Kasım Özer: Türkiye'de Artık Herkes Iş Sağlığı Ve Güvenliği Ile Ilgileniyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, iş sağlığı ve güvenliği konusunda yöneticileri bilgilendirdi.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hakkında bilgi veren Özer, “Kanun çıktıktan sonraki bilgilenme ve ilgilenme harekatına bakıyorum, kanundan öncesinin belki de 100 katı. Türkiye’de artık herkes iş sağlığı ve güvenliği kanunu ile ilgileniyor.” dedi. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Özer, Uluslararası Yöneticiler Derneği’nde (YÖNETDER) iş sağlığı ve güvenliği konusunda seminer verdi.

İş sağlığı ve güvenliği ile çalışanların sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmasını hedeflediklerini aktaran Özer, dünyadan ve Türkiye’den rakamlar vererek, iş sağlığı ve güvenliğinin önemine dikkat çekti. Özer, dünyada her gün 1 milyon, Türkiye’de ise 190 iş kazasının olduğunu ve iki günde ortalama 9 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 6 kişinin de iş göremez hale geldiğini söyledi. Bu kazaların mali boyutuna da dikkat çeken Özer, Gayri Safi Hasılanın yüzde 3’ünün yani 8 milyar TL’nin iş kazalarına gittiğini anlattı.

"GÖRÜNEN MALİYET 1 BUÇUK MİLYAR TL, GÖRÜNMEZ MALİYET 6 BUÇUK MİLYAR TL"

İş kazalarının görünür ve görünmez maliyetlerinin olduğunu bildiren Özer, görünen kayıp 1 buçuk milyarken, görünmez maliyetlerle bu rakamın 8 milyar TL’yi bulduğunu belirtti. Görünmez maliyetin göz ardı edildiğini ifade eden Özer, iş kazalarının firmaları prestij ve itibar kaybına uğrattığını, bu sebepten bazı şirketlerin kapandığını, bazılarının ise isim değiştirmek zorunda kaldığını vurguladı. Özer, özellikle birkaç yıl öncesine kadar iş kazaları ile sıkça gündeme gelen Tuzla’daki tersaneleri örnek vererek, Tuzla’da 2008 ortalarında 35 bin çalışanın olduğunu, 2012-2013 yılları arasında ise 10 bin çalışanın kaldığını dile getirdi. Özer, iş sağlığı ve güvenliğinde sloganlarının ‘gafleti dağıtıp farkındalığı ortaya çıkartmak’ olduğunu kaydetti.

"KANUN ÇIKTIKTAN SONRA İLGİLENME VE BİLGİLENME 100 KAT ARTTI"

İş sağılığı ve güvenliği kanunu ile ne değiştiğini ise Özer, şöyle özetledi: “5 yıldır geceli gündüzlü bu kanunu hazırlamakla geçti. Kanun çıktıktan sonraki bilgilenme ve ilgilenme harekatına bakıyorum, kanundan öncesinin belki de 100 katı. Türkiye’de artık herkes iş sağlığı ve güvenliği kanunu ile ilgileniyor. Bugün bu seminerin düzenlenmesi bile böyle bir ilginin, böyle bir iştirakin tezahürüdür.”

Kanunun tüm çalışanları kapsadığını aktaran Özer, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve kolluk kuvvetlerinin istisnai olduğunu bildirdi. İş yerlerine de bir tanımlama getirdiklerini anlatan Özer, az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli diye sınıflama yaptıklarını söyledi. Bu kanunla devletin elini taşın altına koyduğunu vurgulayan Özer, 10’dan az çalışanı olan iş yerlerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin giderlerini devletin karşıladığını ifade etti.

İş sağlığı ve güvenliğinin temel kilit noktasının ‘risk değerlendirmesi’ olduğunun altını çizen Özer, bu değerlendirme ile işyerinde olan ya da olabilecek eksikliklerin tespitinde önem arz ettiğini belirtti. Özer, yine sağlık gözetiminin de önemli olduğunu belirterek, özellikle işe ilk girişteki sağlık muayenesine dikkat çekti.

İş kazalarının ve meslek hastalıklarının önceden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) ve İŞ-KUR’a bildirimi yapılırken artık SGK’ya yapılacak bildirimin yeterli olacağını aktaran Özer, meslek hastalığı teşhisi koymada da devlet üniversitelerinin hastaneleri ile Sağlık Bakanlığı’na bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinin yetkili olduğunu kaydetti.

"48 İLDE MESLEK HASTALIĞI BİLGİLENDİRME ÇALIŞMASI YAPACAĞIZ"

Çeşitli illerde meslek hastalıkları konusunda sağlıkçıları bilgilendirmeye devam ettiklerini ileten Özer, 48 ilde 56 tıp fakültesinde bu çalışmaları yapacaklarına dikkat çekti. Bununla meslek hastalığı teşhisi konulduktan sonra nasıl bir yol izleneceği yönünde bilgilendirme yapacaklarını ifade eden Özer, buradaki amaçlarının doktorlara bilgi satmak olmadığını, hedeflerinin ilgi uyandırmak olduğunu, çünkü bilgi olmadan ilginin olmadığını dile getirdi.

"ARTIK CEZALAR CAYDIRICI"

Bir form oluşturacaklarını kaydeden Özer, bu form aracılığı ile kurum ve kuruluşların risk değerlendirmelerini yapabileceklerini, iş sağlığı ve güvenliği konusunda bilgilendirmeler yapacaklarını bildirdi. Son olarak caydırıcılık üzerinde duran Özer, şimdiye kadar kanunların işverenler ve işçiler üzerinde fazla bir caydırıcılığının olmadığını, söz konusu kanunla birlikte ise idari cezaların arttırıldığını aktardı. Özer, işyerinin tedbir almaması ve uygunsuzluklarının giderilmesi halinde 2 bin TL, iş güvenliği uzmanı ile hekimi çalıştırılmaması halinde 5 bin TL gibi cezaların verildiğine dikkat çekti.