Leman Sam'dan Dünya Kadınlar Günü tepkisi
Leman Sam, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili konuştu ve ilk aşkını ilk kez anlattı. Sam, “Her gün iki kadının öldüğü bir ülkede 8 Mart’ın kutlanması son derece tuhaf.” dedi.
Ünlü sanatçı Leman Sam, OnurAkayMedya’ya 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için özel bir röportaj verdi.
“HER GÜN İKİ KADININ ÖLDÜĞÜ BİR ÜLKEDE 8 MART’IN KUTLANMASI TUHAF”
Leman Sam, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna, “Her gün iki kadının öldüğü bir ülkede 8 Mart’ın kutlanması son derece tuhaf. Dünya Kadınlar Günü, ne alakası var? Tüketen bir sürü kadın var onların günü değil, bu emekçi kadınların günü! Kadın gidiyor kocasından milyonlar alıp cebine koymuş, sevgilim bana kadınlar günü için ne aldın? Şimdi bir şey söylerim ama! Ne kadar acıklı ki 8 Mart kadınlar günü olarak saptanmış. Burada erkekler burada kadınlar, kadınlar günü var erkekler günü yok! Onu da dedim ama erkekler günü yapın da ekonomi canlansın! Bu son derece saçma bir şey. Ben karşıyım zaten hayvanlar günü, gazeteciler günü, sevgililer günü… Ben zaten mümkün olduğu kadar çalışmıyorum 8 Mart’ta. Benim için son derece gereksiz ve utanç verici. Hem kadınlar günü olarak bir günün ilan edilmiş olması çok gereksiz ve çirkin artı nasıl utanmadan?” şeklinde cevap verdi.
“YILMAZ ERDOĞAN’IN AMCASIYLA OLAN AŞKIMI YAZSAM ÇOK GÖZYAŞI DÖKÜLÜR”
Vizontele Tuuba filmindeki hikâyenin özündeki aşk, Leman Sam’ın ilk aşkı olduğu ortaya çıktı. Sam, neredeyse Yılmaz Erdoğan’ın yengesi oluyormuş.
İşte Sam’ın o açıklaması:
“Ben ortabirdeyken babam Hakkari’ye tayin oldu. Onların farklı önlükleri vardı ben de farklı önlükle gittim. İlk sene öğretmen de yoktu. O kadar yazık bir kentti. Fakat şöyle bir şey muhteşem bir coğrafyaydı. Ben de tabii tabiat annenin kızı olduğum için o coğrafyayı görünce kendimden geçtim. O yaşta oluyor arkadaşlar böyle ilk aşk muhabbeti. Yılmaz Erdoğan’ın amcası da okulda, lisedeydi. Böyle bir şey başladı ama çok masum çok uzaktan. Yoğun ve güzel bir duygu… Ondan sonra beni geldiler istediler nişan olacaktı, fakat bizim aile tabii kızımız okuyacak dedi. Onlar da dediler ki bizim oğlumuz da okuyacak birlikte okusunlar. Bizimkiler bunu kabul etmeyince ayrıldık oradan. Onu tabii çok etkiledi bu süreç. Kitabını yazsam çok gözyaşı dökülür. Çok önemsediğim çok değer verdiğim için sanki onu yazınca kullanıyor gibi olmamak için hiçbir zaman düşünmedim yazmayı. Yazsam roman olur derler ya o hesap.” dedi.
