shawkat Amin-Korki'nin yönettiği 'Taşa Yazılmış Hatıralar', Irak'taki rejimin düşüşünün ardından El-Enfal Kürt soykırımını anlatmaya karar veren iki çocukluk arkadaşını konu ediyor.

Abu Dabi Film Festivali'nde büyük ödül Siyah İnci'yı kazanan ve başrolünde Nazmi Kırık'ın da oynadığı film, 'Yol' filmine ve Yılmaz Güney'e adanmış. Yönetmen Amin-Korki filmini anlattı...

TAŞA YAZILMIŞ HATIRALAR/ BÎRANÎNÊM Lİ SER KEVİRÎ/ MEMORIES ON STONE
Yönetmen: Shawkat Amin Korki/ Oyuncular: Hussein Hassan, Nazmi Kırık, Shima Molaei, Suat Usta, Salah Sheikh Ahmadi/ Irak, Almanya , Katar/ 2014/ 97 dk.
14 Nisan Salı 19:00 Beyoğlu*/ 15 Nisan Çarşamba 21:30 Rexx 2*/ 17 Nisan Cuma 13:30 Beyoğlu (* işaretli seanslar film ekiminin katılımıyla yapılacak)
'Taşa Yazılmış Hatıralar', genç Hüseyin'in sinemada makinistlik yapan babasını senaryosunu Yılmaz Güney'in yazdığı 'Yol' (yönetmen: Şerif Gören) filmi gösterimi sırasında ziyaret etmesiyle başlıyor. Bize bu sinemasever nostaljinin sizin için kişisel olarak ne ifade ettiğini anlatabilir misiniz?

Yol', sinemayı benim gözümde çok önemli kılan ilk filmlerden biriydi. Ben, Irak Kürdistan'ında doğdum, İran'da büyüdüm. 'Yol'u ilk defa İran'da izledim, hem de sansür sebebiyle filmin çok kısa bir kopyasını izledim (yaklaşık 70 dakikaydı). Yine de filmi izleyebilmek çok büyük bir şanstı. Tabii ki daha sonra filmin tamamını ve Yılmaz Güney'in diğer filmlerini buldum. Irak'ta Saddam Hüseyin döneminde 'Yol'un gösterimi yasaktı ve insanlar filmi gizli gizli izlemek zorundaydı. Bu sebeple filmimin ilk sahnesi 'Yol'a ve Yılmaz Güney'e adandı.
Filminiz, bölgedeki sanatsal mücadeleler, savaş suçları ve kadın hakları gibi çok önemli konulara yer veriyor. Bu projeye nasıl başladınız?
Kürt sinemasıyla ilgili bir film yapma fikri Mehmet Aktaş'tan çıktı. 2011'de birlikte senaryoyu yazmaya başladık. Çok zor bir süreçti çünkü film sadece film yapmak üzerine bir film olmayacaktı. Aynı zamanda Irak Kürdistan'ındaki yeni toplumu, bu toplumun kanlı geçmişini ve kadınların durumunu anlatacaktı. Bu sebeple bunların hepsini benzersiz kılmak zor oldu.

Yönetmen Shawkat Amin-Korki
Saddam Hüseyin'in El-Enfal katliamı acı dolu. Geçmişle yüzleşirken bu anlamsız şiddetten bir anlam çıkarmak için absürt komedinin zorunlu olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Film doğrudan, El-Enfal'in hikâyesini anlatmıyor. Aslında benim filmin Enfal'le ilgili değil; filmin içindeki filmin konusu bu. Absürt komedi, yani zorlu film çekme koşulları, perde arkasındaki filmde ortaya çıkıyor. Kara komedi sahneleri var. Taşa Yazılmış Hatıralar'ın bir trajikomedi olduğunu söyleyebiliriz.

Film yapma sürecinin zorluklarını zekice ortaya koyan bir "film içinde film" bu. Aynı zamanda, bölgenin sert gerçekleriyle orijinal bir yapıta dönüşüyor. Çekim sürecinde sizin nasıl bir deneyimden geçtiniz?
Daha önceki filmlerim Crossing the Dust (2006) ve Kick Off'u (2009) çekerken kendi deneyimlerimden yararlanmıştım. Film çekmek her yerde zor, ama özellikle bu bölgede [Irak Kürdistan'ı] her yerde olduğundan daha zor. Film çekmenin çok sayıda zorluğu var. Bu sorunların bir kısmı, Kürt sinemacıların yaşadıkları Taşa Yazılmış Hatıralar'da gösteriliyor. Taşa Yazılmış Hatıralar'ı çekerken bile bazı zamanlarda filmin konu edindiği sorunları yaşadım.
Filmdeki sinemacıların endişesi, erkek egemen ve muhafazakâr bir kültürde kadın başrol seçmek. Coğrafyamızda kadınların nasıl hayatta kalacağını düşünüyorsunuz?
Bölgemizdeki kadınların koşullarını açıklamak çok karmaşık bir iş. Kültürel, dini, geleneksel ve bunlar gibi birçok sebep var. Filmde sadece sinemayla bağlantılı olarak kadınların durumlarını gösterdim.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler