Türkçe oldukça eski bir dildir. Uzun tarihi boyunca hem başka dilleri etkilemiş hem de onlardan etkilenmiştir. Özellikle Arapça, Fransızca, İngilizce gibi diller en çok etkileşimde bulunduğu dillerdir. Fakat Türkçede, kelime haznesinin çoğunluğunu Türkçe kökenli kelimeler oluşturur. Türkçe kökenli sözcüklerden birisi de katılmak kelimesidir.
Katılmak, Türkçe kökenli bir sözcüktür. Eski Türkçede "üstüne koymak, eklemek, katmak" anlamına gelen "kat-" fiilinden evrilmiştir. Katılmak kelimesinin Türk Dil Kurumuna göre anlamı şu şekildedir: "1. Katma işinin yapılması, 2. Bir topluluğa girmek, 3. Ortak olmak, 4. Hak vermek, 5. Çok fazla gülme, ağlama, gıdıklanma vb. durumlarda solunum kaslarının kasılmasından ötürü soluğun kesilmesi."
Katılmak ile örnek cümleler vermek gerekirse:
- Söylediklerine katılmasam da dediğini yapacağım.
- Katıla katıla gülmesi en sonunda odadaki herkesin sinirini bozmuştu.
- Topluluğumuza katılan yeni üyeler için bir yemek organize edeceğiz.
Katılmak kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük "iştirak etmek"tir. Aynı anlama gelen bu sözcüklerin cümle içerisinde birbirlerinin yerine kullanılmasında sakınca yoktur. Ayrıca "gelmek" ve "ortak olmak" sözcükleri de katılmak ile aynı anlamdadır. Fakat katılmak sözcüğü birçok yan anlama sahiptir. Bundan dolayı yerine gelecek anlamdaşın bağlama göre seçilmesi gerekir. Cümlenin bağlamı ile paralel bir anlamdaş kullanmamak anlatım bozukluğuna yol açar.
Katılmak kelimesinin eş anlamlısı olan sözcükler:
- Akmak
- Binmek
- Gelmek
- Girmek
- İltihak etmek
- İnzimam etmek
- İştirak etmek
- Karışmak
- Kavuşmak
- Üstelemek
- Katışmak
- Ortak olmak
Katılmanın eş anlamlıları ile örnek cümleler nelerdir?
Katılmak kelimesinin eş anlamı olan sözcüklerle örnek vermek gerekirse:
- Partiye son yarım saat içinde iştirak etmesi hiç hoş karşılanmadı.
- Böyle bir düşünceyi üstelememi benden bekleyemezsin.
- Şirketimize ortak olan Japon iş insanları, büyük bir yatırımın sinyallerini veriyor.
- Yaz bittikten sonra faturaların üstüne bir de doğal gaz masrafı binmişti.
- Sondan eklemeli dillerde ekler, kelimenin sonuna gelir.
- Bugün okuldaki sınava girmek için erkenden uyanmıştım.
- Yol üstünde gördüğümüz görevliler bizimle birlikte mekâna kadar iltihak etti.
- Dışarı çıkıp kalabalığa karışmak sosyal anksiyetemi kötü ektilemişti.
- Bu iki göl ayrı ayrı aksa da eninde sonunda burada birbirlerine kavuşuyorlar.
- Arkadaşları da bize katışsın diye çok uğraştı ama çabaları cevapsız kalmıştı.